English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Başka kimse yok

Başka kimse yok translate Portuguese

797 parallel translation
Bu haberi yapan başka kimse yok.
Ninguém mais está cobrindo isso.
Burada kendinden başka kimse yok.
Só cá está ele.
Bu senin söylediğin ve inandığın şey. Ama onu gören başka kimse yok.
Isso é o que você diz, mas mais ninguém a viu.
Evde benden başka kimse yok efendim.
Não há ninguém aqui além de mim, senhora.
Benden başka kimse yok, uyanalı da yıl oldu.
Não está mais ninguém senão eu, e estou levantada há muito tempo.
burada değil.seni temin ederim ki buradabenden başka kimse yok, ve bende oldukça zararsızım.
Não está aqui. Garanto que só eu estou aqui e sou inofensiva.
Başka kimse yok mu?
Ninguém mais importa?
Bir çocuktan başka kimse yok!
Tudo bem! Não há ninguém aqui, só um garoto!
Ama başka kimse yok, komutan.
Mas näo há outros, comandante.
Burada başka kimse yok.
Não há mais ninguém aqui.
- Başka kimse yok.
Está sozinho.
Oh, aptal olma, sevgilim. Biliyorsun bu dünyada seninle benden başka kimse yok.
Não sejas tolo, só estamos nós os dois aqui.
Onu bırakabileceğim başka kimse yok.
Não há ninguém mais a quem o possa deixar.
Gidebileceğimiz başka kimse yok.
Não podemos ir ter com mais ninguém.
Ben mi? Evet, sen. Odada başka kimse yok.
Sim, não está aqui mais ninguém.
Hayır, benden başka kimse yok, ben de şimdi eve gitmek zorundayım.
Näo, só estou cá eu e vou para casa agora.
Benden başka kimse yok.
Estou sozinho.
Başka kimse yok.
Não resta mais ninguém.
Burada bizden, rüzgardan ve köpeklerden başka kimse yok.
Aqui só estamos nós, os cães e o vento.
- Başka kimse yok mu?
- Mais ninguém?
- Başka kimse yok.
- Não há mais ninguém.
161 kilometre boyunca Linda'dan başka kimse yok.
Não há mais ninguém, excepto a Linda, no raio de 161 km.
Başka kimse yok muydu?
Vivia sozinho?
Başka kimse yok.
Não existe outro.
Yalnız yaşadığınızı sanıyordum. Ailemden başka kimse yok demek istemiştim.
Será que ela pode conservar tal pureza de mente e estar consciente da vida das pessoas à superfície do planeta?
Başka kimse yok mu?
Há mais alguém?
Başka kimse yok?
Ninguém mais se salvou?
Başka kimse yok. Diğerleri kaçmış, efendim.
Não há mais ninguém, vimos tudo.
Katta başka kimse yok. Yalnız olacaksınız.
Não há mais ninguém no andar.
Başka kimse yok.
Ninguém mais.
Sizin de görebileceğiniz gibi burada Tanrı ve onun aciz hizmetkarından başka kimse yok.
Como podem ver, não há ninguém excepto o Senhor e seu humilde servo.
Başka kimse yok mu bu adada?
- Há mais alguém nesta ilha?
Ama bugün oynayacak başka kimse yok! Saklambaç bilir misin?
Mas eu não tenho mais ninguém para brincar hoje Tu sabes brincar às escondidas?
Düşününce çok tuhaf geliyor. Senato'da yaşlı kadınlar ve aptallardan başka kimse yok ki!
E pensando nisso, é estranho, já que o Senado está cheio de velhas e tolos.
Başka kimse yok
Mais ninguém.
Burada benden başka kimse yok.
Aqui só estou eu.
Listede başka kimse yok efendim.
Não há mais ninguém na lista, Senhor.
Burada Conan ve benden başka kimse yok.
Não há ninguém nesta ilha, excepto Conan e eu.
Hayır, kimse yok, seninle benden başka.
Ninguém excepto você e eu.
İkinizden başka güvenebileceğim kimse yok.
Ela e você são os únicos em quem posso confiar.
Onu Nick'ten başka teşhis edecek kimse yok.
O único que pode identificá-lo é Nick.
Bu işi başka kimse yapamaz, çünkü onlarda çok fazla duygu var, duygunun ise hiç yararı yok.
Os tipos que me pagam são imbecis. Toda essa massa e não sabem o que fazem.
ve danışabileceğim kimse yok senden başka.
e não tenho ninguém a quem o pedir, só o tenho a si.
Wilkison'dan başka uygun bedel ödeyebilecek kimse yok. Öyle de olsa insanları süründürmeye hakkı yok.
Depois aparece um puto de pistola a trabalhar para o Wilkinson.
Ama sanırım haklısın, sıçanlardan başka tanıdığım kimse yok.
Claro que eu só conheço ratos.
Jawohl, Albayım, başka bir uçan makina. Ama başka uçabilen kimse yok.
Não há mais ninguém que saiba voar.
Hayatımda kendimden başka hiç kimse yok.
A minha vida pertence-me a mim e a mais ninguém.
Ama zor bir durumdasın ve benden başka gidebileceğin kimse yok.
Mas está numa situação difícil e não tem mais ninguém.
Bunu ona sizden başka söyleyecek kimse yok.
O Gordon tem de se vir embora.
- Bu gezegende kimse yok mu? - Biz tavuklardan başka yok.
Não há ninguém neste planeta, além de nós?
Ve şu an senin elinde, onların tamamlayamadığı işi bitirecek, ve her şeyi yoluna koyacak başka hiç kimse yok.
E não tens ninguém à mão mais rápido, para acabar com eles.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]