Ona dedim ki translate French
420 parallel translation
Peki, bu 90 yaşındaki kadın baş aşağı köpek duruşunda. Ve ona dedim ki "Tamam, sadece içine nefes al."
Cette dame de 90 ans était en chien tête en bas, et je lui ai dit, "respirez profondément".
Ona dedim ki, " Hayatımın ışığı ben de bu dünyada sensiz yaşayamam.
Alors je lui ai dit, "Lumière de ma vie" Moi non plus je ne peux vivre sans toi sur la terre!
Dalga geçtiğini anladım ve ona dedim ki :
Je voyais qu'il blaguait, alors je lui ai dit :
Bende ona dedim ki : "Herşey için sağol ama buraya bunun için gelmedim ben"
Je lui dis merci du bouquet Mais c'est pas ça qu'il faudrait.
Babasıyla görüştüm. Ona dedim ki, "Daisy ile evlenebilir miyim?"
Alors, j'ai demandé la main de Daisy.
Ona dedim ki, " Tatlım, bu ilk görüşte aşk...
Le coup de foudre ou rien!
Francesco istemiyor ama ona dedim ki ; Don Pietro'nun bizi evlendirmesi, faşist işbirlikçilerin önünde evlenmekten çok daha iyi olur.
Francesco ne voulait pas, mais mieux vaut Don Pietro, qui est des nôtres, plutôt qu'un fasciste à la mairie.
Sonunda zincirlerimi kırdım ve ona dedim ki...
Fritz me retenait.
Ben de ona dedim ki "Artık orada oturmuyor musun?"
Alors moi : Tu n'y habites donc plus?
Ona dedim ki, McBride dört tane içki yuvarladığın zaman tam bir baş belası oluyorsun.
- Ils ne se parlent plus. Alors je lui dis "Dès que tu as bu quatre godets tu deviens un enquiquineur."
Böylece ona dedim ki, "Teşekkür ederim ama zamanla uyuşabileceğimizi düşünmek ile aptallık etmişim."
alors, je lui ai dit : " Merci. Mais nous ne pourrions jamais vivre ensemble.
Elbette, ona dedim ki : "Paggy McFarland, Sarah ´ ın White O ´ Mornin ´ i sattığına beni asla inandıramazsın."
Je lui ai dit : " Paddy, je n'y croirai jamais, à cette vente!
Ben de ona dedim ki : " Bay Delassalle'i gördün mü?
Je lui ai dit : " Tu l'as vu, M. Delassalle?
Ona dedim ki, "Profesör, bu konu müfredatın bir bölümü değil".
Je dis : "Ce n'est pas au programme!" II n'a su que répondre.
Ona dedim ki "seni adam edeceğim seni ikiye bölmek zorunda kalsam bile."
J'ai dit. "Je vais faire de toi un homme même si je dois te casser le cou."
Dediğim gibi, ona dedim ki : "Ne olduğunu bilmediğim malları... ... taşıyacağımı sanıyorsan, sana bir sürprizim var."
J'ai dit "Si vous croyez que je transporte des trucs... dont je sais rien, vous vous faites des idees."
Ona dedim ki, pencereye doğru git... sonrada dışarı bakacağınız kesinmiş gibi beni izle.
J'ai dit à Flora de se mettre à la fenêtre pour que vous regardiez.
Ama ona dedim ki "Anne, bak. Eğer Bay Blackwell'den bir sözleşme istersen iyi olur çünkü ben ağabeyim, ve biliyorsun Babam bu çiftliği benim almamı isterdi."
Mais je lui ai dit : "M'man, tu devrais obtenir un papier de ce M. Blackwell, parce que je suis l'aîné et tu sais que papa voulait que j'aie le ranch."
Ona dedim ki ; "Poker oyuncusu olduğunu mu sanıyorsun"
" Tu crois que tu sais jouer au poker?
Ve ona dedim ki " Sana tavsiyem,..
Et je lui dis :
Ben de ona dedim ki "Bana bir iyilik yap."
Alors je lui dis : " Rends-moi service, tu veux?
Ben de ona dedim ki, "Bir dahaki izinde Londra'ya gidelim."
