Orada dur bakalım translate French
438 parallel translation
Orada dur bakalım.
Elle est bonne, celle-là.
- Orada dur bakalım.
- Écoute un peu.
Şimdi orada dur bakalım.
Attendez un peu.
Orada dur bakalım.
Attends.
Orada dur bakalım.
Arrête, s'il te plaît.
10 mu? Orada dur bakalım.
Tu me racontes des histoires, là.
Orada dur bakalım.
Je vous arrête tout de suite.
Orada dur bakalım.
Ne bougez plus.
Hey, orada dur bakalım.
Arrete tout de suite.
- Orada dur bakalım.
- Pas si vite!
Orada dur bakalım Willy. - Sen ne iş yapıyorsun söyle?
On peut te demander quel est ton travail, Willy?
- Orada dur bakalım.
- Tenez vos chevaux.
- Orada dur bakalım!
- Attendez une minute!
Orada dur bakalım!
Attendez!
Hop, orada dur bakalım.
Attends un peu.
Orada dur bakalım, Blanche. Ben de New York'ta büyüdüm. Ama ev işleri yaptım.
Écoute, je viens de New York et moi aussi, j'avais des corvées.
- Orada dur bakalım!
- Doucement, là.
- Orada dur bakalım.
- Attends un peu.
- Orada dur bakalım.
- Attendez.
Hey, orada dur bakalım. İki lanet olası haydutu pistimize sürüyorsunuz... uçağımıza çarpıyorlar ve bu bizim suçumuz mu?
Vous débarquez sur la piste, gênez mon pilote, mais c'est notre faute?
Orada dur bakalım, it.
Bouge plus, trouduc!
- Orada dur bakalım...
- Attendez une seconde...
Şimdi, orada dur bakalım Jake.
Une petite seconde, Jake.
Dur bakalım orada.
- Laisse tomber.
Dur bakalım orada.
Non, sûrement pas.
Dur bakalım orada.
Attends un peu.
Orada dur bakalım.
Fais-moi confiance.
Dur bakalım orada. Önceden burada değildin.
Allez, pas de resquilleurs!
Dur bakalım orada.
Juste une minute.
Dur bakalım orada!
Attendez une minute!
- Dur bakalım orada. Henry kötü bir çocuk değil.
Un instant, Henry n'est pas méchant.
Dur bakalım orada genç bayan. Beyaz bir sakal ve birkaç kaş seni korkutmasın.
Une barbe blanche et des sourcils vous font peur?
Dur bakalım orada.
Tout doux.
Peki dur bakalım orada.
Tout va bien.
Dur bakalım orada. Dürüst olalım.
Attends, c'est injuste.
Dur bakalım orada. - Chuji nerede?
Hé, toi!
Dur bakalım orada!
Attends!
- Dur bakalım orada, Eddington.
- Un instant, Eddington!
Dur orada bakalım.
Pas un geste!
Dur bakalım, dur orada.
Pas si vite.
Orada bir dur bakalım.
Un instant.
Dur bakalım orada, yabancı.
Un instant, l'étranger.
Şimdi... orada bir dur bakalım.
Je t'arrête tout de suite.
Dur orada bakalım. Skorzeny denen adam nasıl biridir bilmem ama ama hareketlerinden bir vampir gibi yaşadığını söyleyebilirim.
Qui que soit ce Skorzeny, il a tout l'air d'un vampire.
Sen ve Avatar evli misiniz, Kraliçem? Hey, evlat. Dur bakalım orada.
Hé, petit, ne t'énerve pas, hein?
- Dur bakalım orada.
- Attendez.
- Pekâlâ, orada dur bakalım...
- Arrête.
Evet, dur bakalım orada, genç dostum.
T'emballe pas comme ça, fiston.
Dur bakalım orada.
Pas si vite!
Orada dur bakalım.
Arrête!
- Çeneni kapayarak! Orada bir dakika dur bakalım.
Eh là, doucement!
orada dur 223
orada duruyor 22
orada durun 51
orada durma 35
dur bakalım 715
dur bakalım orada 33
bakalım 1238
bakalım neler olacak 16
bakalım ne olacak 31
bakalım doğru anlamış mıyım 31
orada duruyor 22
orada durun 51
orada durma 35
dur bakalım 715
dur bakalım orada 33
bakalım 1238
bakalım neler olacak 16
bakalım ne olacak 31
bakalım doğru anlamış mıyım 31
bakalım burada ne var 21
bakalım şimdi 17
bakalım ne varmış 22
bakalım burada ne varmış 41
bakalım anlamış mıyım 16
bakalım neymiş 17
orada 2281
oradaki 168
oradaydım 213
orada mısın 598
bakalım şimdi 17
bakalım ne varmış 22
bakalım burada ne varmış 41
bakalım anlamış mıyım 16
bakalım neymiş 17
orada 2281
oradaki 168
oradaydım 213
orada mısın 598
oradayım 18
oradaydı 145
oradasın 44
oradan 69
orada kimse yok 63
orada biri var 50
orada ne var 123
oradadır 18
orada olacağım 346
orada neler oluyor 224
oradaydı 145
oradasın 44
oradan 69
orada kimse yok 63
orada biri var 50
orada ne var 123
oradadır 18
orada olacağım 346
orada neler oluyor 224