Ne diyorsun sen be translate French
273 parallel translation
Ne diyorsun sen be?
De quoi tu parles?
- Ne? Ne diyorsun sen be?
Que dites-vous?
Ne diyorsun sen be?
Comment ça?
- Ne diyorsun sen be?
- C'est pas moi qui...
Ne diyorsun sen be?
Répète ça!
- Ne diyorsun sen be?
Qu'est-ce que vous racontez?
Ne diyorsun sen be?
Qu'est-ce que vous me racontez?
- Ne diyorsun sen be?
- De quoi parles-tu?
- Ne diyorsun sen be!
De quoi?
- Teslim mi olacaksın? - Ne diyorsun sen be?
Vous retournez votre veste?
Ne diyorsun sen be?
Tu plaisantes?
Ne diyorsun sen be? Para nerede?
- Qu'est-ce que tu as foutu du fric?
- Ne diyorsun sen be?
- De quoi parlez-vous?
Ne diyorsun sen be!
De quoi vous parlez?
Ne diyorsun sen be, Dublin züppesi ne olacak!
Espèce de Dublinois à la noix!
- Ne diyorsun sen be?
Casse-toi! - Quoi?
- Luke, ne diyorsun sen be?
De quoi tu me parles? Envolé!
- Ne diyorsun sen be?
De quoi tu parles?
Ne diyorsun sen be?
Qu'est ce que tu dis?
Ne diyorsun sen be?
Qu'est-ce que vous racontez?
Ne diyorsun sen be? Utandırmak istesem şöyle bir şey yapardım : Hey!
Si je voulais le gêner, je ferais ça.
Ne diyorsun sen be?
- Vous plaisantez?
- Ne diyorsun sen be?
- De quoi vous parlez?
- Ne diyorsun sen be?
Tu dis quoi?
Sen ne diyorsun be?
Comment ça?
Ne diyorsun sen be?
Qu'est-ce que tu racontes?
O sokakta, camlardan birinde çıplak ve güzel bir beyaz kız göreceğimden korkmuştu. - Sen ne diyorsun be? Ne kızı?
Il avait peur que je voie une jeune Blanche nue, un peu plus loin.
- Sen ne diyorsun be?
- Qu'est-ce que vous racontez?
Sen ne diyorsun be, ne 68 günü!
Qu'est-ce que tu déconnes avec tes 68 jours?
Ne diyorsun be sen?
Que racontez-vous donc, Fishfinger?
Bunu ona söylemen için seni seçmeseymişiz keşke! Ne diyorsun sen be?
On aurait pas dû te choisir pour lui dire.
- Sen ne diyorsun be?
- Qu'est-ce que tu dis, bordel?
- Sen ne diyorsun, be adam?
- Qu'est-ce que vous racontez?
Ne diyorsun sen be?
De quoi tu parles? C'est mon frère!
- Ne diyorsun be oğlum sen?
- Qu'est-ce que tu veux dire?
Sen ne diyorsun be? Neyden bahsediyorsun?
De quoi tu parles?
Mookie, sen ne diyorsun be?
- Comment ça?
Sen ne diyorsun be?
Qu'est-ce que tu dis?
- Ne diyorsun be sen?
Quoi?
Sen ne diyorsun be!
Que dis-tu?
Sen ne diyorsun be?
Qu'est-ce que vous racontez?
Dur bakalım. Sen ne diyorsun be? Geri vermek isteseymiş!
Comment ça, "si tu voulais le lui rendre"?
Sen ne diyorsun be?
Qu'est-ce que vous dites?
- Sen ne diyorsun be?
Mais qu'est-ce que tu racontes?
Jossi, sen ne diyorsun be? Probleminiz nedir?
Yossi, quelque problemé?
Ne diyorsun sen be? !
C'est quoi, cette histoire?
Sen ne diyorsun be Cartman?
Tu nous fais quoi, là?
Ne diyorsun sen, be?
Qu'est-ce que tu racontes?
- Sen ne diyorsun be?
- Qu " est-ce que tu racontes?
Sen ne diyorsun be?
Qu'est-ce que tu racontes?
Mahalleye gidiyorsun. - Sen ne diyorsun be!
Joufflu, on va dans le quartier.
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diyorsun be 24
ne diyorsunuz siz 31
ne diyorsunuz 336
sen benimsin 132
sen beni sevmiyorsun 23
sen benim her şeyimsin 20
sen benim 28
sen benim karımsın 46
ne diyorsun sen 551
ne diyorsun be 24
ne diyorsunuz siz 31
ne diyorsunuz 336
sen benimsin 132
sen beni sevmiyorsun 23
sen benim her şeyimsin 20
sen benim 28
sen benim karımsın 46
sen benim kardeşimsin 32
sen benimle gel 72
sen benim en iyi arkadaşımsın 22
sen benim dostumsun 44
sen beni dinle 53
sen benim arkadaşımsın 26
sen beni ne sanıyorsun 30
sen beni merak etme 19
sen benimle geliyorsun 20
sen benim babamsın 18
sen benimle gel 72
sen benim en iyi arkadaşımsın 22
sen benim dostumsun 44
sen beni dinle 53
sen benim arkadaşımsın 26
sen beni ne sanıyorsun 30
sen beni merak etme 19
sen benimle geliyorsun 20
sen benim babamsın 18
sen benim oğlumsun 30
sen benim babam değilsin 18
sen benim annem değilsin 16
sen bekle 48
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diye 64
ne diyor 463
ne diyorum ben 45
ne diyorduk 29
ne diyor bu 53
sen benim babam değilsin 18
sen benim annem değilsin 16
sen bekle 48
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diye 64
ne diyor 463
ne diyorum ben 45
ne diyorduk 29
ne diyor bu 53