Anlamıyor musun translate Portuguese
2,572 parallel translation
Fry, seni bir polis katiline dönüştürdü, anlamıyor musun?
Fry fez de ti um assassino de polícias. Não entendes o que significa?
Bunu anlamıyor musun?
Não entendeste?
Anlamıyor musun?
Tu não entendes?
Sen bu tayfanın liderisin, sorumlu kişi, bir numara, anlamıyor musun?
É a líder do bando, comandante, número 1, mas não entende isso?
Hayır, Stefan. Anlamıyor musun?
Não, Stefan, não percebes?
Anlamıyor musun?
Não compreendes?
- Hâlâ anlamıyor musun?
- Você não entendeu ainda?
Anlamıyor musun?
Não percebeu?
Çekil hadi, anlamıyor musun?
Por que estás a protegê-lo? Ele vai te transformar em um desses monstros.
Adamım, anlamıyor musun? Zamanı gelince, halledeceğim.
Já te disse, que no momento certo, vou fazê-lo.
Adamım, anlamıyor musun? Zamanı gelince, halledeceğim.
Já te disse, que no momento certa fá-lo-ei.
- Anlamıyor musun?
- Não entendes?
"Anlamıyor musun"?
Não entendes?
Anlamıyor musun, Skipper?
Não vê, Comandante?
Anlamıyor musun?
Não sabe?
Anlamıyor musun?
Não entendes?
Bay Şanslının ben olduğumu anlamıyor musun?
Não percebes que sou o "Sr. Sortudo"?
Bunun takımımızı tehlikeye soktuğunu anlamıyor musun?
Não percebes que atraíste atenção ao nosso grupo?
Hayır, anlamıyor musun?
Não. Não vê?
Anlamıyor musun?
Você não entende?
Anlamıyor musun? İçeride hapsedildiler!
Estão presos lá dentro.
Anlamıyor musun?
Não vês?
Trent, anlamıyor musun?
Trent, tu não entendes-te?
Anlamıyor musun?
Não percebes isso?
Gelip gelmemen umurumda değil anlamıyor musun?
Estou-me a borrifar se vamos ou não. Entendes?
Bunun bir hediye olduğunu anlamıyor musun?
Não avalias que estou a dar-te um presente?
Bütün olay mutluluk, anlamıyor musun?
Você não entende que a ideia é essa?
- Nasıl yani? - Anlamıyor musun?
- O que isso significa?
Yaşamımız için amacımızın ne kadar saçma olduğunu anlamıyor musun?
Você não vê o quão estúpido é pensar que temos um objectivo em nossas vidas?
Ty, adam bize hapsi boylatacaktı. Anlamıyor musun?
Ele ia fazer com que fôssemos todos presos!
Korumaya ve hizmet etmeye çalıştığın sistemin, Skarssen'e ya da bankaya bir şey olmasına izin vermeyeceğini anlamıyor musun?
Não compreende que o mesmo sistema que serve e protege nunca permitirá que nada aconteça ao Skarssen ou ao Banco?
- Hemen gitmeliyiz diyorum, anlamıyor musun?
- Acalme-se. - Deixem-me ir, estão a ouvir?
Anlamıyor musun? Bu onların kendi iyiliği...
Não vê que é para o próprio...
Anlamıyor musun?
Não vês isso?
Anlamıyor musun, gitmeliyim!
- Ele vai agir, não percebes?
Emily, ne yaptığını anlamıyor musun?
Emily, é isso que achas que estás a fazer?
Anlamıyor musun?
Não estás a entender?
Anlamıyor musun?
Não percebem?
- Evet, anlamıyor musun?
Não vês?
Anlamıyor musun?
Não te apercebeste?
İyi ama yapma şimdi, anlamıyor musun?
Sim, mas será que não consegues ver?
Anlamıyor musun?
Ouve, vou arranjar maneira de recuperar esse dinheiro. Não percebes?
Bunun anlamını anlıyor musun?
Percebes o que isso significa?
Danimarkaca anlamıyor musun?
Não percebes Norueguês?
Ne yapmaya çalıştığını anlamıyor musun?
Não vedes o que ele está a tentar fazer?
Anlamıyor musun?
Não percebes?
Anlamıyor musun?
Não percebe?
Anlamıyor, görmüyor musun?
Ele não percebe. Não vê isso?
- Anlamıyor musun?
- O que é potencial?
"Sonuçlar" kelimesinin anlamını hatırlıyor musun?
Lembras-te do que significa a palavra "consequências"?
- Anlamıyor musun?
- Dá-me!
anlamıyor musunuz 206
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamı nedir 18
anlamı ne 66
anlamıştım 59
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamı nedir 18
anlamı ne 66
anlamıştım 59