English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ S ] / Sen bekle

Sen bekle translate French

1,751 parallel translation
Sen bekle, ben hallederim.
Tu attends. Je vais régler ça.
Tamam, sen bekle.
Fais ça.
Sen de burada doktoru bekle.
Reste ici et attends le doc.
Sen arabada bekle.
Attends dans la voiture, d'accord?
Ben su getiriyorum. Sen burada bekle tamam mı?
Je vais te chercher un peu d'eau.
Sen sadece boynunun hazır olmasını bekle!
Attendez ici et préparez vos cous!
Bekle, Spens, ama... sen beni bitirdin!
Ils ont fouillé les tiroirs de Conrad et ils ont trouvé un dépliant du Club.
Sen burada bekle.
Attendez ici.
Bekle, sen...
Tu...
Tatlım benim kızlar tuvaletine gitmem lazım sen burada bekle, tamam mı?
Dis, j'ai besoin d'aller aux petits coins, vite fait.
Pardon Nick, sen burada bekle.
Excusez-moi, Nick, pourriez-vous attendre ici?
Sen bahçıvanı bekle Hele bir Arnold'un salı günü pislediğinden fazlasını temizlemek zorunda olduğunu görsün.
Attends que le jardinier doive nettoyer plus que la merde d'Arnold, le mardi.
Çocuk, ben sizi kurtarma işini yaparken sen orada bekle.
Presser ce bouton éteinds le moteur principal. Bon-à-rien, tu n'écoutes même pas comme il faut.
Bekle biraz! Sen ciddi misin?
Sérieusement?
Tamam, sen yatak odasında bekle.
OK. Vous allez m'attendre dans la chambre.
- Bekle, sen aklını mı kaçırdın?
T'es inconscient ou quoi?
Bekle. Bir vampir olmayı sen mi istedin?
Quoi, vous vouliez devenir un vampire?
Sen burada nöbet bekle.
Toi, tu te postes là.
Burada bekle sen.
Ne bouge pas.
Bekle. Sen neredesin?
Attends, t'es où?
Bekle. Sen gerçekten Dr.Cox ile aynı fikirde misin?
Tu es d'accord avec le Dr Cox?
Sen arabada bekle.
Attends dans la voiture.
Bekle, sen ne...
Attends 1 min. Qu'est-ce t'as...
Birkaç hafta bekle, sen de klübe katılacaksın.
Tu verras dans quelques semaines... Tu rejoindras le club.
Bekle, neden sen gitmiyorsun, ben izleyeceğim.
Allez-y, moi j'observe.
İşaretimi bekle sen.
Attends simplement mon signal.
Bekle, sen kimsin?
Attendez, qui êtes-vous? FBI.
Lobo, sen başında bekle.
Lobo, surveille-la.
Bekle bir saniye, sen o zaman daha doğmamıştın.
Attends, t'étais même pas né.
Gidelim! Sen burada bekle.
Toi, attends ici.
Sen burada bekle. Graem'i tek başıma sorgulamalıyım.
J'ai besoin d'interroger Graem seul.
Kadını ve Bauer'i bana yollayın, sen orada bekle.
Envoie-les-moi. Et attends là.
Bekle biraz, sen ciddi misin?
Oh, attends, t'es sérieuse?
- Bekle, bekle, sen ne yapıyorsun?
- Rose, attends. - Mais qu'est-ce que tu fais?
Sen burada bekle.
Bouge pas.
- Bekle biraz sen...
Attends...
Sen burada bekle.
Attendez là.
Sen burada... bekle, tamam mı?
Tu attends... ici, d'accord?
- Sen hep... Bekle! Josh!
Fennel, soyez vivant.
Sen burda bekle.
- Vous restez là. - Entendu.
Hayır, olmaz. Sen burada bekle bakalım.
Non, non, reste-là.
Bekle, yani sen veya bir grup ölü adam öyle mi?
- Avec qui vous couchez? - Vous ou des morts?
Sen burada bekle.
Attends ici.
Bekle, sen buraya nasıl girdin?
Comment tu es rentré?
Dinle, ben ön tarafı kontrole gidiyorum sen burada bekle.
Je vais vérifier là-bas. Reste donc ici.
Sen burada bekle.
Reste là.
Bekle bir dakika.Sen...
Attends.
Sen burda bekle
Non, attendez là.
- Bekle. Tabii sen...
- Attends.
Sen bekle.
Reste ici.
Bekle, sen ne yapıyorsun?
Mais qu'est-ce que tu fais là?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]