Ben bir kızım translate Portuguese
1,417 parallel translation
Bu homoca değil, ben bir kızım.
Não é gay. Eu sou uma rapariga.
- Ben bir kızım.
- Eu sou uma rapariga.
Ben bir kızım.
Sou uma rapariga. Fêmea. Harry.
- Çünkü ben bir kızım. Tek ve özel.
Porque eu sou uma miuda, a primeira e única miuda.
Ben bir kızım!
Sou uma menina!
Ben aptalca bir aşka tutulmuş aptal bir kızım!
Foi um lapso único. É verdade.
Ama ben huzur arayan kafası karışık bir kızım.
Não passo de uma gaja baralhada, à cata da sua paz de espírito.
Ben tamamen dağılmış bir kızım. Kendimce doğrularımı arıyorum.
Não passo de uma gaja baralhada à cata da sua paz de espírito.
Ben bencil bir kız mıyım?
Está a dizer, "Sua rapariga feia e egoísta".
Ben pratik bir kızım.
Sou uma rapariga prática.
- Ben de bir kızım!
- Sou uma rapariga!
Ben garson kızım, bir garson kız ne yapıyorsa onu yapıyorum Rhonda.
Sou uma miúda do café. Estou a fazer o que elas fazem, Rhonda.
Ben bir seks bağımlısıyım, bir teşhirciyim. Ve senin kızınım.
Eu sou viciada em sexo, uma exibicionista, e sou tua filha.
Ben, sadece bir kızım!
Eu sou só uma menina.
Dedin ki, "Ben sadece bir kızım."
Você disse : "Sou apenas uma menina."
Ben yetişkin bir kızım, Lawson. Uzun zamandır da öyleyim.
Já faz tempo que cresci, Lawson.
Ben sadece.. ... zor farkedilen türden bir kızım.
Sou apenas uma rapariga a tentar desesperadamente ser vista.
Kız olabilirmi, Ben erkeğim işi kim alacak Ben kötü kokarım, iyi biri değilim, Kral olacağım... Ben herkesi hayran bırakacağım, sadece adi bir adam olmama rağmen!
pode, irma, eu sou o mister que vai aceitar o trabalho sou tao mau, nao sou bom vou ser rei, batam na madeira vou impressionar-vos, embora eu seja um comum lowly hood, ha!
Ben kötü bir kızım!
Eu sou uma gaja má!
Ben kötü bir kızım.
Sou uma gaja má!
Ben Katolik olarak yetiştirildim ve çok önemli bir adamın tek kızıyım.
Fui criada numa família católica... e sou filha única de um homem muito importante.
Ben bir kız için gerçekten ağladığımda, sanırım lisedeydim.
Eu se calhar só chorei por uma miúda na escola.
Bir şey daha var... Okulun ilk tuğlasını.. .. ne ben koyacağım ne de Maati İlk tuğlayı koyacak olan kız..
E mais uma coisa, o primeiro tijolo para a escola... não vai ser colocada por mim ou pela Maati, mas sim pela rapariga... a quem se deve a construção da escola.
Biliyorum çünkü aynını ben de yaşadım ve inan bana bunu en kısa zamanda etkili bir biçimde çözmezsen hayatının her yerine yayılır. Buna kızımla olan şahsî ve meslekî ilişkin de dahil. Onu tehlikeye atmanı istemiyorum.
Sei porque já passei por isso, e prometo-te... se não resolves isso tão depressa e eficientemente quanto possas, vai alastrar-se a todos os aspectos da tua vida, incluindo a tua relação profissional e pessoal com a minha filha.
Küçük uslu bir kızım ben.
Sou uma menina bonita.
Ve ben de küçük bir yalan söyleyip, kız arkadaşım var dedim.
- E isto tem uma pequena mentira que tenho uma noiva. E como é ela? E disse-lhes
Ben artık berabaer çalışamayacağımız bir günün eninde sonunda geleceğini biliyordum.
Sempre soube que chegaria a altura em que não... estaríamos mais a trabalhar juntos.
Ben komün yaşamını denemeye çalışan bir banliyö kızıydım.
Eu era uma miúda dos subúrbios a experimentar vida em comunidade.
Ben masum bir adamım... yapanlar Kızılderili'ydi, lanet olsun!
Sou um homem inocente e... foram os índios, raios!
Yani, Dr. Lucas, geçtiğimiz son bir kaç gün zor geçse de... T'Pol ve ben bu maceranın sonuna yaklaştığımız için rahatlamıştık.
Dr. Lucas, embora os últimos dias tenham sido um desafio, a T'Pol e eu estamos aliviados por a nossa aventura estar quase a acabar.
Ben bir kız bulup seni iki geri zekalıyla bırakayım.
