English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bana söyleyin

Bana söyleyin translate Portuguese

1,526 parallel translation
O yüzden, uçuşunuzu daha keyifli hale getirebileceğim bir şey varsa kesinlikle hemen bana söyleyin.
Portanto, se puder fazer algo para que o seu voo seja mais agradável... não hesite.
Bana söyleyin bu herif hakkında neler bulabilirsiniz.
Diga-me o que consegue descobrir sobre este tipo.
Yani, bir erkek mi? Bana söyleyin hadi.
Quero dizer, diga-me só que é um rapaz.
Lütfen bir ceset parçasına basmak üzereysem bana söyleyin.
Por favor digam-me quando eu estiver prestes a pisar alguma parte do corpo.
- Ne? Bana söyleyin.
Conta.
Siz bana söyleyin.
Diga-mo o Sr.
Francois, buraya gel. Ona söyleyin, o da bana söylesin.
Desculpe, não entendo, françois anda cá.
Hayır dinleyin, siz ona söyleyin ki, o da bana söylesin.
Diga-lhe a ele que ele diz-me a mim, conte-lhe a ele?
Bana bu şeyi görenin tek ben olamdığımı söyleyin.
OH não Isso agora vêm atrás de nós.
Lütfen bana boyunun uzayacağını söyleyin.
Por favor, diz-me que ainda falta mais do que isso.
Nedir bunlar söyleyin bana.
Falem-me delas.
- Bana şunu söyleyin.
- Diga-me uma coisa.
Söyleyin bana elinizdeki dürbünler her şeyi gösteriyor mu?
Deixa-me dizer-te. Mostra tudo.
Bana isminizi ve nerede olduğunuzu söyleyin.
Não sei como parar. Diga-me seu nome e onde está.
Bana gerçeği söyleyin.
Seja sincero.
Bana söyleyin, Laura.
Diga-me, Laura.
Lütfen bana hepsinin bir hiç uğruna olmadığını söyleyin.
Por favor, digam-me que isto não foi em vão.
Siz bana numarayı söyleyin ben de onun karşılığı harfi söyleyeyim.
Digam-me um número, eu digo uma letra.
Lütfen bana Jerry'yi bulduğunuzu söyleyin.
Por favor digam-me que encontraram o Jerry.
Bay Sullivan, bana birşey söylemek istiyorsanız, şimdi söyleyin.
Sr. Sullivan, se tem alguma coisa para me dizer, diga-a agora.
Söyleyin bana.
E diga-me.
Söyleyin Bayan Johnson çocuklardan biri bunu bana neden yapmış olabilir ki?
Porque haveria um dos miúdos fazer-me isto?
Bana hatta teknik bir sorun olduğunu söyleyin çünkü eğer gerçekten yüzüme kapat...
Diga-me que existe um problema técnico na linha, porque se você estiver a desligar o telefone na minha cara...
- Bana tavuk söyleyin.
- Traga-me o frango.
Çocuğa söyleyin, bana kızmasına gerek yok.
Diga à miúda que não há ressentimentos.
Bana doğruyu söyleyin.
Diga-me a verdade.
Söyleyin bana, bu bilgiyi halka açıklama niyetinde misiniz?
Mas diga-me, tenciona levar esta informação a público?
Ve yukarıda çarpışma sesleri duyarsanız, öldüğümüzü duyarsanız işte o zaman bana Daleklerin gerçek olmadığını söyleyin.
Se ouvirem combates lá em cima, se nos ouvirem morrer... então digam-me que os Daleks não existem.
Söyleyin bana Bay Chase, neden baldırınızı kalınlaştırmak istiyorsunuz?
Diga-me, Sr. Chase... Porque quer aumentar a barriga das pernas?
Lütfen bana bir sağ bacak gördüğünüzü söyleyin. Düzgün kesilmiş bir sağ bacak.
Digam-me que viram uma perna direita, uma perna direita estropiada.
Bana yerini ve zamanını söyleyin. Gelirim.
Diz-me quando e onde.
Hangisi olduğunu bana da söyleyin.
Digam-me qual for.
Hey, ne düşündüğünüzü söyleyin bana.
Dêem-me a vossa opinião.
Peki bana düşüncelerinizi söyleyin, uh, sizin için özellikle yankılanan nedir?
Diga-me o que achou, que parte a tocou em especial?
Söyleyin bana, Bay Cannon ; sizin gibi belirli kurallar ve kanunlarla yetiştirilmiş biri içinde hiç kanunu ve kuralı olmayan bir şehirde ne yapıyor?
Diga-me, Sr. Cannon, o que faz um homem treinado numa... profissão governada por leis e regulamentos específicos... faz num cidade onde não existe nenhum.
Bana nerenizi beğenmediğinizi söyleyin Sn Mays?
Diga-me do que não gosta em si, menina Mays.
Mr White, bana nerenizi beğenmediğinizi söyleyin.
Sr. White, diga-me do que não gosta em si.
Bana nerenizi beğenmediğinizi söyleyin, Bayan Kringle.
Diga-me do que não gosta em si, Sra. Kringle.
Bana nerenizi beğenmediğinizi söyleyin, Bayan Harkness.
Diga-me do que não gosta em si, Sra. Harkness.
Ama onun sahip olduğu her şey kafasının içindeydi, o yüzden, söyleyin bana Ajan Sinclair, bunun yarısını nasıl alırsınız?
Mas tudo o que ele tinha estava dentro da sua cabeça, então diga-me, agente Sinclair, como se consegue metade disso?
Bayan Cooper, sizin hakkınızda nerede yanıldığımı söyleyin bana.
Srta Cooper, diga-me porque é que eu estou errado acerca de si.
Lütfen bana gelecekte bunun değiştiğini söyleyin.
Por favor, digam-me que isso mudou no futuro.
Bir de bana çok şişman olmadığımı söyleyin.
Diga-me que não sou gordo!
Yarbaylar, lütfen bana iyi bir şeylerin olduğunu söyleyin.
Coronéis, digam-me, por favor, que algo positivo está a ocorrer algures.
Söyleyin bana, burada başka ne ciddi suç olarak görülür?
Diga-me o que mais se considera uma grave ofensa por aqui?
Bana neler döndüğünü söyleyin ya da çığlık atacağım.
Por isso, ou me contam o que se passa ou desato a gritar.
Kızlar, lütfen bana Charlie'nin burada olduğunu söyleyin.
Meninas, por favor digam-me que o Charlie está aqui.
Lütfen misafirleri öldürdüklerini söyleyin bana.
Por favor, digam-me que mataram os convidados.
Bana da söyleyin!
Digam-me!
- Bana bunun gerçek olduğunu, hayal görmediğimi söyleyin.
Diga que é real, que não estou viajando.
Bana nerede olduğunu söyleyin, Doktor.
Diga-me onde ela está, doutor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]