English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Içeri girmeme izin ver

Içeri girmeme izin ver translate French

69 parallel translation
Griff, lütfen içeri girmeme izin ver.
Griff, ouvre-moi!
Anne, içeri girmeme izin ver lütfen.
Mère, laisse-moi entrer.
Marc, içeri girmeme izin ver!
Marc! Ouvre-moi!
Bedava içki. - Hey içeri girmeme izin ver.
Venez tous!
Carly, içeri girmeme izin ver.
Carly, ouvre-moi. Allez.
Sen içeri girmeme izin ver, ben seni dışarı çıkartayım.
Tu me fais entrer, je te fais sortir.
Cole, kapıyı açıp içeri girmeme izin ver.
Cole, ouvre la porte. Laisse-moi entrer!
Reese, lütfen içeri girmeme izin ver.
Reese, laissez-moi entrer.
Lütfen içeri girmeme izin ver!
Laissez-moi entrer!
Şimdi lütfen, birileri görmeden önce içeri girmeme izin ver.
Maintenant s'il vous plaît, laissez-moi entrer avant que quelqu'un me voie.
Beş dakikalığına içeri girmeme izin ver, seninle konuşmak istiyorum.
Laisse-moi entrer cinq minutes que nous puissions nous parler.
Adam, içeri girmeme izin ver.
Adam, laisse-moi entrer.
Sen bir araç değilsin. O zaman içeri girmeme izin ver.
Tu n'es pas mon handicap.
Sadece içeri girmeme izin ver tamam mı?
Laisse-moi entrer, ok?
Tatlım lütfen içeri girmeme izin ver.
Chérie, s'il te plaît, laisse-moi entrer.
Şimdi gevezeliği bırak ve şu kapıyı açıp, içeri girmeme izin ver.
Ferme-la, ouvre la grille et laisse-moi entrer.
Artık içeri girmeme izin ver!
Laisse-moi entrer!
Laura, içeri girmeme izin ver sevgilim, konuşmamız lazım.
Laisse-moi rentrer, chérie, il faut qu'on parle.
Lütfen içeri girmeme izin ver.
Attends un peu.
İçeri girmeme izin ver!
Laissez-moi entrer, Rick.
Selam bebeğim. İçeri girmeme izin ver bakalım.
On fait pas ça, mon bébé...
İçeri girmeme izin ver.
Ouvre Hiromiya! Je viens de la part du seigneur Dobé.
- İçeri girmeme izin ver, anne.
Laisse-moi entrer, maman.
İçeri girmeme izin ver.
Laisse-moi entrer.
Evet. Kapıyı aç. İçeri girmeme izin ver.
Ouvre, laisse-moi entrer.
İçeri girmeme izin ver
Laisse-moi entrer.
Jesse, İçeri girmeme izin ver.
Jesse, fais-moi entrer tout de suite.
İçeri girmeme izin ver. Seni domuz!
Ouvre la porte, grosse vache!
- İçeri girmeme izin ver!
- Ouvre!
- İçeri girmeme izin ver!
Il faut que j'y aille!
Dostum. İçeri girmeme izin ver.
Ouvre-moi, J'ai une nana, la-dehors!
İçeri girmeme izin ver, yüz yüze konuşayım.
Laissez-moi y aller et lui parler.
Anne lütfen içeri girmeme izin ver dışarısı çok soğuk ve çokda acıktım.
Maman! Je t'en supplie! Ouvre!
İçeri girmeme izin ver.
Faites-moi entrer.
İçeri girmeme izin ver!
Laisse moi rentrer!
- İçeri girmeme izin ver.
- Laisse-moi entrer.
İçeri girmeme izin ver. Beni çalıştır.
Occupe-toi de moi.
İçeri girmeme izin ver!
Laisse-moi entrer!
- İçeri girmeme izin ver, anne.
Laisse-moi entrer, Maman.
İçeri girmeme izin ver, anne.
Laisse-moi entrer, maman, s'il te plaît!
İçeri girmeme izin ver.
Carolina
Profesör, içeri girmeme izin ver!
Professeur, laissez-moi entrer!
- İçeri girmeme izin ver!
- Laisse-moi entrer! Laisse-moi entrer!
İçeri girmeme izin ver, lütfen.
Laissez-moi entrer.
İçeri girmeme izin ver ki açıklayabileyim.
Laisse moi entrer et je pourrai tout expliquer.
İçeri girmeme izin ver Rose Wilson.
Laisse-moi entrer, Rose Wilson.
Sen sadece benim içeri girmeme izin ver.
Je peux vous aider... Vous avez juste... A me laisser... entrer.
- İçeri girmeme izin ver.
Je peux faire quelque chose.
İçeri girmeme izin ver.
Laisse-moi entrer. Je me souviens de toi.
İçeri girmeme izin ver ki ateşkesi konuşalım.
Laisse moi entrer, et parlons de trêve.
İçeri girmeme izin ver yoksa burayı ateşe verip seni öyle çıkartırım.
Laisse-moi entrer ou je fous le feu pour t'enfumer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]