Sabes, vou arranjar uma miúda e deixar-te com os dois parvos.
Ben yetişkin bir kızım.
Eu sou crescidinha.
Chris, o senin kızın ve bir yol bulacaksın. Ben yaptım.
Chris, ela é tua filha e vais encontrar uma forma.
Şimdi senaryonun tamamını atmamız gerekecek, ve ben bütün gece yazarlarla birlikte yeni bir sürpriz son yazmak için uyanık olacağım.
Temos de anular o guião. Ficaremos toda a noite a pé - à procura de uma nova reviravolta.
Yanlış bir şey yapmadığım için herhalde. Ben iyi bir kızım.
Sou uma menina bem-comportada.
Marcus Allenwood'un kız arkadaşı. O da çin bitki uzmanındaydı... ve bana öyle bir saldırdı ki... ben başa çıkamadım.
Estava no ervanário chinês e passou-se comigo... e... não aguentei.
Ben 20 yaşında geç bir kız değilim! o zaman neden bütün bu çekimlerin ortasındayım?
É só que já não tenho 20 anos, não sou a cadela de ninguém... e disse para comigo :
Ve orada dikiliyorum ve onu gerçek kız arkadaşıyla izliyorum - ki, bu arada, bu kız hakkında hiçbirşey bilmiyorum - ve onlar da beni izliyorlar sanki ben bir çeşit küçük eğlenceymişim, bir çeşit oyuncakmışım gibi.
E elas estavam a olhar para mim como se eu fosse uma distracção, como um brinquedo.
Ben büyük bir kızım.
Sou uma rapariga crescida.
Ben büyük bir kızım.
Eu sou uma menina crescida.
Ben de yıldız oyuncumuz Bir baharat kızıyla İspanya'ya kaçsa korkardım.
Lembra-te, eu também estaria assustado se a nossa estrela tivesse fugido para Espanha com uma Spice Girl.
Sarhoş bir halde kıçımızın üstüne oturduk. Ormanda kaybolmuştuk. Ben kimse işime karışmasın derken kendimi orada buluvermiştim.
Lembra-te, estávamos todas rebentadas e perdidas na floresta e eu tinha de ir fazer o serviço, por isso baixei as calças, ali mesmo.
Erkek ben olacağım. Ve biz, bir sürü erkekle öpüşüp para almayı sorun etmeyen bir kız.
Eu vou ser o tipo e procuramos uma rapariga que não se importe de ser paga para curtir com uns tipos.
Ben sıradan bir Londralı çiçekçi kızım ve şu çok tuhaf adamı gördüm.
Sou um britânico de verdade, menina de flor, sou, e vejo esse homem meio estranho.
Üniversitede öğrenciydim ve ben zengin bir ailenin kızını hamile bıraktım.
Estava a fazer a pós-graduação e eu engravidei uma rapariga de uma família muito rica.
Sınavı geçtikten sonra sen, ben, kızım büyük bir başarı sağlayacağız.
Se passar no exame, você, eu e a minha filha faremos viagem para festejar.
Duygularımın yargılarımı etkilediğini düşünüyorlar. İronik bir şekilde, kızım o robot tarafından kovalanırken ben burada vaktimi harcıyorum.
Dizem que as emoções me afectaram, o que e irónico, já que perco tanto tempo enquanto a minha filha e perseguida por aquela coisa.
Ben ufak bir kız iken, balonların nasıl var olduklarını anlamaya çalışırdım.
Lembro-me de ser uma miúda e de pensar em como podiam existir as bolhas.
Artık gitti ve ben yine beş parasızım ve muhtemelen, onu bir daha göremeyeceğim.
Agora, ela desapareceu, eu continuo falido e, provavelmente, nunca mais a vejo.
Bir süreliğine kız kardeşimin yanında kalabilirler. Ben de daha fazla dikiş işi alırım.
Eles podem ficar na minha irmã durante algum tempo... e eu vou aceitar mais trabalhos de costura.
Bir gün küçük bir kız annesiyle birlikte bir yakınını ziyarete geldi ve ben Ted'i o kıza gizlice bakarken yakaladım.
Até que, um dia, uma menina veio cá, com a mãe, visitar um parente e apanhei o Ted a olhar para ela.
ben bir kadınım 61
ben bir doktorum 106
ben bir aptalım 43
ben bir 82
ben biraz 32
ben bir askerim 29
ben bir erkeğim 58
ben bıraktım 27
ben bir profesyonelim 32
ben bir insanım 35
ben bir doktorum 106
ben bir aptalım 43
ben bir 82
ben biraz 32
ben bir askerim 29
ben bir erkeğim 58
ben bıraktım 27
ben bir profesyonelim 32
ben bir insanım 35