Oraya vardığımızda translate French
284 parallel translation
Ama biz oraya vardığımızda, kaçmıştı.
Mais il nous a pas attendus, il a mis les voiles.
Peki ya, oraya vardığımızda büyücü bana kalp vermezse?
Et s'il ne veut pas m'en donner un?
Oraya vardığımızda, bir meydan kavgası vardı ve Nugent aralarındaydı.
Quand nous sommes arrivés, Nugent était au centre d'une échauffourée.
Şey, ilk olarak... Oraya vardığımızda $ 100'ın üzerinde bir para alacağım.
Eh bien, une chose... quand on arrivera là-bas j'aurai plus de 100 dollars.
Oraya vardığımızda ve ipi kestiğimizde çoktan ölmüştü.
Quand on l'a décroché, il était mort.
Oraya vardığımızda kıza olanlar hakkında çeneni sıkı tut.
Si tu ne pipes pas à propos de la fille.
- Oraya vardığımızda ne istiyorsun?
- De quoi tu aurais envie?
Oraya vardığımızda, geldiğimizi duydu ve kapısını kilitledi.
Mais il nous a entendus, il s'est barricadé.
- Oraya vardığımızda bugünkü gibi güzel bir gün olursa, sana haber veririz.
La prochaine belle journée, on y va et on te prévient.
Oraya vardığımızda gün batmıştı. On adımda bir nöbetçi dikildi.
Nous sommes arrivés dans la nuit et avons posté des sentinelles aux 10 pas.
Oraya vardığımızda arabanı alabilirsin.
Tu penses que tu vas t'en tirer comme ça?
Bu işi düşünen komedyen de bizimle gelsin. Oraya vardığımızda, onu 3700 metreden, paraşütsüz aşağı iteceğiz.
Que le gars à l'origine de tout ça vienne avec nous... et, qu'une fois là-bas... on le balance à 3 000 mètres d'altitude... sans parachute.
Ve oraya vardığımızda kendi hayvanat bahçesi olan... güzelim bir şato..... alacağız.
Une fois là-bas, on s'achètera un petit château... avec son propre zoo privé.
Oraya vardığımızda bir tane dövüş ayarlayacağım.
Alors j'en organiserai un tant que nous serons là-bas.
Bak, Ichi. Oraya vardığımızda sadece bir kenarda bekle.
C'est à moi de faire le travail.
O meksikalı için oraya vardığımızda yapılacakları anlatabileceğini düşündüm
Il est mexicain et je voulais des renseignements pour notre séjour.
Oraya vardığımızda söyle.
Dis-moi quand on sera arrivés.
Oraya vardığımızda ölüydü.
Nous l'avons trouvé mourant.
Oraya vardığımızda birkaç şato yağmacısı getirtseniz de biraz eğlensek, ha?
quand on sera arrivé là-bas, vous pourriez pas faire venir quelques petits pilleurs de châteaux, pour qu'on s'amuse un peu? !
Bu hızla gidersek, oraya vardığımızda savaş bitmiş olacak.
La guerre sera finie avant qu'on arrive.
Oraya vardığımızda köprü tek parça olsa iyi olurdu General.
Ce serait bien, si ce pont tait encore entier quand on y arrive.
Oraya vardığımızda onu şehre ben sokmak istiyorum.
Quand on arrivera là-bas, je veux conduire.
Oraya vardığımızda emirleriniz ne olacak?
Et les ordres, une fois là-bas?
Oraya vardığımızda bir şişe daha açar, balığa çıkarız.
On ouvrira une bouteille et on ira pêcher.
Oraya vardığımızda tünelin demiryoluna hazır olması gerek.
Ce tunnel doit être prêt avant l'arrivée de ces hommes.
- Oraya vardığımızda hepsi varmış olmalı.
- Tout sera là-bas le temps qu'on arrive. - Ouais.
Oraya vardığımızda kırmızı yanar.
Elle sera rouge quand on y sera.
John Milner'le yarışacaksan, oraya vardığımızda beni indir.
Si tu courses contre John Milner, fais-moi descendre quand on arrive.
