Nasıl yardım edebilirim translate French
954 parallel translation
Kardeşim, sana nasıl yardım edebilirim?
Frère, comment puis-je t'aider?
Amma velakin asıl önemli olan, size nasıl yardım edebilirim?
Peu importe, l'essentiel est que puis-je faire pour vous?
Nasıl yardım edebilirim efendim?
Puis-je vous aider?
Nasıl yardım edebilirim?
Puis-je vous aider?
Size nasıl yardım edebilirim?
Comment pourrais-je vous aider?
Size nasıl yardım edebilirim Bay Dowd?
- Que puis-je faire pour vous?
Sana nasıl yardım edebilirim?
Comment pourrais-je vous aider?
Nasıl yardım edebilirim?
Puis-je l'aider?
Ama ben size nasıl yardım edebilirim ki?
En quoi puis-je vous aider?
- O zaman nasıl yardım edebilirim?
Alors que puis-je faire?
Size nasıl yardım edebilirim?
De quoi s'agit-il?
- Size nasıl yardım edebilirim?
- Je peux vous aider?
Nasıl yardım edebilirim?
Comment puis-je vous aider?
- Nasıl yardım edebilirim?
- Que puis-je faire?
- Hissetmezsem nasıl yardım edebilirim ki.
- Je n'y peux rien.
- Ben mi? Nasıl yardım edebilirim?
Comment le pourrais-je?
- Size nasıl yardım edebilirim?
- Comment? - Emmenez-moi loin d'ici.
o zaman sana nasıl yardım edebilirim?
Alors, comment puis je vous aider?
- Sana nasıl yardım edebilirim?
Mais comment.
Sana nasıl yardım edebilirim?
Puis-je vous aider?
Sana nasıl yardım edebilirim?
Comment puis-je t'aider?
Ona nasıl yardım edebilirim ki?
Comment puis-je l'aider?
Nasılsın genç adam? Nasıl yardım edebilirim?
- En quoi puis-je vous rendre service?
Sana nasıl yardım edebilirim?
Comment je peux t'aider autrement?
Ben nasıl yardım edebilirim?
En quoi puis-je vous aider?
Nasıl yardım edebilirim? Ben Mismaloya'dan Bayan Fellowes.
Ici, Mlle Fellowes, à Mismaloya.
Nasıl yardım edebilirim?
- Qu'est-ce que je peux faire?
Nasıl yardım edebilirim?
Que puis-je pour toi?
Ben sana nasıl yardım edebilirim ki?
Comment je peux vous aider?
Nasıl yardım edebilirim Bayan?
Que désirez-vous, madame?
Nasıl yardım edebilirim?
ça dépend de ce que toi, appelle, aider.
Teşekkür ederim ama nasıl yardım edebilirim?
Merci. Que puis-je faire pour vous?
Nasıl yardım edebilirim, bilmiyorum.
Je ne sais pas comment vous aider.
Evet, size nasıl yardım edebilirim?
Oui? Je vous écoute.
Sabah saat 02 : 00, madam. Bilmiyorum size nasıl yardım edebilirim.
A 2h du matin, je ne peux rien pour vous.
- Sana nasıl yardım edebilirim ki?
Comment puis-je t'aider?
Nasıl yardım edebilirim?
Je vous écoute.
Ama sana nasıl yardım edebilirim?
Mais en quoi puis-je aider?
- Nasıl yardım edebilirim?
Je peux t'aider?
Şimdi, size nasıl yardım edebilirim?
Que puis-je faire pour vous?
Size nasıl yardım edebilirim, Komiser?
Que puis-je faire?
Nasıl yardım edebilirim?
Qu'est-ce que je peux faire pour vous?
Nasıl yardım edebilirim?
Je peux vous aider?
- Size nasıl yardım edebilirim?
- En quoi puis-je vous aider?
Neyin var bilmeden, sana nasıl yardım edebilirim?
Mais qu'as-tu? Que dois-je faire? Dis-le-moi?
Nasıl yardım edebilirim?
Comment puis-je?
- Ona nasıl yardım edebilirim?
- Comment puis-je la secourir?
- Peki nasıl yardım edebilirim?
- Puis-je vous aider?
Size nasıl yardım edebilirim?
Je vous écoute.
Size nasıl yardım edebilirim?
Que désirez-vous?
Sana nasıl yardım edebilirim?
Je vous écoute.
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasıl yardımcı olabiliriz 18
yardım edebilirim 88
edebilirim 23
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl yardımcı olabiliriz 18
yardım edebilirim 88
edebilirim 23
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41