Bir şey buldum translate Portuguese
2,433 parallel translation
Ama daha çok hoşuna gidecek bir şey buldum.
Mas acho que há uma coisa que pode gostar ainda mais.
İşine yarayabilecek bir şey buldum.
- Não. Tenho uma coisa que pode ajudar-te.
Süper bir şey buldum hatta.
Tenho o assunto perfeito.
- Bir şey buldum.
- Sam, tenho uma coisa para ti.
Biraz araştırma yapıyordum, çünkü işim bu ve tuhaf bir şey buldum.
Fiz algumas buscas, porque é o que eu faço, e encontrei uma coisa estranha.
Bir saniye, sanırım bir şey buldum.
Espera um pouco, acho que descobri uma coisa.
- Bir şey buldum galiba.
- Encontrei alguma coisa.
Gogol'un güvenlik kayıtlarında bir şey buldum.
Encontrei uma coisa na segurança da Gogol.
Merhaba, Finn. Ben bir şey buldum.
Finn, encontrei algo.
İlgini çekebilecek bir şey buldum.
- Louis. Tenho algo que talvez te interesse.
Harvey, sanırım bir şey buldum.
Acho que descobri algo.
Sanırım bir şey buldum.
Descobri uma coisa.
HBİ'ne sızarken bir şey buldum.
Encontrei uma coisa quando estava a hackear o teu AMC.
Sanırım bir şey buldum.
Encontrei uma coisa.
-... ama başka bir şey buldum?
- mas consegui uma coisa. - O quê?
Bir şey buldum.
Está aqui algo.
Çocuklar bir şey buldum.
Pessoal, consegui aqui uma coisa.
Hey, geçen gün koridordaki dolapta bir şey buldum.
Encontrei uma coisa no armário do corredor outro dia.
Sanırım bir şey buldum.
Acho que encontrei algo.
Efendim bir şey buldum.
Encontrei qualquer coisa.
Pekâla, sanırım bir şey buldum.
OK, olha, acho que encontrei alguma coisa.
JT, annemle ilgili bir şey buldum.
JT, encontrei algo da minha mãe.
Pencere açılmış ama bir şey buldum.
Publicidade. Mas encontrei algo.
Wo Fat'ın nakliye aracı denize atıldıktan sonra bir tekne tarafından alınmıştır diye düşündüm bende yerel marinaların güvenlik kameralarından ayrılan ve gelen tekneleri kontrol ettim ve bir şey buldum.
Após a carrinha de transporte do Wo Fat ser atirada no mar, imaginei que ele foi apanhado por um barco, verifiquei as filmagens das marinas locais, de barcos a sair e a voltar, e consegui alguma coisa.
Garip bir şey buldum.
Encontrámos uma coisa estranha.
Nick, sanırım bir şey buldum.
Nick, acho que encontrei alguma coisa.
Ama başka bir şey buldum.
Mas veja isto.
Tamam, ben bir şey buldum.
Está bom, bem, encontrei algo.
Sanırım bir şey buldum.
Acho que encontrei alguma coisa. Encontrei alguma coisa, certo?
Bir şey buldum.
Encontrei uma coisa. Isto é tão sinistro.
Millet, sanırım bir şey buldum.
Pessoal, acho que tenho uma coisa.
İşe yarar değil ama ilginç bir şey buldum.
Útil não, intrigante sim.
- Şerif, sanırım bir şey buldum.
Xerife, acho que encontrei alguma coisa.
Bir şey buldum. - İnternete göre, marihuana bitkisinin büyümesi boy atması üç ayı alırmış.
De acordo com a Internet, leva cerca de 3 meses para uma planta chegar ao tamanho daquelas.
Ama ben bir şey buldum Las Vegas Emniyeti zarfı.
Mas encontrei este envelope da Polícia de Las Vegas.
Çocuklar sanırım bir şey buldum.
Rapazes, acho que encontrei alguma coisa.
Sanırım bir şey buldum.
Acho que tenho uma coisa.
Bir şey buldum. Hayatımda hiç sahip olmadığım bir şey.
Uma coisa que nunca tive durante toda a vida.
Nolan, görmen gereken bir şey buldum.
Nolan, encontrei algo que precisas ver.
Jean, sanırım bir şey buldum.
Jean, acho que encontrei algo.
Bir şey buldum.
Continuei a ver imagens de satélite e segui a assassina depois do crime.
Bir şey buldum.
Há alguma coisa aqui.
Bir şey buldum.
Encontrei alguma coisa.
Ayrıca internet harika bir şey çünkü kilisede çanların çaldığı bir turist videosu buldum.
E temos de amar a Internet porque encontrei um vídeo feito por um turista com os sinos a tocar.
- Bir şey bulabildiniz mi dedektif? - Buldum.
Ainda nada, detective?
Donnelly şimdiye kadar bir şey bulamadı ama sanki ben bir şeyler buldum gibi.
Até agora o Donnelly não encontrou nada, mas acho que eu encontrei.
Bir şey buldum.
Encontrei uma coisa.
Hiçbir şey, zor bir davayı bir başkasına anlatmanın netleştirdiği gibi netleştiremez. Bunu ben buldum.
Ao longo dos anos, descobri que em casos difíceis os relatos dos outros não ajudam.
- Bir şey daha buldum.
Encontrei algo mais.
Kendimi bu ufak kasabada buldum ve yapacak tek bir şey vardı.
E dei comigo nesta pequena cidade... apenas com uma coisa que me faltava fazer.
Ama iyi haber şu ; sanırım bir şey buldum.
A boa notícia é que acho que descobri alguma coisa.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey oldu 106
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey oldu 106
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17