Bir şey yapmayacağım translate Portuguese
558 parallel translation
- Ona bir şey yapmayacağım.
- Não lhe farei mal.
Bu gece rahibin onaylamayacağı bir şey yapmayacağımıza söz veririm.
Prometo-te que não faremos nada esta noite... que o padre não aprove.
- Bir şey yapmayacağım.
- Não vou fazer nada.
Bununla ilgili bir şey yapmayacağım.
Eu não terei nada a ver com isso.
Yanlış bir şey yapmayacağımı bilir.
Ela sabe que eu jamais agiria mal.
Sana hiç bir şey yapmayacağım.
Não lhe vou fazer nada agora.
Merak etme, kimseye bir şey yapmayacağım.
Não te preocupes, não vou fazer mal a ninguém.
Böyle bir şey yapmayacağım.
Não penso fazê-lo.
Ama sana gittikten sonra hiç bir şey yapmayacağımın garantisini veremem.
Mas não lhe garanto que não farei nada depois disso.
Biliyor musun, bu saatte kahvaltıya oturmak çok garip geliyor. Önümde hiç bir şey yapmayacağım uzun bir gün var.
É estranho sentar-te e tomares o pequeno-almoço... sabendo que terei todo o dia livre.
Tut ki, böyle bir şey yapmayacağım?
- E se eu não o fizer?
Öyle bir şey yapmayacağım...
- Eu não vou fazer nada...
Bir şey yapmayacağım, Pat.
Não farei nada, Pat.
Böyle bir şey yapmayacağım.
- Não o farei.
Bir şey yapmayacağım!
- Não te esconda, vêem aqui! - Não!
Bir şey yapmayacağım.
Não te vou magoar.
Tanrı aşkına, sana bir şey yapmayacağım ki.
Por amor de Deus, homem, não vou magoar-te.
Bayan Goodland, kocanızın güvenliğini tehlikeye sokacak hiçbir şey yapmayacağım. Fakat bu bir suç. Bir polis meselesi.
Sra. Goodland, não farei nada que ponha em causa a segurança do seu marido, mas isto é um crime, é um assunto de Polícia.
Arayı sabote etmek için bir şey yapmayacağım.
Não te preocupes não te vou sabotar o carro.
Sizlerin resmi onayı olmadan ve sizden bir yanıt almadan hiçbir şey yapmayacağım.
Mas nada farei sem receber o vosso consentimento formal.
Gel, bir şey yapmayacağım.
Anda. Eu não faço nada.
Pramı geri ver ve yoluna git bir şey yapmayacağım
Devolve-me o dinheiro, não me importa quem és.
Böyle bir şey yapmayacağım.
Não farei tal coisa!
Bir şey yapmayacağım.
Não vou machucá-lo.
Size bir şey yapmayacağım.
Não quero magoá-lo.
Özel bir şey yapmayacağım.
Nada em particular.
Ters bir şey yapmayacağım, gazetelere gitmeyeceğim.
Não vou fazer escândalo. Não vou procurar os jornais.
Bundan sonra ikimizinde hem fikir olmadığı bir şey yapmayacağım.
Não farei nada agora a não ser que ambos concordemos.
Bu gün daha fazla bir şey yapmayacağım, tâki araştırma için yolladığım arabacıdan cevap gelene kadar.
Hoje não farei mais nada, sem ter os resultados relativos ao cabriolé.
Senin için bir şey yapmayacağım.
Eu não faço nada para você.
Ününü zedeleyecek bir şey yapmayacağımızı... çoktan anlamalıydın.
Já devias saber que não te arranjaríamos... nenhum sarilho.
Dinle evlat, sana bir iyilik yapıp göğsüne bir şey yapmayacağım.
Ouve, miúdo, vou fazer-te um favor. Não vou pôr-te nada no peito.
Ben bir şey yapmayacağım. Sen dolaba gireceksin.
Eu não faço nada, mas você vai para o armário.
Bu Cody meselesinde benden şüphelendiğinizi biliyorum. Benim böyle bir şey yapmayacağımı bilirsiniz.
Eu sei que tu e o Rick duvidaram de mim, espero que isso já não aconteça.
Yine bir akşam dışarı çıkmayacağım ve hiçbir şey yapmayacağım. Sağ ol hayatım.
A Peggy quer um videogravador, mas tem receio que digas que não.
Seni değiştirmek için hiç bir şey yapmayacağım.
Não faria nada para te mudar.
- Öyle bir şey yapmayacağım.
- Nem pensar.
Yapmayacağım başka bir şey daha var.
Exacto. Há outra coisa que nunca faria.
Uğruna savaşılacak bir hayatım var ve bunu korumak için... bu dünyada yapmayacağım şey yoktur.
Tenho uma vida por que vale a pena lutar e não há nada neste mundo que eu não fizesse, para a manter tal como está.
Şerif bir şey yapmayacağı için... adamlarım, yasayı kendilerinin uygulaması gerektiğini düşündü.
Visto que o Xerife não entra em ação, os meus homens queriam fazer cumprir a lei com as próprias mãos.
Kumar oynayıp, hile yapıyorum ama yapmayacağım bir şey var.
Jogo, e faço batota às cartas, mas há uma coisa que não faço.
Bu asla yapmayacağım bir şey.
algo que eu nunca faria.
Yapmayacağım bir şey yapma.
Não faças nada que eu não fizesse.
Askerlerden kendim yapmayacağım, bir şey isteyemem.
Não posso mandar os homens fazer aquilo que eu próprio não faria.
Umarım böyle bir niyetin yoktur çünkü müfettişe yeniden aptalca bir şey... yapmayacağına dair söz verdim.
Espero que não. Dei a minha palavra ao inspector... de que você não voltaria a fazer loucuras de novo.
Benim yapmayacağım bir şey yapmayın.
Não faças nada que eu não faria.
Yapmayacağın bir şey var mı?
Existe algo que tu não farias?
Öyle bir şey yapmayacağım.
Eu não faria isso.
Durun daha bitirmedim. Aslında kafalarımız kesilene kadar bir şey yapmayacağız.
Não fazemos nada até as nossas cabeças estarem mesmo cortadas.
Benim yapmayacağım bir şey yapma sakın.
Não faças nada que eu não fizesse.
Senin yapmayacağın bir şey var mı ki?
Ainda não inventaram nada que não fizesses.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17