Anlamadım efendim translate Portuguese
101 parallel translation
Anlamadım efendim?
- Desculpe, senhor?
Anlamadım efendim?
Recuperar de quê?
- Anlamadım efendim.
- Não compreendo, senhor.
Hayır, anlamadım efendim.
- Não, não o entendo, Sr. Director...
Anlamadım efendim.
Não compreendo.
- Ne demek istediğinizi anlamadım efendim.
- Não o percebo.
Anlamadım efendim.
Não estou a compreender.
Anlamadım efendim.
Como, senhor?
- Anlamadım efendim?
- Desculpe? - Emily.
- Anlamadım efendim?
- Desculpe, senhor?
Ne dediğinizi anlamadım efendim.
Não estou a entender, senhor.
- Anlamadım efendim?
- Senhor?
Anlamadım efendim, tekrar edin lütfen?
Desculpe, Sr, repita por favor.
Anlamadım efendim.
Não entendo, senhor.
Kimisi anladığımı söyler, kimisi de anlamadığımı efendim.
Bem, senhor, há quem diga que sim, e alguns dizem que não, senhor.
Bribery! - Sizi anlamadım, efendim!
- Não sei do que está a falar!
- Anlamadım, efendim?
- Sim, senhor.
- Anlamadım, efendim.
- Não entendo, Capitão.
Efendim, siz şampiyon değilsiniz, siz... Anlamadım.
- É-não-campeão-o-é-você?
- Neyi kastettiğinizi anlamadım, efendim.
- Não sei do que fala, meu senhor.
- Anlamadım efendim.
- Consegue me entender? - Não, Diretor.
Anlamadım, efendim?
Perdao?
Özür dilerim, efendim. Anlamadım.
Peço desculpa, mas não compreendo,
- Hayır, efendim, anlamadım.
Não, meu general.
Anlamadım, efendim.
Não entendo, senhor.
- Pek anlamadım efendim.
- Nem por isso.
Anlamadım, efendim?
Pode repetir, sir?
Efendim, korkarım olayı anlamadınız.
Receio bem que não esteja a compreender.
Ne dediğinizi anlamadım, efendim, ama...
Eu não sei do que está a falar, senhor, mas eu sugiro que...
Ne demek istediğinizi anlamadım, efendim.
- Não vos entendo, senhor!
Affedersiniz, efendim ama soruyu anlamadım.
- Não entendo a pergunta.
- Anlamadım, efendim.
- Não percebo, Coronel.
- Anlamadım, efendim.
- Nao percebo, Coronel.
Efendim. Hala anlamadığım bir şey var.
Há uma coisa que ainda não compreendo.
- Anlamadım, efendim?
- Desculpe, senhor?
- Efendim, anlamadım?
- Desculpe?
- Efendim, anlamadım.
- Desculpe?
İkinci söylediğinizi pek anlamadım, efendim.
- "Flodd". "Schlage". - Não percebi bem a segunda palavra, senhor.
Efendim, anlamadım?
Desculpe?
Anlamadım efendim.
Como?
Anlamadım, efendim.
Não compreendo, Sr.
- Hayır, efendim, anlamadım.
- Não senhor, não posso.
Efendim, anlamadım.
Perdão?
Özür dilerim efendim, anlamadım.
Desculpe, não estou a compreender.
- Anlamadım efendim.
- Senhor?
- Anlamadım, efendim?
- Perdão?
- Nasıl? Anlamadım? , efendim?
- Como assim, Sr. Presidente?
Anlamadım, efendim?
Como é, senhor?
Efendim anlamadım?
Desculpe, o quê?
Efendim, anlamadım. Evrendeki her şey küçücük zerreciklerden oluşmuştur.
Todas as mudanças nas formas de vida deste mundo estão relacionadas com o "Qi".
özür dilerim efendim.Anlamadım.
Desculpe, Sr.. Não estou a compreender.
efendim 34795
efendimiz 532
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamı nedir 18
efendimiz 532
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamı nedir 18
anlamı ne 66
anlamıştım 59
anlamsız 76
anlamak istiyorum 20
anlamıyor 38
anlamazsın 32
anlamı yok 36
anlamına gelir 38
anlamıyormusun 20
anlamına geliyor 59
anlamıştım 59
anlamsız 76
anlamak istiyorum 20
anlamıyor 38
anlamazsın 32
anlamı yok 36
anlamına gelir 38
anlamıyormusun 20
anlamına geliyor 59