Anlamazsın translate Portuguese
721 parallel translation
Nasıl olsa anlamazsın.
Você não entenderia. "
Herhalde anlamazsınız.
Provavelmente não compreenderá.
Yapamazsın, anlamazsın ütüden.
Que maçada.
- Siz anlamazsınız. - Gidin.
- Não entenderiam.
Umarım yanlış anlamazsınız.
Espero que não entenda mal.
- Anlamazsınız.
- Era de esperar.
Bak, Rose, umarım söyleyeceklerimi yanlış anlamazsın.
Rose, espero que não interpretes mal o que vou dizer.
Sen anlamazsın.
Não compreenderia.
Şen ya da bu kışladaki herhangi bir asker bana selam vermeden geçerse... ... üstünüze ne düştüğünü anlamazsınız.
Se você, ou qualquer soldado, passar por mim sem fazer continência... admirar-se-ão do que lhes sucedeu.
Hepsini anlamazsın.
Não os entende.
- Sen anlamazsın.
- Não irias compreender.
- Siz anlamazsınız.
- Você não iria entender.
Anlamazsın.
Não compreenderia.
- Sen kızılderilisin, anlamazsın.
- É índio, não o entenderia.
Etrafta olduğumu anlamazsın.
Nem sequer dará por mim.
Bu konuda ısrarlı olmaktan pişman değilim ama siz havacılar bunu anlamazsınız.
Detesto ser convencional, mas os teus homens não compreenderiam.
Oh, sen anlamazsın.
Oh, tu não entendes.
Sen anlamazsın.
Tu não compreendes.
Sen bunu anlamazsın.
Você não entende nada sobre isso.
Sen bundan anlamazsın.
Não saberias apreciar isto.
Anlamazsınız veya inanmazsınız.
Não ia perceber nem acreditar.
Anlamazsın sen.
Tu não entenderias.
Ama onlar farklı. Onlar çok sessiz, burada olduklarını anlamazsın bile. Tamam.
São tão silenciosas que não notará sua presença.
Bunu anlamazsın, Riff.
Tu não ias perceber, Riff.
Yargıca göre bu zil, davanın resmen başladığını gösterir..... bu konuda farklı görüşler var ama sen anlamazsın.
O juiz disse que isso é o início do processo. Há muita controvérsia a respeito disso, mas você não entenderia.
Neyse, sen bunları anlamazsın.
Não compreendes estas coisas.
- Avdan anlamazsın.
- Não sabes caçar.
Sen anlamazsın.
Tu não entenderias.
Mükemmel bir başlık. Sen anlamazsın. Niye konuştum ki sanki...
O que sabes tu disto?
Evet, bu hep böyledir. Asla hiçbirşey anlamazsınız.
Sim, é sempre assim, não se entende nada.
Umarım, az önce burada olanları yanlış anlamazsınız.
Agora não. Não fique mal impressionada com o que aconteceu.
Kahretsin anlamazsın elbette.
O diabo, é que não estás.
Anlatırdım ama anlamazsınız. Şehre mi gidiyorsunuz?
Podia explicar, mas não iria entender.
Açıklasam da anlamazsın.
E se tentasse explicar durante o resto da vida, jamais entenderia.
Tabi ki anlamazsın.
Claro que não entende.
Gemi olduğunu anlamazsın.
Ninguém diria que era uma nave.
Bunu anlamazsın, değil mi?
Acredite, não tenho tempo, nem desejo de cá voltar.
Eğer çocuklara altınla ilgili tek kelime edersen seni bu bölükten öyle hızlı def ederim ki ne olduğunu anlamazsın.
Se sussurrares uma palavra que seja sobre o ouro a estes tipos dou-te um enxerto de porrada tão grande que nunca mais o esqueces.
- Yanlış anlamazsın değil mi sevgilim?
- Não te importas, pois não?
- Siz anlamazsınız. - İstemiyorum da zaten.
- Não deves compreender.
- Başına öyle bir bela açarım ki sana, neyin çarptığını bile anlamazsın.
- Vou arranjar-lhe problemas! - Sou advogado.
Sen muhtemelen bunu anlamazsın.
Não deve entender isso.
Siz anlamazsınız.
Incompreensível para você.
Sen anlamazsın bunu.
É algo que não compreendes.
Asla anlamazsın.
Nunca irias enetender...
Sen anlamazsın.
- Não percebes, chama-se estilo.
Bunu size açıklayamam doktor. Anlamazsınız.
Não lhe sei explicar, você não compreenderia!
Nasıl anlamazsın? İyi bak!
Não ter olhos para ver?
Anlamazsın sen.
Não vais perceber.
Sen Yahudi'sin. Bu tür şeylerden anlamazsın.
Sois j-j-judeu, não compreendeis estas coisas.
- Sen anlamazsın.
Faz o que te digo!
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamı nedir 18
anlamıştım 59
anlamsız 76
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamı nedir 18
anlamıştım 59
anlamsız 76