Bu sadece bir rüya translate Portuguese
95 parallel translation
Bu sadece bir rüya.
- Isto é só um sonho.
Bu sadece bir rüya.
É só um sonho.
Tabii bu sadece bir rüya.
É apenas um sonho.
Çok etkilenmiş olmalısın, ama bu sadece bir rüya.
Sei que deve ter tido um forte efeito sobre ti, mas foi apenas um sonho!
Bu sadece bir rüya!
- É só um sonho!
Bu sadece bir rüya. O gerçek değil...
É um sonho, não é real.
Bu sadece bir rüya.
Isto é só um sonho...
Annemle senin bunu nekadar çok istediğnizi biliyorum ama bu sadece bir rüya.
Escute. Sei que vocês querem muito isso para mim, mas são apenas sonhos.
Bu sadece bir rüya, değil mi?
Isto não passa dum sonho, certo?
Bir rüya gördün, bir kabus, ve bunu sadece bu dava duygularını kışkırttığı için gördün, ancak sonuçta bu sadece bir rüya.
Tiveste um sonho, um pesadelo, por causa das emoções que este caso desperta em ti. - Mas não passou de um sonho.
Bu sadece bir rüya.
Isto é só um sonho.
Bu sadece bir rüya baba.
Foi apenas um sonho, papá.
- Bu sadece bir rüya.
Ela estava a sonhar.
Bu sadece bir rüya. | Sadece bir rüya!
Foi só um sonho.
Bu sadece bir rüya. Sadece bir rüya!
É só um sonho.
Ben yineleniyorum. Bu sadece bir rüya.
Estou a regenerar, isto é apenas um sonho.
Ben yenileniyorum. Bu sadece bir rüya.
Estou regenerando, isto é apenas um sonho.
Bu sadece bir rüya, rüya!
Isto é apenas um sonho, apenas um sonho.
- Bu sadece bir rüya. Öldüreceği insanların kanının konusunu alabiliyorum, yanan etin kokusunu.
Consigo sentir o sangue de quem ele vai matar, cheirar a carne queimada.
- Bu sadece bir rüya.
- È um sonho.
Bu sadece bir rüya mıydı?
Terá sido tudo apenas um sonho?
Bu sadece bir rüya.
- Foi só um sonho.
Ama bu sadece bir rüya, değil mi?
Mas foi só um sonho, não foi?
Bu sadece bir rüya değil!
Não é apenas um sonho!
Bu sadece bir rüya.
Isto é apenas um sonho.
Bu sadece bir rüya.
é só um sonho.
Ama sonra uyanacaksın, sakinleşeceksin çünkü biliyorsun ki bu sadece bir rüya.
Precisamos mudar-nos tão depressa quanto possível. Muito bem então.
Bu sadece bir rüya, sadece rüya.
É apenas um sonho. É apenas um sonho.
Bu sadece bir rüya, değil mi?
É apenas um sonho, não é?
Bu sadece bir rüya, değil mi?
É só um sonho, certo?
Bu gerçek olabilir mi? Yoksa, sadece bir rüya mı? Rüya?
Será verdade, ou é apenas um sonho?
Böyle konuşma, sadece bir rüya bu.
Não fales assim, é só um sonho.
Giderim ama bana sadece bir şey söyle... sen ve ben burada gerçekten bulunuyor muyuz, yoksa bu da mı bir rüya?
Vou, porém penso... se estamos realmente aquí, os outros e eu. ou se estou sonhando?
Bu bir rüya John. Sadece yineleyen bir rüya.
É apenas um sonho recorrente.
Bütün bu olanlar sadece bir rüya.
Isto é tudo um sonho...
Peki "bu sadece bir rüya, kafana takma" ya ne oldu?
Para pareceres mais digno quando fores pedir o teu emprego de volta. Não posso.
Güneşin altındaki bu hayat sadece bir rüya mı yoksa...
A vida sob o sol não é apenas um sonho?
Bir rüya gördün, hepsi bu. Sadece kötü bir rüya.
Não passou de um pesadelo.
Judah Rosenthal'ın hayırsever çabalarıyla hepimiz gurur duyuyoruz. Ona, önce hastane ve sağlık merkezi, son olarak da bu yıla kadar sadece bir rüya olan optalmoloji bölümü için yaptığı çalışmalardan ötürü minnettarız.
Estamos muito orgulhosos... dos esforços filantrópicos de Judah Rosenthal... das longas horas investidas... para recolha de fundos para o hospital... o novo centro médico... e a ala de Oftalmologia... que, até este ano, era apenas um sonho.
Hepsi bu. Sadece bir rüya.
Foi só um sonho.
Bu sadece lanet olası bir rüya.
Isso só aconteceria em um sonho.
Bu sadece bir rüya.
É só um sonho!
Bu sadece tuhaf bir rüya.
É apenas outro sonho estranho.
Bu sadece kötü bir rüya.
Isto é só um pesadelo.
Bu sadece kötü bir rüya.
Foi só um sonho mau.
Bu gerçekten oldu mu? Yoksa sadece muhteşem bir rüya mıydı?
Será que isto aconteceu ou foi um lindo sonho?
Bu sadece kötü bir rüya.
Isto é só um sonho.
Gördüğün bu rüyaların sadece sıradan bir rüya olabileceği hiç aklına geldi mi?
Já te ocorreu que esses teus sonhos possam ser apenas... sonhos?
Bu görüşmeden önce mükemmel bir rüya görüyordum, o yüzden sadece durun ve dinleyin.
Estava tendo um sonho perfeito e... maravilhoso antes de receber esta chamada, então você fica aí e escuta.
- Hayır, sanmam. Bu sadece kötü tuhaf bir rüya.
- Não, é um sonho bêbedo e mau.
Sadece kötü bir rüya gördün, hepsi bu tamam mı?
Foi só um pesadelo, está bem?
bu sadece bir oyun 48
bu sadece başlangıç 61
bu sadece 212
bu sadece bir başlangıç 18
bu sadece bir formalite 16
sadece bir rüya 26
sadece bir rüyaydı 20
bir rüya 25
bir rüya gördüm 33
bu sabah 343
bu sadece başlangıç 61
bu sadece 212
bu sadece bir başlangıç 18
bu sadece bir formalite 16
sadece bir rüya 26
sadece bir rüyaydı 20
bir rüya 25
bir rüya gördüm 33
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu şarkı 23
bu sana 142
bu sana ders olsun 23
bu saçmalık da ne 22
bu saçmalık 450
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu şartlar altında 79
bu şarkı 23
bu sana 142
bu sana ders olsun 23
bu saçmalık da ne 22
bu saçmalık 450
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu şartlar altında 79
bu sahte 24
bu saçma 71
bu sabah geldi 27
bu sana bağlı 53
bu sanki 45
bu sabah mı 20
bu sayılmaz 22
bu sana kalmış 47
bu şaka değil 41
bu şahane 17
bu saçma 71
bu sabah geldi 27
bu sana bağlı 53
bu sanki 45
bu sabah mı 20
bu sayılmaz 22
bu sana kalmış 47
bu şaka değil 41
bu şahane 17