Oraya gitmeyin translate French
55 parallel translation
Oraya gitmeyin, kendisi çok kötü bir adam.
" N'y allez pas... c'est un homme malfaisant...
Boşuna oraya gitmeyin.
Le voyage est inutile.
Oraya gitmeyin.
N'y allez pas.
Eğer hayatınıza değer veriyorsanız, oraya gitmeyin.
Mais si vous tenez à votre vie, n'y allez pas.
- Oraya gitmeyin.
- N'y allez pas.
- Oraya gitmeyin!
- N'y allez pas!
Oraya gitmeyin!
N'y allez pas!
- Oraya gitmeyin!
- Pas par là!
- Oraya gitmeyin.
- N'y allez pas!
Oraya gitmeyin. Sorun çıkar.
N'y allez pas, ça va mal finir.
Oraya gitmeyin.
Mademoiselle, c'est trop dangereux.
Bir saniye konuşabilir miyiz lütfen? Henüz oraya gitmeyin.
Je peux vous parler?
Maçlardaki dalgama gibi. Havadaki tırnak işaretleri. Oraya gitmeyin, lafı gibi.
C'est comme la "ola" pendant les matchs, ou la phrase "On ne passe pas".
- Oraya gitmeyin.
- N'y va pas.
Oraya gitmeyin.
N'allez pas là-bas.
Adı Seminole dilinde, "Oraya gitmeyin." demekti.
En Seminole, ça s'appelait "Faut pas y aller".
"Oraya gitmeyin, vurulursunuz." demişlerdi.
On connaît personne à Miami.
Durun, oraya gitmeyin
Bon sang, recul!
Oraya gitmeyin!
N'entrez pas la dedans.
- Bu yüzden bir sevgilin yok. - Oraya gitmeyin lütfen?
- C'est pour ça que t'as pas de nana.
"Yeni bir köy görürseniz oraya gitmeyin."
" Si tu vois un village inconnu, n'y va pas.
" Oraya gitmeyin.
" N'allez pas là-bas!
" Oraya gitmeyin.
N'allez pas là-bas!
Oraya gitmeyin.
- N'y allez pas.
Oraya gitmeyin.
Ne va pas par la!
Hayır, oraya gitmeyin.
Non, ne passez pas par là.
Brielle, sana yalvarıyorum, sakın oraya gitmeyin, tamam mı?
A nous! Brielle, je t'en supplie. N'y vas pas, OK?
Oraya gitmeyin.
- Pas par là.
Oraya gitmeyin!
- Non n'allez pas par là.
- Al, şunu tut. Hey, oraya gitmeyin!
Ça va pas là!
Bir daha oraya gitmeyin, asla.
N'y allez jamais.
Oraya gitmeyin! Oraya gitmeyin!
N'allez pas par là!
Lütfen oraya gitmeyin.
Mes enfants! Ne rentrez pas là.
Büyük kırmızı bir X genelde "Tehlike, oraya gitmeyin" anlamına gelmez mi?
Un X rouge signifie d'habitude "Danger, éloignez-vous", non?
- Sakın oraya gitmeyin!
N'allez pas là en bas!
Durun, oraya gitmeyin, çünkü yılanların hepsi orada.
" Stop, n'entrez surtout pas là dedans, parce que c'est plein de serpents.
Oraya gitmeyin!
Ne vas pas par là!
Açıklamak için söylüyorum, hayaletlerle konuşan kız oraya gitmeyin diyor ve biz gidiyoruz.
Si j'ai bien compris, une petite fille qui parle aux fantômes dit : "N'y allez pas." Et nous on y va.
Size oraya gitmeyin demiştim.
Je vous avais dit de pas aller là-bas.
Kasabadaki şu adamı hatırlıyor musun? "Oraya gitmeyin." demişti.
Oh, ce gars-là, rappelez-vous, dans la ville, qui a dit, "Ne pas aller là."
Durun bayım, oraya gitmeyin.
Attendez. Vous ne pouvez pas aller là.
Sakın oraya gitmeyin!
Vous ne devez pas y aller!
Büyükler bu yüzden oraya gitmeyin, dedi.
Voilà pourquoi les adultes ne voulaient pas qu'on vienne ici.
Oraya yerleşmek zorunda değiliz ama lütfen gitmeyin.
Vous ne devez pas vous retrancher, mais ne partez pas.
Oraya bensiz gitmeyin.
N'y retournez pas sans moi.
Oraya sakın gitmeyin.
- N'y allez pas.
Bilge kisiligi ile gitmeyin dedigim halde sizi oraya gönderdi.
Dans son infinie sagesse, il vous a laissé aller là-bas, alors que je ne voulais pas!
Hayır oraya gitmeyin.. o gerçek bi bebek bile değil, gerçek bebek 2 saatte çıkmaz ki
Non, n'y allez pas. Ignorez-le. Ce n'est pas un vrai bébé.
gitmeyin 197
oraya 298
oraya git 101
oraya gidiyorum 49
oraya geliyorum 69
oraya gidelim 54
oraya koy 38
oraya gidemezsin 37
oraya gitmek istemiyorum 20
oraya bak 56
oraya 298
oraya git 101
oraya gidiyorum 49
oraya geliyorum 69
oraya gidelim 54
oraya koy 38
oraya gidemezsin 37
oraya gitmek istemiyorum 20
oraya bak 56
oraya gitmeliyiz 19
oraya gidin 38
oraya hiç gitmedim 28
oraya geç 17
oraya gitme 62
oraya gittim 26
oraya otur 27
oraya giremezsin 27
oraya gidemem 20
oraya girme 29
oraya gidin 38
oraya hiç gitmedim 28
oraya geç 17
oraya gitme 62
oraya gittim 26
oraya otur 27
oraya giremezsin 27
oraya gidemem 20
oraya girme 29