English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ N ] / Ne yaptım ki

Ne yaptım ki translate French

1,293 parallel translation
Ben ne yaptım ki?
Qu'est-ce que j'ai fait?
- Bir şey yapmadım... Ona ne yaptım ki? - Bak...
Qu'est-ce que je lui ai fait?
- Ne yaptım ki?
- Qu'est-ce que j'ai fait?
Ne yaptım ki?
Qu'est-ce que j'ai fait?
Ne yaptım ki sen yapmadın? ...
Qu'est-ce que j'ai fait et que tu n'as pas fait...
Ne yaptım ki sen...
Qu'est-ce que j'ai fait et que tu...
Ne yaptım ki? Bir dakika.
Qu'est-ce que j'ai fait?
Sana ne yaptım ki ben?
Je méritais pas ca!
- Ne yaptım ki?
- Pourquoi?
- Ben ne yaptım ki? Belki de öfkemin birazını sana yönlendiriyorumdur.
Je me défoule sans doute sur toi.
Ben ne yaptım ki?
- Le FBI? Pourquoi?
Del öldü! - Ben ona ne yaptım ki?
Del est mort!
- Ben ne yaptım ki?
- Qu'est-ce que j'ai fait?
Ona ne yaptım ki?
Que lui ai-je fait?
Ne yaptım ki ben?
Quoi?
Ama ben ne yaptım ki?
Mais je fais quoi?
- Ben ne yaptım ki?
- Comment ça?
- Ne yaptım ki!
- Arrêtez.
Festus'a ne yaptım ki ben?
Qu'est-ce que j'ai fait à cette vieille carne?
Ne yaptım ki ben?
Qu'est-ce que j'ai fait?
Ne yaptım ki? Sadece mantıklı bir tez sundum.
Je n'ai fait que présenter un exposé logique.
Yani, yaptığım en tehlikeli şey ne ki?
Qu'est-ce que je fais de dangereux?
Evet, bilhassa böyle yaptım ki mezuniyet töreni bundan etkilenmesin.
C'est planifié pour ne pas affecter la cérémonie.
Bak, demek istediğim... yaptığım onca şey varken, neden, kocama annesi kadar... güzel spaghetti ve köfte yapamadığımı bu kadar kafama takıyorum ki?
Compte tenu de tout ce que je fais dans la maison, pourquoi ça me préoccupe de ne pas savoir faire les spaghettis â la viande aussi bien que ma belle-mère?
Bu yaptığımız bana hiç mantıklı gelmiyordu. Ama ben ne bilirdim ki, 5 yaşında bir çocuktum.
Ça n'avait aucun sens pour moi mais qu'en savais-je?
Ne düşünüyordum ki! Yaptıklarımı hiç düşünüyor muydum?
Est-ce que je pensais seulement à ce que je faisais?
Kesinlikle değil. En son size ne zaman eşek şakası yaptım ki?
A quand remonte ma dernière farce?
- Peki bunu yaptığında, ne söyledi? - Pek mutlu olmadı. Açıklamaya çalıştım ama tabiî ki beni duymadı.
J'ai même pas pu m'expliquer, elle m'entendait pas.
Ama bir sebepten onları kullanmamasını söylemişim. Neden bunu yaptım ki?
Pour une raison que j'ignore, je lui ai dit de ne pas les utiliser.
En iyi kararlarımız hiç pişmanlık duymadıklarımız kendi içimizden gelenlerdir ki sen aynen böyle yaptın.
Nos meilleures décisions, celles que l'on ne regrette jamais, sont celles qui viennent du plus profond de nous. C'est exactement ce que tu as fait.
O kadar iyi ki bunu hak etmek için ne yaptım, bilmiyorum.
Je doute presque de le mériter!
Şişko Arbuckle benim yapmadığım ne yaptı ki?
Qu'a fait Fatty Arbuckle que je n'ai pas fait?
Benim ne yaptığım seni neden ilgilendiriyor ki?
Qu'est ce que ca peux te foutre, de toute facon?
Ne yaptım ki?
- Elle me hait.
Yani, Nathan ne yaptığımı bilmeseydim bu kadar parayı niye saçsın ki?
Pourquoi Nathan claquerait tout ce fric s'il n'avait pas confiance en moi? Je suis une Bentley.
Ne hata yaptım ki.
Je ne sais pas ce que j'ai fait de mal.
Çinliler'le yaptığım tüm o şeylerle. Çin mahallesinde eski gonk vururken dünya beni umursamıyorken ben de bu ruhun bir parçasıyım diye kendimi kandırdım çünkü orada kimse beni para yüzünden yargılamıyordu ama gerçek şu ki Mott sokağının barlarından birine girdiğimde içkilerin fiyatı sert bir şekilde yüzüme vuruyor.
je me berce d'orientalisme et de chinoiseries là-bas... manquant le train de ma vie... me faisant accroire que suis dans le courant que personne ne juge ma pauvreté me faisant accroire que suis dans le courant que personne ne juge ma pauvreté
Sizin neyiniz var? Ben ne yaptım ki?
Que croyez-vous?
Her ne yaptığımı düşünüyorsan, ki neden öyle düşündüğünü...
- Quoi que tu croies... - Dehors.
Her neyse, o da dedi ki, "Ben ne yaptığımı biliyorum."
mais lui "Non, non. Je sais ce que je fais".
Kurabiye işini batırdığım için üzgünüm Ray ama asıl evliliğimizi batırdığım için üzgünüm. Ne yaptın ki?
Je regrette d'avoir saboté les cookies, mais encore plus, d'avoir saboté notre mariage.
Sen ne diyorsun peki? Dedin ki, "Dilerim ki" ve ben de senin için yaptım.
Tu as dit : "Je souhaite", et je l'ai exaucé.
Ve bunu ortaya çıkaracağım. Bunu yaptığımda yemin ederim ki... bu şehirde bir daha pizza dağıtamayacaksınız.
Et je finirai par vous choper... et ce jour-là, je vous jure... que vous ne livrerez plus de pizzas dans cette ville!
- Cem'le ne yaptığını mı anlatacaksın? - Ben niye geldim ki zaten!
- Quelle idée d'être venue!
Ben mi, ben ne yaptım ki?
Moi? Moi? Quoi?
Her gün yaptığım 400 konuşmayı aklımda tutamam ki.
J'ai 400 appels par jour. Je ne peux pas me rappeler de tout.
- Ne yaptım ki?
Quelle attitude?
Yemek pişirdim, temizlik yaptım, ve bunların hiçbiri size bir anlam ifade etmiyor ve bir gün sizden birşey istiyorum öyle birşey ki size sormak zorundayım ve sonunda sadece şikayet ediyorsunuz.
Après tout ce que j'ai fait pour cette famille je cuisine, je nettoie, je repasse, je fais la vaisselle et tout ça ne signifie rien pour aucun d'entre vous et pour une fois que je vous demande quelque chose- - quelque chose que je ne devrais pas avoir à vous demander- - et tous ce que j'ai c'est des plaintes!
Çekineceğim ne var ki? Ne yaptım?
Je dois casquer pour quoi?
- Ne yaptım ki?
- Qu'ai-je fait?
Bak, fark ettim ki, ölümü aldatmak için her ne yaptıysanız, Seni ve Gabrielle buza koymakla, süreci yavaşlatmış olmayım.
J'ai gâché ta soi-disant mort en congelant toi et Gabrielle, mais pas Eve.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]