Yardım edebilirsin translate French
1,254 parallel translation
Murphy'ye biraz yardım edebilirsin.
Il a autre chose à faire. Va voir Murphy.
Belki yardım edebilirsin, bilirsin işte.
Vous pouvez peut-être m'aider.
Belki sen bize yardım edebilirsin.
Vous pouvez peut-être nous aider les gars.
Belki sen de yardım edebilirsin.
Tu peux peut-être aussi aider.
Eğer tıp doktoru değilsen bu insanlara nasıl yardım edebilirsin?
Sans être médecin, comment pouvez-vous les aider?
Dosyayı kaybetmeme yardım edebilirsin.
Tu vas m'aider.
Sen. Bana yardım edebilirsin.
C'est vous. Vous pouvez m'aider.
Belki bize yardım edebilirsin ki dolambaçlı bir yoldan bile olsa.
Mais on nous a signifié indirectement que vous pourriez nous aider.
- Belki bana yardım edebilirsin. Mark Greene'i arıyorum
Je cherche Mark Greene?
- Belki bana yardım edebilirsin. Dr.Green'i arıyorum
- Je cherche Dr Greene.
Sonra Haleh'e yardım edebilirsin.
Ensuite, aidez Shirley.
Ama önce ona yardım etmek için bana yardım edebilirsin.
Avant ça, tu peux peut-être m'aider.
Okuldan sonra ne yapıyorsun? Biz köpek alacağız da belki sen de bize yardım edebilirsin.
On va chercher un chien, tu veux venir?
Düşündüm ki onun ilk arkadaşı olduğundan bana yardım edebilirsin.
Tu es son copain. Tu peux m'aider?
- Hayır. Yardım edebilirsin.
- Ecoute, tu peux nous aider.
Sen yardım edebilirsin.
Vous devez m'aider.
Şu kuşu çıkarmama yardım edebilirsin.
Tu vas m'aider à enlever cet arroseur.
Belki sen bana bir konuda yardım edebilirsin.
Tu peux peut-être me rendre un service.
Belki de bana yardım edebilirsin. Mutluluk duyarım.
J'en serais ravi.
İşin yoksa sonra gelip bir tane seçmeme yardım edebilirsin.
Si tu as le temps, plus tard, on pourrait aller en choisir un.
Ama Yapbitiris'e yardım edebilirsin.
Mais... tu vas aider Numérobis!
O zaman Morlock'ları bulmamıza yardım edebilirsin. Mara'yı da.
Vous pouvez nous aider à trouver les Morlocks... et Mara.
O zaman banada yardım edebilirsin.
Alors tu peux aussi m'aider.
Çocuğum tehlikede, yardım edebilirsin.
Ma fille est en danger. Vous pouvez l'aider.
Şimdi kendine sadece sen yardım edebilirsin.
C'est à toi de jouer.
Doktorsan bu adama yardım edebilirsin.
Si t'es docteur, tu peux aider ce gars.
Eşyalarımı toplamama yardım edebilirsin.
Tu pourrais m'aider à faire mes bagages.
Sadece sen yardım edebilirsin
Tu es le seul à pouvoir nous aider!
Bana nasıl yardım edebilirsin?
Comment pourriez-vous m'aider?
Khasinau'yu bulmama yardım edebilirsin.
Vous pouvez m'aider à trouver Khasinau.
Willow'un nerede olduğunu biliyorsan bize yardım edebilirsin.
Si tu sais où elle est, tu peux nous aider.
Ama önemli olan onun ölüyor olması ve sen yardım edebilirsin.
Mais elle meurt et vous pouvez l'aider.
Dostum, belki yardım edebilirsin.
Tu m'aideras peut-être.
Bir yerde yaralanmış olabilir, onu kurtarmalarına yardım edebilirsin.
Il est peut-être blessé quelque part. Vous pouvez peut-être le sauver.
Peki.Eldiven tak. Yardım edebilirsin. Lidocaine hazır.
- Mettez des gants, vous allez m'aider.
Nasıl yardımcı olabilirim? Bir tane olduğuna göre nasıl yardım edebilirsin bilemiyorum.
Etant donné qu'il n'y en a qu'un, je ne vois pas comment.
Eşyalarını boşalttıktan sonra akşam yemeğini hazırlamama yardım edebilirsin.
Range tes affaires et aide-moi pour le déjeuner.
Böyle yardım edebilirsin.
Voilà comment vous pouvez l'aider.
O zaman, belki de bir alt-uzay vericisi kurmama yardım edebilirsin.
Alors peut-être pourriez vous m'aider à construire un émetteur sub-spatial?
Vanayı açmam için bana yardım edebilirsin.
J'aurais bien besoin d'un coup de main avec la valve d'évacuation.
Luis, belki de sen bize yardım edebilirsin.
Hey, Luis, peut-être que tu peux nous aider.
- Yardım edebilirsin! - Televizyonun sesini duymuyorsun bile!
- Tu n'entends même pas la télé.
Belki yardım edebilirsin.
Est-ce que... tu veux bien m'aider?
Dekorasyon komitesine yardım edebilirsin.
J'ai besoin de volontaires.
Kaçmama yardım edebilirsin.
Vous pouvez m'aider à m'échapper.
Bana yardım edebilirsin.
Tu pourrais m'aider.
Bana yardım edebilirsin!
- Vous allez m'aider?
Bana bir tek sen yardım edebilirsin.
Y a que toi qui peux le faire.
Dışarıda bize yardım edebilirsin.
C'est un vrai sauna psychique là-dedans.
Benden istediğin kadar nefret edebilirsin. Bunu atlatmana yardım edeceğim.
T'as le droit de me haïr, je te lâcherai pas.
- Bana ne şekilde yardım edebilirsin ki? - Tamam.
Qu'est-ce que tu fais ici?
edebilirsin 21
yardım 237
yardımcı 24
yardım edin 2172
yardim edin 16
yardım et 1629
yardımcı olabilir miyim 707
yardımına ihtiyacım var 284
yardım edebilir miyim 558
yardıma ihtiyacınız var mı 48
yardım 237
yardımcı 24
yardım edin 2172
yardim edin 16
yardım et 1629
yardımcı olabilir miyim 707
yardımına ihtiyacım var 284
yardım edebilir miyim 558
yardıma ihtiyacınız var mı 48
yardım etmek istiyorum 79
yardımcı olabilirim 30
yardıma ihtiyacım var 172
yardıma ihtiyacın var mı 120
yardım etmeme izin ver 21
yardım eder misin 112
yardım etmemi ister misin 18
yardıma ihtiyacın var 69
yardım lazım mı 65
yardım et bize 19
yardımcı olabilirim 30
yardıma ihtiyacım var 172
yardıma ihtiyacın var mı 120
yardım etmeme izin ver 21
yardım eder misin 112
yardım etmemi ister misin 18
yardıma ihtiyacın var 69
yardım lazım mı 65
yardım et bize 19