Onu bulacağım translate French
1,526 parallel translation
Onu bulacağım. Onu bulup, cezalandıracağım.
Je vais le retrouver, et je vais le punir.
Onu bulacağım sana.
Je vais le chercher.
Ne planladığını biliyorum. Yapmayı planladığın tarihi biliyorum. Onu bulacağım.
Je sais ce que vous manigancez, je connais la date à laquelle vous avez prévu d'agir, je la trouverai!
Onu bulacağım.
Je la trouverai.
Kendine zarar vermeden onu bulacağım.
Je dois le retrouver rapidement.
Yardım etsen de etmesen de onu bulacağım.
Je vais finir par la trouver que tu m'aides ou non.
Bakın, onu bulacağım...
Ecoutez, je vais le trouver,
Onu bulacağım.
Je le trouverai.
Bu noktada onu bulacağımızı biliyorsun...
A ce niveau, vous savez que nous allons le retrouver.
Sana diyorum, onu bulacağım.
Je te le dis, je la trouverai.
Her ne ise, onu bulacağım.
Quoi que ce soit, je le trouverai.
Oralarda bir yerlerde, ve ben onu bulacağım.
II est quelque part.
Her kimse onu bulacağım onu bulacağım ve canını yakacağım.
Je vais la trouver, qui qu'elle soit, Je vais la trouver, et je vais lui faire du mal.
Onu bulacağım.
Je vais la retrouver.
Onu bulacağım. Tutuklayacağım.
- Le trouver et l'arrêter.
Yaklaştık ve onu bulacağım.
On est tout près. Je le trouverai.
Onu bulacağım. Sana söz veriyorum.
Je vais le trouver, je te le promets.
Onu bulacağım.
Je vais le trouver.
Sana söz veriyorum.Eğer buradaysa onu bulacağım.
Je te promets que si elle est ici, je la retrouverai.
Ona ne yaparsan yap sonunda onu bulacağım, tamam mı?
Tout ce que vous avez fait avec elle, je vais le trouver.
Onu bulacağımıza nasıl bu kadar emin olabiliriz?
On est sûrs de le retrouver?
Beyaz atlı prensim var, bunu biliyorum... ve onu bulacağım.
Mon preux chevalier est quelque part par-là et je vais le trouver.
Gidip onu bulacağım.
Je vais en chercher.
Onu bulacağım, anne.
Je vais la retrouver, maman.
Onu Michael'a geri götür, ben Jack'i bulacağım.
Retourne voir Michael. Je vais chercher Jack.
Senden tek istediğim, onu nasıl bulacağımı söylemen.
Je veux juste savoir comment la trouver. C'est tout.
Onu nasıl bulacağımı bilmiyorum.
Je ne sais pas comment la retrouver.
Isabel'in bulunması gerekiyorsa sizin ve birlikte çalıştığınız insanların onu bulacağına inancım tam.
Foi dans le fait que vous et vos collègues allez la retrouver si elle doit être retrouvée. Foi dans le fait que les choses arrivent si elles doivent arriver.
Tamam, peki, onu nerede bulacağım?
Très bien, eh bien, où je peux le trouver?
Onu kullanmanın bir yolunu bulacağım.
Je trouverai un moyen de l'utiliser.
Bu kadın, Orange County'nin prensesi ve onu kullanmanın bir yolunu bulacağım.
Cette femme est la Princesse d'Orange County et on trouvera un moyen de l'utiliser.
- Onu geri getirmenin bir yolunu bulacağım.
Je veillerai à lui répondre.
Onu ellerinle mi teslim ettin yoksa onu nerede bulacağını mı söyledin?
Ou tu lui as juste dit où la trouver?
Üzülme canım. Onu bulacağız.
Ça ira, chérie.
Bana onu nasıI bulacağımı söyleyinceye kadar gitmeyeceğim!
- Dites-moi où elle se trouve.
Sadece onu nasıl bulacağımı biliyorum.
Je sais simplement le retrouver.
Ama onu bulacağız tamam mı?
Mais on le retrouvera!
Şey, tatlım ; onu bulacağım.
- Je vais le retrouver.
Bay Loew, katil tekrar saldırmadan önce onu bulacağınıza... kamuoyuna söz verebilir misiniz?
M. Loew, etes-vous sur que le meurtrier sera arreté avant de frapper a nouveau?
Buradaki bazı aptal çocuklar bana bir oyun oynuyor onu bugün herkesten önce bulacağım ve buraya getireceğim ve onlara bunun sadece bir çocuk olduğunu ispat edeceğim!
Ce n'est qu'un garçon local et bête qui me trompe! Je vais le trouver aujourd'hui, je l'amènerai devant tout le monde et je prouverai qu'il est juste un gars ordinaire!
Şimdi onu nasıl bulacağımıza bakalım.
Découvrons comment.
Her zaman onu bir sonraki sefere bulacağımı düşündüm.
J'ai juste... j'ai continué à penser que je devais le trouver au détour du prochain virage.
Onu nasıl bulacağımı biliyorum.
Je sais où le trouver.
Onu biz bulacağız, tamam mı?
On le retrouvera, nous.
Onu bu şekilde bulacağımı sanmıyordum.
Je ne m'attendais pas à la trouver comme ça.
Dünyayı köşe bucak dolaşıp, Vali Odious'ı bulacağım ve onu zevkle öldüreceğim!
Je vais retrouver Odious où qu'il soit. Puis je le tuerai avec joie.
Onu senin yardımın olsa da olmasa da bulacağız.
On le retrouvera. Avec ou sans toi.
Büyük nehre ulaştığımızda, onu geçeceğiz. Eminim karşı tarafta bir Amerikan subayevi bulacağız.
Et une fois qu'on aura traversé le Grand Boueux, je te promets qu'on tombera sur un bar américain.
Yani eski ve yeni bildiğimiz her şeyin üstüne gideceğiz ve umarım onu başka bir ceset bulmadan önce bulacağız.
Nous allons donc vérifier, tout ce que l'on a, de vieux et de récent sur lui, en espérant le trouver lui, avant de retrouver un autre cadavre.
Halen yaşıyorken, onu öldürmeliydim... ama sana söz veriyorum, sana söz veriyorum, ona bunu ödetmek için gerekli gücü bulacağım.
J'aurai du le tuer pendant que j étais encore vivant. Mais je te le promets, je te promets que je trouverai la force de le lui faire payer.
Her zaman onu izlemenin bir yolunu bulacağım.
Je trouverai toujours le moyen de veiller sur elle.
bulacağım 72
onu bul 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu biliyorum 95
onu bilmiyorum 36
onu bul 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu biliyorum 95
onu bilmiyorum 36
onu buldun mu 57
onu ben yaptım 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu ben hallederim 27
onu buldunuz mu 44
onu buldun 29
onu buraya getirin 62
onu boşver 33
onu bulduk 84
onu ben yaptım 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu ben hallederim 27
onu buldunuz mu 44
onu buldun 29
onu buraya getirin 62
onu boşver 33
onu bulduk 84