English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bir nedeni yok

Bir nedeni yok translate Portuguese

265 parallel translation
- Başka bir nedeni yok, değil mi?
- Não, não falo. - Não há outras razöes, pois não?
- Önemli bir nedeni yok.
- Nada de importante.
Kıskanmak için bir nedeni yok.
- ela não tem motivos para ciúme.
Onu buraya getirmemizin hiç bir nedeni yok!
A questão é que não havia motivo nenhum para a trazer para cá.
- Bir nedeni yok.
- Não há ideia alguma.
Sizce bir grup Apaçi'nin savaş yoluna çıkmalarının mantıklı bir nedeni yok mu? Savaş yolu değil.
Não há razão, que você saiba... para que um bando de Apaches esteja em pé de guerra?
Özel bir nedeni yok, sadece vermek isteyeceğini düşünmüştüm.
Por nada de especial, é dela. Ela esta no quarto de cama.
- Bir nedeni yok.
- Por nenhum motivo.
Hayır, özel bir nedeni yok.
Não, nenhum motivo especial.
Mantıklı bir nedeni yok, evlat.
Geralmente isso não tem muita lógica.
Özel bir nedeni yok.
Nada.
Bir nedeni yok.
Ou por quê.
Olabildiğimce açık sözlü olacağım. Gelişimin özel bir nedeni yok.
Posso falar sinceramente... não tenho nenhuma razão especial para ter vindo.
Kurbanlar kadındı. Üç cinayetin de anlaşılır bir nedeni yok.
As vítimas foram mulheres, três crimes sem motivo aparente.
Bir nedeni yok. Sadece sesini duymak istiyorum.
Quero apenas ouvir o som da tua voz.
Nora'nın cinayeti işlemek için bir nedeni yok anladığınızı umuyorum. - Bu gazeteciyi? - Evet, efendim.
Espero que se conclua que a Nora não tinha razão para matar este este jornalista.
Kendi kendimizi öldürürüz. Makul bir nedeni yok bunun.
Matar-nos-ias a todos, não há motivo para isso!
Özel bir nedeni yok.
Por nada em especial.
Belli bir nedeni yok, eski mekanlarımı ziyaret edeyim dedim.
Por nenhum motivo especial. Só quero rever alguns lugares.
Mide bulantılarımın korkudan başka bir nedeni yok.
Não existe razão para a minha náusea, além do medo.
Bir nedeni yok. Böyle şeyler yapmaktan hoşlanıyorum.
Sei lá, gosto de fazer coisas dessas.
Bir nedeni yok, sadece bir duygu.
Não é nada de especial, é só um pressentimento.
- Belli bir nedeni yok.
- Nada de especial.
Özel bir nedeni yok.
Nenhuma razão.
- Başka bir nedeni yok.
- Nada mais.
- Bir nedeni yok.
- Por nada.
Kimsenin elinde tutmak için bir nedeni yok.
Não haveria razão para a guardar.
Yani, bir nedeni yok.
Sem razão aparente.
- Bir nedeni yok.
- Porque não?
Özel bir nedeni yok.
Nada em particular.
Şahsi bir nedeni yok.
Não é nada pessoal.
Öyle, problemlerimizi onlara yansıtmanın bir nedeni yok. Dur bir dakika.
Não vale a pena envolvê-los nos nossos problemas.
Bence bunun babasının ölümü ve evliliğimiz dışında hiç bir nedeni yok.
Não há de ser outra razão... é a morte do pai... e nosso matrimônio apressado.
Önemli bir nedeni yok.
Não é nada demais.
Bir nedeni yok.
Por nada...!
Bunun için bir nedeni yok, benim de.
Não tem razões para isso. Nem eu.
Bir nedeni yok.
Foi-se, sem avisar.
İyi bir nedeni yok.
- Ele não tem uma boa razão!
Bir nedeni yok.
Por nenhuma razão.
Bir nedeni yok.
Nenhuma razão.
- Bir nedeni yok.
- Nada.
Özel bir nedeni yok. Evet var tatlım.
Não há nenhuma razão especial.
Özel bir nedeni yok.
Por razão nenhuma em especial.
Bir sorum var, Rus dostalarımızın Amerikan uzay araçlarını yok etmelerinin nedeni ne olabilir?
Posso perguntar-lhe qual seria o motivo dos nossos amigos russos para desejarem destruir uma nave espacial americana?
Özel bir nedeni yok.
Falei por falar.
İsim söylemenin anlamı yok çünkü düşman muhtemelen dinliyordur, ve bana göre düşmana nereye saldıracağımızı söylemenin de bir nedeni olamaz.
Não faz sentido mencionarem-se nomes pois o inimigo deve estar à escuta, e não há razão, que eu me lembre, para que lhe digamos onde vamos atacar.
Bunun bir nedeni yok.
É mesmo assim.
Bir nedeni yok.
Não há razão.
Bir nedeni yok.
Por nada.
Ama gerçek şu ki, ortada ölü bir zanlı var Ajan Mulder,... ve akla yatan başka bir ölüm nedeni de yok.
Mas, de facto, há um suspeito morto, Mulder, e não há outra causa plausível de morte.
Ama işin garip yanı, başka bir ölüm nedeni yok gibi.
O mais estranho é que não há outra causa plausível para a morte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]