English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kadın nerede

Kadın nerede translate French

435 parallel translation
- Beni beklemeseydiniz keşke. - Kadın nerede?
- Vous ne deviez pas m'attendre.
- Yaşlı kadın nerede?
- Où est la vieille dame?
- Yeni gelen kadın nerede?
- Vous avez appelé la nouvelle?
Merhaba. Dün burada gördüğüm düzgün fizikli kadın nerede?
Où est cette jolie fille avec la belle silhouette... qui vit ici et que j'ai vue hier?
Claire. Beceriksiz gardıropçu kadın nerede?
Où est cette empotée de costumière?
11 yıldır Frank Wiecek'i vereceği ifadeyle ömür boyu hapisten kurataracak bu kadın nerede?
OU EST LA FEMME QUI, APRES 11 ANS,...
- Kadın nerede?
- Où est-elle?
Kadın nerede?
Où est-elle?
Estelle Hohengarten denen kadın nerede, lütfen?
Où est cette Estelle Hohengarten?
Estelle Hohengarten denen kadın nerede?
Où est cette Estelle Hohengarten?
Otatsu, bizi takip eden kadın nerede?
Otatsu, où est la femme qui nous a suivis?
O kadın nerede?
Elle est où, la vieille?
Artık Boston'da hiçbir kadın nerede ve kiminle yaşıyor olursa olsun, kendini güvende hissedemeyecek.
A présent, aucune femme de Boston... quelle qu'elle soit, où qu'elle vive... ne peut se sentir en sécurité.
Kadın nerede?
Ou est-elle?
- Bufalo Kadın nerede?
- Où est Bourbier à Bison?
- yerli kadın nerede,?
- Où est l'Indienne?
Nerede kadın bulursa evi orasıdır.
Sa maison à lui... C'est partout où se trouve une femme.
- Nerede bu kadın?
- Où vit cette femme?
Bayan Blossom Franklin. Böyle bir kadın kocasını nasıl mutlu edeceğini nerede öğrenmiş olabilir?
Comment pourrait-elle rendre un homme heureux?
Nerede bu kadın?
Où est-elle passée?
İş ortakları bundan emin. Ama kadının kim olduğunu ya da nerede oturduğunu bilmiyorlar.
Ses associés en sont persuadés, mais ils ignorent qui.
Nerede o kadın? Arabadan inen ufak tefek hanım, nereye gitti?
Ou est la petite dame qui vient de sortir?
Nerede bu kadın?
Où est-elle?
Kadın delirmiş, meşeyi nerede gördü?
Un chêne? Où ça?
Kadın mı erkek mi? Nerede acaba?
Homme ou femme?
Pazarı çok iyi biliyordum. Yağlıboyalı fincanların ve origami kâğıtlarının nerede satıldığını biliyordum. Güneş ışınlarını sonsuzmuşçasına yansıtan ipekli giysilerin satıldığı tezgâhları ve... ev kadınlarının bol baharatlı yemeklerini yapmak için kullandıkları çok çeşitli... hububatlarla dolu sepetlerin koca koca kümelendiği tezgâhları da biliyordum.
Je connaissais intimement le bazar... les étals où on vend des guirlandes en papier... les boutiques où la soie reflète le soleil... celle où s'entassent les graines pour faire le curry... les marchands de poulets, et de lait de coco... de bétel et de sodas..
Sizce kadını nerede kesmiştir?
Où pensez-vous qu'il l'ait découpée?
Pekala kadın, fasulyem nerede?
Femme, où sont les haricots?
Farklı tipte kadınların ne yapacağı nerede yazıyor?
Où est-ce qu'on parle des filles qui se laisseraient faire?
Nerede bu kadın?
Où est cette femme?
Çünkü adam tüm denizleri dolaşıyor ve her tanıştığı kadına "Altı ay sonra nerede olacaksın?" diye soruyor.
- Parce qu'il parcourt les océans, et à chaque femme qu'il rencontre, il dit : "Où serez-vous dans six mois?"
Size nerede olduğunu söylerim ve üçünüz gidersiniz ama kadın burada kalacak.
Je vais vous dire où est l'épave, et vous trois pourrez partir, et la femme restera ici.
Yıkadığın çamaşırlar nerede?
Où sont les habits à laver?
- Nerede peki bu kadın?
- Où est-elle?
Affedersin, nerede kadın bulabilirim?
Où c'est qu'y a d'la femme dans l'pays!
Kadının biri seni bu lanetli dünyaya getirmek için... cehennem acılarıyla boğuşmasaydı... sen şimdi nerede olurdun, hödük?
Où serais-tu maintenant, voyou... si une femme n'avait pas subi toutes les douleurs de l'enfer... pour t'amener dans ce monde maudit?
Ya kadın ve oğlu nerede şimdi?
Et où vivent cette femme et son fils?
Nerede o kadın?
Où est-elle?
Son kez bir kadını dağlara götürdüm o da bana ne varsa, söyledi durdu. Ah, ah nerede, adı neydi onun?
Ça fait longtemps que je veux te parler de...
Kadının nerede olduğunu gerçekten biliyor musun?
Tu sais où est cette femme?
Bana kadının nerede olduğunu söyle.
Dis-moi où est cette femme.
Papa Luigi özellikle hayatı boyunca, nerede yaşarsa yaşasın, kadınlarla konuşmaktan, onların sözünü etmekten korkmuş, varlıklarından... sakınmıştır, onu ilk defa gören birine, kadınlara karşı doğal bir... antipati beslediğini düşündürtecek kadar onları sevmezdi.
Mais par dessus tout, durant toute sa vie et où il vécut, le pieux Louis abhorrait toujours, le commerce des femmes, Il fuyait leur présence. Et, qui le voyait, pensait qu'il les détestait.
Nerede o yılan dilli kadın? !
Où est cette sirène aux dents de vipère?
Kadını nerede bıraktığını söyledi?
Où a-t-il dit qu'il avait laissé la fille?
İçeri götür yaşIı kadın. Hendekte çalışan köylüler nerede?
Entre, femme.
Eğer kadını bırakırsak, belki Zarbilere nerede olduğumuzu söyleyebilir. Sanmıyorum.
Si nous la laissons partir, elle pourrait dire aux Zarbi où nous trouver.
Bunların hepsini nerede gördün? Senden başka herkes kendi kıçını kurtarmayı düşünür. Moskovalı kadınlar bile kefaret olarak saçlarını Tatarlara verdi.
Où tu as pu voir tout ça, au moment où tout un chacun tremble pour ses fesses?
Hayallerimin kadını nerede, seni ucuz fahişe?
À quoi rêves-tu sous cette chair qui ne vaut rien?
Kadınlarınız nerede?
Où sont tes femmes?
Nerede peki şimdi bu kadın?
Oû est-elle?
Deli Kadın nerede?
Où est la femme folle?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]