English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / Oraya gidelim

Oraya gidelim translate French

424 parallel translation
Pekala, senin oraya gidelim.
D'accord, allons chez toi.
Hayır, Oraya gidelim. Git, şapkanı al!
D'accord, on se retrouve dehors.
Hemen oraya gidelim.
Allons-y tout de suite.
- Ah, hadi oraya gidelim.
Allons-y.
Oraya gidelim.
Allons-y.
Öyleyse oraya gidelim.
- Non. - Non? alors, aIIons-y.
- Ama akşam yemeğine oraya gidelim.
- Si on allait dîner là-bas?
Çabuk, oraya gidelim.
Allons vite les voir.
Oraya gidelim.
Par là!
Haydi oraya gidelim ve sana bahçeyi göstereyim.
Sortons dans le jardin.
Hadi, hep birlikte oraya gidelim.
Eh bien, allons-y tous.
Oraya gidelim.
Allons là-bas!
Oraya gidelim...
Allons-y...
- Oraya gidelim.
Allons-y.
Evet, hadi oraya gidelim.
Oui, allons-y.
Güven bana, sessizlik istiyorsan senin oraya gidelim.
Croyez-moi, si vous voulez etre tranquille, allons chez vous.
Bu yüzden hepimiz oraya gidelim ve biraz eğlenelim. Pekala, eğer orada olmazsanız...
Alors, allons-y tous et amusons-nous... parce que si vous n'y allez pas...
Haydi oraya gidelim.
Retournons-y. - Maintenant?
Haydi oraya gidelim - Hayır!
- Ce n'est qu'une gamine!
Yaklaşık yarım mil ötede su kuyusu var. Haydi oraya gidelim.
Il y a un point d'eau à 800 m.
Öyleyse oraya gidelim. Haydi.
Il n'y a pas une minute à perdre.
Oraya gidelim.
Je dois aller au Q.G.
Oraya gidelim, olur mu?
Allons-y.
- Oraya gidelim.
Oh... - Venez par ici.
Oraya gidelim.
C'est là que nous allons.
Birlikte oraya gidelim.
Et si nous y allions ensemble.
Bildiğim boş bir sığınak var. Oraya gidelim.
Je connais un abri vide où on pourrait aller.
Hemşireyi kontrol edip, oraya gidelim.
Bon, allons voir l'infirmière et après on ira là-bas.
Üçümüz oraya gidelim.
Allons-y tous les trois.
Bir an önce oraya gidelim.
Il faut y aller tout de suite.
Ben derim ki oraya gidelim ve ne istersek yapalım.
- C'est ce que je dirais. Nous rentrons, et nous faisons tout ce que nous voulons!
Şu ağaçların oraya gidelim.
Bon, allons nous mettre à couvert sous ces arbres.
Zaten buradayız, oraya gidelim.
Nous sommes déjà là et nous allons donc ici.
- O halde oraya gidelim!
Parfait, allons-y!
Oraya gidelim.
- Allons la chercher.
"Nerede bir duman yığını görürsek, oraya gidelim."
"Là où nous verrons une fumée d'usine, nous irons."
Haydi oraya gidelim.
Alors allons-y!
Hadi oraya gidelim.
Allons plutôt là-bas.
Bu yüzden oraya gitmediğini düşünüyorum. Gidelim hadi.
C'est bien ce qui m'inquiète.
Oraya gidelim.
- Allez.
Oraya beyaz bayrak sallayarak gidelim.
Et si nous nous approchions avec un drapeau blanc?
Hadi oraya gidelim, 100 kadın daha geliyor.
- Il risque d'en arriver d'autres!
Şuraya, kapının arkasına gidelim. Hep oraya giderim ben.
Allons là-bas... derrière, j'y vais toujours.
Şimdi araçlarımıza binip oraya kadar sakin, güvenli ve birbirimize saygı göstererek gidelim.
Je suggère de rentrer dans nos voitures et d'y aller prudemment, à une vitesse raisonnable, sans nous perdre de vue.
Oraya bir gidelim, eğer onları getiremezsek. İmha ederiz.
Si on ne peut pas ramener les armes, on les détruira.
Sen, oraya dön. Gidelim.
Toi, derrière.
Hadi oraya gidelim.
AIIons-y.
- Oraya gidelim.
- Allons-y.
Hadi oraya mümkün olduğunca çabuk gidelim.
S'ils ont envoyé une équipe de recherche, elle sera là-bas.
Eddie, aşkım, gel oraya, sessiz yere gidelim.
- Eddie, chéri. Entrons. On sera tranquilles.
Oraya birer tek atmaya gidelim.
On ira y boire un pot, d'accord?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]