English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Beni iyi dinleyin

Beni iyi dinleyin translate Portuguese

209 parallel translation
Mahoney olacaktı, şimdi beni iyi dinleyin...
O nome é Mahoney, e me deixe lhe dizer algo...
Bayan Wilberforce, beni iyi dinleyin. Kapıyı açın ve ne istediğini sorun.
Ouça, Sra. Wilberforce, abra e pergunte-lhe o que deseja.
Hepiniz beni iyi dinleyin beyler.
A todos vocês, vigías agora oiçam-me a mim.
Askerler beni iyi dinleyin.
Homens, escutem-me bem.
Şimdi beni iyi dinleyin.
Agora, ouçam-me com atenção.
Beni iyi dinleyin, hemen savaşmaya başlamayacaksak hayatımızın hiçbir anlamı yok.
Eu fico aqui. Não há motivo para continuar vivendo... se não começarmos a lutar agora mesmo.
Beni iyi dinleyin.
Bem escutem.
Beni iyi dinleyin.
- Seja paciente.
Beni iyi dinleyin. Bu defa bizi atlatamayacak.
E desta vez não nos vai escapar.
Şimdi beni iyi dinleyin.
Ouçam bem...
Şimdi beni iyi dinleyin!
- Mas não fiz nada. Oiça bem...
Duymadıysanız beni iyi dinleyin.
Tampouco têm de nos agradecer.
Bu sizin düşünceniz. Şimdi beni iyi dinleyin :
Isso diz você... me escutem todos :
Beni iyi dinleyin.
Escutem, amigos.
Beni iyi dinleyin, küçükler.
Ouçam bem, pequenos.
Beni iyi dinleyin.
Ouve-me bem!
Şimdi beni iyi dinleyin.
Ouçam-me e ouçam bem, ouviram?
Beni iyi dinleyin.
Então, ouça.
Şimdi beni iyi dinleyin!
Ouçam-me, todos.
Dağıtmaya devam edin ve beni iyi dinleyin. Yardımınıza ihtiyacımız var. Hem de çok acil.
Não pare continue a baralhar e ouça bem precisamos desesperadamente da sua ajuda.
Şimdi beni iyi dinleyin.
Escutem...
Şimdi beni iyi dinleyin.
Ouça-me.
Özellikle baylar, beni iyi dinleyin. Atina'nın hazineleri, Yunan halkının malıdır.
Excepto, e escutem muito atentamente, cavalheiros, que os tesouros de Atenas pertencem ao povo grego.
Şimdi beni iyi dinleyin.
Agora prestem atenção, homens.
- Şimdi beni iyi dinleyin. Eğer ölürse, tek gelir kaynağınızdan olursunuz.
- Agora, ouça-me, você não tem mais ganha pão se ele morrer.
Beni iyi dinleyin Bay Tyler. Günün birinde St. Louis'den...
Vá por mim, Sr. Tyler, um dia haverá um caminho-de-ferro...
Ama beni iyi dinleyin, yukarıda vadi falan yok kunduz da yok.
Mas digo-vos que não há nenhum vale por aqui... e castores também não.
Sevgili hemşerilerim ve arkadaşlarım, beni iyi dinleyin! Bu sizi ilgilendiriyor.
Meus queridos concidadãos e amigos, isto diz-lhes respeito
Generalim, Bay Cavalier sizinle değildi. Benim adamlarımı dövdü. Bakın, beni iyi dinleyin Bay Cavalier.
Não quero saber se é seu amigo, General.
Siz ikiniz, beni iyi dinleyin.
Agora, escutem-me todos.
Beni iyi dinleyin çocuklar.
Escutem-me.
Gerçekten varsanız, beni iyi dinleyin!
Se existirdes, ouvi-me!
Şimdi beni iyi dinleyin.
Ouçam-me com atenção.
Şimdi, bakın, beni iyi dinleyin?
Agora, vê a que me refiro?
Çenenizi kapayın, kıçınızın üstüne oturup beni iyi dinleyin!
Calem-se, sentem-se e prestem muita atenção!
Beni iyi dinleyin.
Ouça-me com atenção.
Beni iyi dinleyin.
Escutem-me.
Hepiniz beni iyi dinleyin.
Agora, ouçam-me todos vocês.
Şimdi beni iyi dinleyin, tamam mı?
Agora, ouve com atenção. De acordo?
Beni iyi dinleyin.
Ouça-me bem.
- Beni dinleyin. O hiç iyi değil. Yine ateşi çıktı.
Ele voltou a ter febre alta.
Şimdi beni iyi dinleyin.
Então, me escute atentamente.
Şimdi beni iyi dinleyin.
- Pensem comigo.
Şimdi, beni iyi dinleyin.
Ouçam!
Şimdi beni dinleyin! İstediği birşey olursa temin etseniz iyi olur!
Deem-lhe tudo o que ele pedir.
Beni iyi dinleyin, çocuklar.
Pequenos, ouçam bem!
Beni iyi dinleyin.
Se esse homem retorna, averigúe seu nome e diga-me.
Şimdi beni iyi dinleyin!
Ouçam-me com atenção!
Efendimiz, beni iyi dinleyin!
Ouvi o que vos digo!
Beni dinleyin Komutan, Steve Morrison'u iyi tanırım.
Comandante, eu conheço o Steve Morrison.
O yüzden beni çok iyi dinleyin.
! Então, ouçam-me e ouçam-me bem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]