Telefonda translate French
6,400 parallel translation
Yalan söylediğinde hissedebiliyorum. Telefonda bile olsa.
Je le sens quand tu mens même au téléphone.
Telefonda başkanla bizzat konuşmak zorunda kaldın ve hayır demeye korktun.
Et t'as peur de dire non...
Sanırım haklısın. Görüşmemiz gereken birkaç şey var. İkimizin de telefonda görüşmeye hevesli olmadığını varsayıyorum.
On doit discuter de 2 ou 3 choses, mais pas au téléphone.
Durmuş, birileriyle telefonda konuşuyor...
Il passait un appel...
- Bunu telefonda da söylemiştiniz.
Vous l'avez dit au téléphone. C'est vrai.
Sanırım telefonda söylemiştim.
Je crois l'avoir mentionné au téléphone.
Claire telefonda.
Je suis au téléphone avec Claire.
Telefonda söyledikleri gibi.
Le contact disait vrai.
Adamla telefonda görüştüm.
J'ai parlé au type au téléphone.
Seninle gerçekten konuşmam gerek ama bunu telefonda yapmak istemiyorum.
J'ai vraiment besoin de te parler... Je ne veux pas le faire au téléphone.
Telefonda acil olduğunu söylediniz, insanlara yardım etmek benim işim.
Bien, vous avez dit au téléphone que c'était urgent, et aider les gens est mon métier.
Telefonda konuştuğumuzda aşırı üzülüyor.
Tu sais, c'est juste que quand on parle au téléphone, elle devient vraiment triste.
Tek kullanımlık telefonda bir video mu var?
Il y a une vidéo sur un portable jetable?
Bana telefonda Lakeshore Drive'a gittiğini söyledi. Fakat ondan sonra telefonuna hiç cevap vermedi.
Il m'a appelé quand il était sur Lakeshore Drive, mais il n'a jamais répondu à son téléphone après ça.
Telefonda bile konuşamıyoruz.
Impossible de parler au téléphone.
- Telefonda söylememeyi tercih ederim.
Je préfère ne pas parler au téléphone.
Zamane çocukları telefonda konuşmayı seviyor ama ben sonuna kadar yazışmaya inanırım. İster arkadaşça ister başka.
Les enfants d'aujourd'hui adorent téléphoner, et je crois beaucoup aux communications, qu'elles soient amicales ou pas.
Özür dilerim, telefonda bir şey demedim.
Désolée, je n'ai rien dit au téléphone.
Ne diyorsun sen? Telefonda "toz ile kaplandığını" söyledin.
Au téléphone, vous disiez être couvert de poudre.
Geçen hafta telefonda konuşmuştuk.
On a parlé au téléphone la semaine dernière.
- Ray telefonda.
C'est Ray.
- Telefonda olmaz.
Pas au téléphone.
Sesin telefonda farklı geliyor...
Ta voix est différente au téléphone...
Telefonda biriyle konuştu ve ne konuştuklarını duymadık. Haklı Nick.
Elle a parlé à quelqu'un au téléphone, et on ne sait pas ce qu'ils se sont dit.
Telefonda sana söyledim.
Je t'ai dit, au téléphone :
Will de telefonda mıydı?
Will était au téléphone.
Bunu telefonda soramaz mıydınız?
Cette question ne pouvait pas être posée par téléphone?
Saat dokuz civarı, yaralıdan göz bebeğini çıkarttık. Telefonda babamın kalp krizi geçirdiğini söylediler. Acilen hastaneye götürüyorlarmış.
A 21h, nous avions tous les yeux rivés sur des cas de trauma, et j'ai eu un appel, mon père qui souffrait d'une crise cardiaque a été transporté dans un autre hôpital.
Senden telefonda birini ölümle tehdit etmeni istiyorum. Tamam mı?
J'ai besoin de toi pour lancer des menaces de mort.
Diane Lockhart telefonda.
Diane Lockhart au téléphone.
Kadın Ohio'da ve sevgilisi de ordu pazarında ankesörlü telefonda.
Elle est en Ohio est son mari est au téléphone du PX.
Hileli soru. Eğer biri telefonda bunu sorarsa hemen kesmem gerek.
Si quelqu'un demande ça au téléphone, je dois couper la ligne.
Hapishane kliniği için telefonda konuşmuştuk.
Nous avons parlé au téléphone au sujet de votre clinique dans la prison?
Benimle telefonda konuşamazsınız, benimle ilgili mail ya da mesaj yazamazsınız.
Vous ne pouvez pas parler au téléphone, par e-mail ou par SMS, de moi ou de n'importe quoi en rapport avec moi.
Şu anda da sen ve benim aramda... telefonda.
Et c'est entre vous et moi... maintenant... au téléphone.
Telefonda konuştuğumuzdan beri bir değişiklik yok.
Pas plus que ce que je t'ai dit au téléphone.
Eğer sizi Claxon-Brant'in CEO'suyla telefonda görüştürebilirsem,... hayvan deneylerine kademe kademe son verdiklerini anlatacaktır.
J'aimerais vous passer le PDG de Claxon-Brant, il vous dira qu'ils abandonnent peu à peu l'expérimentation animale.
Kurbanın telefonda konuşmasına...
Et vous avez vu la victime au téléphone?
Telefonda kiminle konuşuyordu?
A qui téléphonait-elle?
Bunu telefonda yapmak istemiyorum.
Je ne veux pas faire ça au téléphone. Donc...
Mr. Ragosa, Dr. Richards telefonda.
Mr Ragosa, Dr Richards au téléphone.
Yeğenim Tracy telefonda şu an.
J'ai ma nièce Tracy en ligne.
Telefonda konuşmayı reddetti.
Il a refusé d'en parlé au téléphone.
Mycroft size telefonda babamızın ganimetinden büyük bir para kazanmak için konuşmaya geleceğimizi söylemiş olmasına rağmen, bunun için burda değiliz.
Nous ne sommes pas, malgré ce que Mycroft vous a raconté, venus discuter d'un gros apport au butin de notre père.
Seni telefonda konuşurken duydum ve onlar da hamilelik testini bulmuşlar.
Mais je t'ai entendu au téléphone et ils ont trouvé ton test de grossesse.
- Char, bunu telefonda konuşamayız.
Char, on peut pas parler de ça au téléphone.
Artık aynı evdeyiz ve sen telefonda gevezelik ediyorsun.
Nous sommes dans la même maison et tu me parles au téléphone.
- Babanızla telefonda konuştum.
J'ai parlé avec votre père au téléphone.
Bilmemi isteseydi telefonda da söyleyebilirdi.
Il me l'aurait dit au téléphone, s'il voulait que je le sache.
- Bu sabah ve az evvel telefonda konuştuk.
Je l'ai appelé ce matin, tout à l'heure aussi.
- Ama telefonda konuşmuştuk...
Mais quand je t'ai téléphoné...
telefondayım 38
telefonda olmaz 22
telefondaki kimdi 26
telefonda konuşmuştuk 27
telefon 495
telefonu kapat 45
telefonu aç 47
telefon numarası 27
telefon et 35
telefonu al 19
telefonda olmaz 22
telefondaki kimdi 26
telefonda konuşmuştuk 27
telefon 495
telefonu kapat 45
telefonu aç 47
telefon numarası 27
telefon et 35
telefonu al 19