Je lui ai dit : "Allons à Londres pour la prochaine perme."
" Ona dedim ki :'Başardın Başardın, başardın'
" Je lui ai dit :'Bravo, Altesse! '
Yanaşıp yanına soracağım adını - Ben de ona dedim ki...
Dites-moi quel est votre nom
Frankie ikincide pes etti... çünkü ona dedim ki...
- Frankie l'a mis au tapis au 2e. - Au 3e. Au 5e.
Ona dedim ki "Senin için kendimi temiz tutacağım."
J'ai dit : "Je resterai pur pour toi."
Şey, ona dedim ki :
Je lui ai dit :
Ona dedim ki : " Bayan Lautmann, dikkat edin!
" Faites attention.
Zar zor gördüm, ona dedim ki -
En le voyant, je lui ai dit...
Ben de ona dedim ki : " Dinle dostum.
Je lui ai dit : " Ecoute, mon ami.
Ve ona dedim ki... Ben... Dedim ki :
Et je lui ai dit...
Neyse ona dedim ki, "Maaşı ona yetmez."
Bref... Je lui ai dit : "Ils ne peuvent pas s'offrir ça avec ce qu'il gagne."
Çok güzel ve çok yetenekli ve çok etkileyici, dün ona dedim ki, "seni eşim olman için istiyorum."
"Ravissante et pleine de talent." Hier encore, je lui disais : "Je veux de vous pour femme", et elle :
Ona dedim ki :
Je lui ai dit :
Kahretsin, ona dedim ki artık itiraf et.
Je lui ai dit : "Merde! " Tu es allongée sur des draps blancs.
Dün ona dedim ki,
Hier, j'ai dit :
Ona dedim ki, "Arnold, Afrika'ya gitmekle büyük bir hata yapıyorsun."
Je lui disais "Tu fais une grosse erreur en allant en Afrique."
Dedim ki ona : "Herşey için sağol ama buraya bunun için gelmedim ben"
J'lui dis : Merci du seau d'eau Mais c'est pas ça qu'il me faut.
Bu şöför beni yanlış götürüp buraya getirdi, ama ona dedim ki...
Le cocher se trompait de chemin...
Fakat ona : "Telefonum yok ki şayet almaya gücüm yetseydi bile... çözdüğünden fazla sorun getiriyor diye almazdım" dedim.
Il voulait lire les nouvelles sur l'assassinat du Bourreau... Enfin, du Protecteur du Reich.
Dedim ki, bir daha ona yaklaşırsa, onu...
Que s'il recommençait à l'approcher, je...
- Buraya gelmek istiyordu aslında, ama ona dedim ki...
- Elle voulait venir...
Ona sordum. Dedim ki :
Je lui ai demandé :
Brakovitch düştü ve ona dönüp dedim ki... - "Biliyordum, sola dönmeliydik!"
- "On aurait dû prendre à gauche!"
Ve sonra ona dedim ki,
Cet homme pourra vous le confirmer.
Dedim ki : " Tanrım, lütfen ona bir şey olmasına izin verme.
" Je vous en supplie, faites qu'il ne lui arrive rien,
Evet, bunu buldum Aslında bir saç da değil, ona saç dedim, çünkü o kadar ince ki.
Ce n'est pas un poil mais c'est très fin.
- Sadece, babanız bana.. .. şu günlerde yaptığı işler için neden nişan verilmediğini soruyordu da.. .. ona dedim ki..
Je n'ai pas été décoré à la suite de mon action, ce jour-là, et je disais que la joie d'avoir servi mon pays valait toutes les décorations.
- Ona bakıp dedim ki : "George beni seviyorsan, en havalı fıstığım zaten."
- Je lui ai dit : "George... si tu m'aimes, je suis la nana la plus excitante de la ville!"
Ben ona kızgınca baktım, dedim ki, ama ben uyumak istiyorum.
Alors j'ai dit : II faut bien que je dorme quelque part.
Biraz bekledi ve sonra ben ona gittim ve dedim ki...
J'ai attendu de pouvoir partir et puis, j'ai dit :