Oraya vardığımızda, anayola gir.
Attention, une fois là-bas, prends l'autoroute.
Oraya vardığımızda dikkatli olmalıyız.
Ouvrez l'oeil quand vous arriverez là-bas.
Şunu biliyor musun oraya vardığımızda, ben daha da yüksekte olmaya niyetliyim?
- Je compte planer au-dessus de lui.
Oraya vardığımızda arabamın anahtarlarını sana vereceğim. Sen de gidip sevgilini alırsın.
Vous irez chercher Rose en voiture.
- Oraya vardığımızda onlarda olacak.
Ils seront là quand on arrivera.
Oraya vardığımızda bir rehbere ihtiyacımız olacak, MacGyver.
Il nous faudra un guide une fois là-bas, MacGyver.
Baba, oraya vardığımızda...
Papa... on arrive quand?
Oraya vardığımızda rulet tekerleğini fırıl fırıl döndürmeye ne dersin?
Et si on allait jouer à la roulette tant qu'on y est?
Oraya vardığımızda, sen az ötede dur.
Quand on y sera, reste en retrait.
Oraya vardığımızda çocuk artık ölü olmaktan bile çıkacak.
Le temps qu'on arrive là-bas, le gosse ne sera même plus mort.
Peki oraya vardığımızda ne yapacağız?
Que fera-t-on une fois arrivés là-bas?
Sanırım oraya vardığımızda küçük bir sorunumuz olacak. - Ne?
Je prévois un problème à l'arrivée.
Bilmiyorum. Oraya vardığımızda biliriz herhalde.
J'en sais rien, on verra bien quand on sera partis.
Oraya vardığımızda cipini geri alabilirsin.
Quand on y sera, vous aurez votre jeep.
Ama oraya vardığımızda, ufaklığı gövdeden nasıl ayıracağız?
Comment détacher Junior de la coque une fois sur place?
Oraya vardığımızda, Küba sularından çıkmış olacağız.
On y sera en sécurité. C'est hors des eaux cubaines.
Biz de oraya vardığımızda seni eve götürecek başka bir gemi buluruz.
Et quand on y sera, on pourra te renvoyer chez toi.
Oraya vardığımızda ne olacak? Doğrudan atom patlamasının içine uçacağız kemasiti beta radyasyonuna maruz bırakacağız ve warp motorlarını çalıştıracağız.
- Nous irons au coeur du champignon, exposant ainsi notre kémacite aux rayons, puis je lancerai les moteurs.
Oraya vardığımızda söylerim.
Je te le dirai quand on en sera là.
Oraya vardığınızda, ummadığı bir şekilde geri dönüp, onu Eflak'ta daha önce görülmemiş bir kazığa oturtacağım.
Quand vous y serez, je reviendrai au dépourvu et je l'élèvrai sur un pal comme jamais vu en Valachie.
Oraya, eşim, kızım ve Profesör Gatly ile vardığımızda arka odada çok değerli bir şeyle karşılaştık.
Je m'y étais rendu avec ma femme, Henrietta, ma fille Annie et le Maître assistant Ed Gatin. C'est dans la salle à l'arrière du château que nous avons trouvé une chose singulière.
Dinle Tai, oraya vardığımızda
Écoute, Tai, dès qu'on arrive, fais en sorte qu'Elton te voie.
Ve farklı bir şehre her vardığımızda, artık nasıl oluyorsa... Ben gelmeden önce, beyaz adamlar... Tüm insanlarını oraya taşımış oluyorlardı.
A mon arrivée dans chaque nouvelle ville, l'homme blanc semblait avoir déjà réinstallé tous les siens.
oraya 298
oraya git 101
oraya gidiyorum 49
oraya geliyorum 69
oraya gidelim 54
oraya koy 38
oraya gitmek istemiyorum 20
oraya gidemezsin 37
oraya bak 56
oraya gitmeliyiz 19
oraya git 101
oraya gidiyorum 49
oraya geliyorum 69
oraya gidelim 54
oraya koy 38
oraya gitmek istemiyorum 20
oraya gidemezsin 37
oraya bak 56
oraya gitmeliyiz 19