Bir şey söyleme translate Portuguese
1,117 parallel translation
Herkesin senin gibi düşündüğüne emin olana kadar... hiç bir şey söyleme.
Nunca dizer nada... a não ser que tenhas a certeza que toda a gente... sente o mesmo que tu.
Hava üssü konusunda hiçbir şey söyleme. Eğer Laos'u gezmek isterse bir şeyler gösterirsin.
Nem uma palavra sobre a base, e se ele insistir em ver o Laos, conta-lhe as lérias do costume.
Hayır, bir şey söyleme.
- Não lhe digas nada.
Hiç bir şey söyleme! Kimseyle konuşma!
Não fale com ninguém!
- Sakın kimseye bir şey söyleme.
Não dizes nada a ninguém.
- Anne, bir şey söyleme.
- Mamãe, não fale nada.
Onlara Adcox hakkında bir şey söyleme.
Não lhes digas nada do Adcox.
Etrafa bir şeyler sorarım. Bu arada, kimseye bir şey söyleme.
Vou fazer uma investigação pela calada, no entanto não digas nada a ninguém.
Bir şey söyleme.
Ouça, não diga nada.
Aralarında adı konmamış bir şeyler var, bu yüzden kimseye bir şey söyleme.
Eles andam em fase experimental, por isso não contes a ninguém.
Masaya kadar git bir parça börek al, hiçbir şey söyleme ye "Çok teşekkür ederim" de yüzünü sil ve uzaklaş ben de sana 50 dolar vereyim "
Vais até àquela mesa, pegas num crepe, sem dizer nada. Comes o crepe, dizes "muito obrigada", limpas a boca e vens embora. Dou-te 50 dólares.
Annem derdi ki, "İyi bir şey söyleyemiyorsan, hiçbir şey söyleme."
Desculpe, mas a minha mãe dizia : "Se não podes dizer nada simpático, não digas mesmo nada".
Hiç bir şey söyleme.
- Sou eu. Não digas nada.
Bana bak, zenci! Bir daha asla, annem hakkında bir şey söyleme!
Nigger, você não sempre, em seu life, diga qualquer coisa contra minha mãe!
Bir şey söyleme sadece bir şans ver lütfen.
Não digas nada. Por favor dá-lhe uma oportunidade.
Gözler aşağı. Bir şey söyleme.
Baixe os olhos, não diga nada.
Lütfen bir şey söyleme.
Por favor, não diga nada.
Lütfen kimseye bir şey söyleme.
Por favor, não digas a ninguém.
Bir daha bir şey söylemek istediğinde, söyleme.
Quando te apetecer falar, cala-te.
Lütfen bir şey söyleme.
Por favor, não diz nada. Bateu com a descrição.
Bir şey söyleme.
Não precisas de dizer.
Sakın bir şey söyleme.
Não diga uma palavra.
Aramızda kalacak, kimseye bir şey söyleme.
Isto fica completamente entre nós. Isto é somente entre si e mim.
Bizi takip et, bir şey söyleme.
Segue-nos e não digas nada.
Anladım, başka bir şey söyleme, anlaşıldı, tamam.
Já percebi! Não digas mais. Já chega, entendido.
Kimseye bir şey söyleme.
Não toques no assunto.
Bir şey söyleme Lester.
Eles dão-te uma coça.
Daha fazla bir şey söyleme.
Não diga mais nada.
- Bir şey söyleme!
Nem uma palavra!
Ve Bay Aşk Delisi hakkında da bir şey söyleme.
Faças o que fizeres, não digas nada sobre o "Mr. Lovejoy". Percebeste?
Mecbur kalmadıkça bir şey söyleme. Seni bu adamlardan kurtarmamı istedin.
Harry, nunca digas nada, a não ser que seja preciso.
- Ahbap, ona bir şey söyleme, tamam mı?
- Não o chateies, está bem?
Sen, sen bir şey söyleme.
Não digas nem uma palavra. Certo?
Pocahontas? - Lütfen bir şey söyleme.
Por favor, não digas nada.
Lütfen önemli bir şey söyleme.
Por favor, näo digam nada importante.
Sakın bir şey söyleme.
Se dizes, ele mata-nos na mesma.
Bir şey söyleme. içeri gelin.
Não te preocupes!
- Hayır, bir şey söyleme...
- Não diga nada.
Bir şey söyleme.
Nem te atrevas.
Bir şey söyleme.
Nem abras a boca!
— George, onunla şimdi tanıştın. Ona bir şey söyleme.
George, acabaste de conhecê-lo.
Ona hiç bir şey söyleme.
Não lhe diga nada.
Şimdi, neden böyle bir şey söyleme ihtiyacı duydunuz ki?
Agora, porque é que diria uma coisa dessas?
Bir şey söyleme. Sadece sakin ol.
Não fale, tenha calma.
Sana söyleme çalıştığım şey oğlunun desteğe ve teşvike, ayrıca hayatında bir düzene ihtiyacı olduğudur.
O que estou a tentar dizei-lhe Sra.Tate é que o seu filho está com necessidade de estímulos e desafios, e de certa ordem na sua vida.
Kimseye sakin bir sey söyleme. Söz veriyorum onu sana geri getirecegim.
Pode acessar a seus arquivos?
- Bana, onun hakkında bir şey duymadığını söyleme.
- Não diga que nunca ouviu falar de mim?
Bu fena bir şey değildi çünkü Tennessee, Memphis'te tiyatrosu olan bir adam o resimleri görmüş ve Jenny'ye şarkı söyleme teklifinde bulunmuştu.
Mas não fez mal, pois o proprietário dum teatro em Memphis, no Tennessee, viu as fotos, e contratou-a para cantar num espectáculo.
Bir şey söyleme.
Não digas mais nada.
- Kimseye bir şey söyleme.
- Não contes nada a ninguém.
Seni, daha önce hiç bu kadar berbat bir durumda, görmediğini söyledi. Bu yüzden, hiçbir şey olmadığını söyleme.
Disse que nunca te viu tão agitado, portanto não me digas que não se passa nada.
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey söylemedim 16
bir şey söylemek istiyorum 61
bir şey söylemedi 19
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şey söylemedim 16
bir şey söylemek istiyorum 61
bir şey söylemedi 19
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şey söyle 257
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69