Birşey yok translate Portuguese
3,075 parallel translation
- Ediyorum. Burada birşey yok.
- Eu despacho-me.
Tedavi edilecek birşey yok. Fiziksel olarak sağlıklısın.
Não há nada para tratar, fisicamente é saudável.
Tamam, birşey yok.
Está controlado.
Gerçek diye birşey yok.
Não há verdade.
Teşhis edilecek birşey yok. - Hiçbirşey...
Não há nada a diagnosticar, não...
Nihayi son diye birşey yok.
Não há consequências finais.
İşimize yarayacak birşey yok burada.
Não há nada aqui que nos seja útil.
yapabileceğim birşey yok, Bay Deline, üzgünüm.
Não há nada que possa fazer, Sr. Deline. Lamento.
Özür dileyecek birşey yok sevgilim.
Não tens de pedir desculpa, querida.
Burada birşey yok.
Não precisa de nada do que está aqui.
Ne? Hayır, gelen birşey yok.
Não recebi.
Dr. Cuddy, bundan başka söyleyebileceğim birşey yok.
Dra. Cuddy, não há mais que eu Ihe possa dizer.
Birşey yok.
Sim, está tudo bem.
Birşey yok, gerçekten.
está tudo bem, a sério.
EEG'sinde spesifik birşey yok.
O electroencefalograma não foi específico.
Eğer öyleyse, sana yüz kere söyledim bu konuda yapabileceğim hiç birşey yok.
Porque se for, eu disse-te inúmeras vezes que não há nada que possa fazer sobre isso.
- Anlayacak birşey yok.
- Não há nada para compreender.
Kırmızı yoncaya dair birşey yok içinde.
Não falavam de um trevo vermelho.
Anormal birşey yok. Sadece tesadüf.
Não é nada paranormal, é apenas uma coincidência.
Bir tarlada çıplak uyanmanın utangaçlığından başka elimizde inanılacak hiç birşey yok
Não tiraram nada. Tirando a vergonha de acordar nu no campo não temos nada por onde pegar.
Özür dilerim. İkram edebileceğim başka birşey yok. Alışverişe çıkmaya vaktim olmadı.
Desculpem por não ter mais nada para oferecer, ainda não tive tempo de ir às compras.
Tipik, Alan'a yapacak birşey yok.
Nada para o Alan fazer.
Bunu onlara yapan sensin ve bunu durdurmak için yapabileceğin hiç birşey yok!
Trouxeste isto até eles e não há nada que possas fazer para me parar.
Öyle birşey yok. Oh!
Isso não existe.
Hey, bak, henüz birşey yok, adamım. Ama eminim yakında cevap yazar, tamam mı?
Oiça, ainda não respondeu, mas já não deve tardar.
daha iyi birşey yok.
Tudo isto vem com : "é melhor dormir do que não dormir"
Birşey yok.
Eu estou bem.
Henüz birşey yok, suit, ama yavaş yavaş geliyor.
Ainda não tenho nada, mas ando a filtrar umas coisas.
- O motive olmuş bir öğrenci. - Bunda utanılacak birşey yok.
Era uma aluna motivada, não é nada que envergonhe.
Hadi ama, Christine. Bunda utanılacak birşey yok.
- Christine, não é nenhuma vergonha.
Hey kahrolası! Buzlukta birşey yok..
Idiota, não há nada no frigorífico.
Merak edecek birşey yok.
Não tens nada com que te preocupar.
Burada birşey yok, dean.
Não há aqui nada, Dean.
- Yapabileceğim herhangi birşey yok mu?
- Sim. Posso fazer algo?
Endişelenecek birşey yok. - Tedavi için ofisimi ayarlayacağım.
O meu gabinete providenciará o tratamento.
Yok birşey.
Nada.
Yani, aşağıda birşey yok, harabeler ve bitki hayatından başka. Duyarlılığı bir derece arttır, tamam mı?
Mostre um pouco de sensibilidade, certo?
Yok öyle birşey!
Claro que não.
Birşey söylemene gerek yok, seni trafik lambası gibi okuyabilrim.
O idiota do teu filho não dá nenhum sinal... mas a ti consigo ler-te como um sinal de "Stop".
- Kayda değer birşey yok.
- Nada de importante.
- Birşey olduğu yok!
- Não se passa nada!
- Birşey değişmez. Saldırı ekibinin emirlerinde olasılığa yer yok.
As ordens para o destruir já foram dadas.
Deniyorum Mike, yok birşey.
Nada, Mike. Espera um segundo.
- Tanrım. - Yok birşey.
- Nada.
Kızının güvenliğinden başka benim için bu dünyada daha önemli bir şey yok. Hiç birşey.
Tens de acreditar quando te digo que não há nada mais importante para mim do que a segurança da tua filha.
Birşey yok.
Não é nada.
Böyle birşey yok.
Não existe.
Burada belki birşey vardır, belki de yok.
Talvez haja algo aqui, talvez não.
Çok hafif birşey. Fetüs üzerinde bir etkisi yok.
- É um sedativo muito fraco, não há qualquer risco para o feto.
- Ne? - Yok birşey.
- O quê?
Eğer sakat kalmışsa yapacak birşey yok.
Olá, rapazes.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65
yok hayır 73
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65
yok hayır 73