Buna ne diyeceksin translate Portuguese
208 parallel translation
Buna ne diyeceksin, Cuddles en başından beri biliyordu!
Quem diria - O Cuddles sempre soube!
Peki buna ne diyeceksin?
Quem diria?
- Bak sen, buna ne diyeceksin?
- E esta?
Buna ne diyeceksin?
Que acham disso?
Buna ne diyeceksin?
Já viste isto?
Buna ne diyeceksin?
Que tal?
Buna ne diyeceksin bakalım?
Como explica isto?
Buna ne diyeceksin Steve?
E isto, Steve?
Buna ne diyeceksin,
Que diz a isso,
- Buna ne diyeceksin?
- E isto?
Peki, buna ne diyeceksin, sevgilim?
O que acha disto, cara amiga? !
Buna ne diyeceksin?
Não dês tanta importância.
Dizi umurumda bile değil. Buna ne diyeceksin?
Estou-me nas tintas para os joelhos dele.
- Buna ne diyeceksin?
- Que dizes disto?
Buna ne diyeceksin Boomer?
Que lhe chamarias, Boomer?
O zaman buna ne diyeceksin?
Oh! Então o que chamas a isto?
- Buna ne diyeceksin Andrew?
- O que pensa disto, Andrew?
Buna ne diyeceksin? Burada ne zamandır bekliyorum... Tatlım?
Eu, que estou à espera desde as 3 da tarde?
- Buna ne diyeceksin?
- Imaginas? - A cabra é uma ladra.
Pekala bayım, buna ne diyeceksin bakalım?
Ok, rapaz, o que tens a dizer sobre isto?
Bakalım, denge için buna ne diyeceksin?
Bem, que tal isto como equilíbrio?
Buna ne diyeceksin?
Como explica isso?
Buna ne diyeceksin, adamım?
O que acha disso?
Buna ne diyeceksin, ha?
Vamos ver do que és feito.
Buna ne diyeceksin, Seaver?
Que tal, Seaver?
Buna ne diyeceksin? .
Quem diria?
Buna ne diyeceksin Zed?
E depois de te matar, trato dela.
Buna ne diyeceksin?
A Patty Lawrence tinhas orgasmos.
Şimdi buna ne diyeceksin?
É verdade. O que tens a dizer sobre isto?
- Peki buna ne diyeceksin?
- Então e esta?
- Joe? Buna ne diyeceksin?
Joe, que é que achas disto?
Buna ne diyeceksin? - Polis mi?
Ah, um policial, me desculpe.
"Buna ne diyeceksin bakalım" dedi.
E ele : O que acha disto?
Buna ne diyeceksin?
Que dizes?
Huh. Doğru. Şimdi buna ne diyeceksin?
é verdade. o que tens a dizer sobre isto?
Buna ne diyeceksin?
Que me diz a isso?
Buna ne diyeceksin bakalım?
Então que dizes a isto?
Buna ne diyeceksin, brokoli?
O que dizes disto, bróculos?
Buna ne diyeceksin?
O que você acha?
Ya eve giderken kaza geçirirsem? Buna ne diyeceksin?
E se tiver um acidente a caminho de casa?
Buna ne diyeceksin?
O que dizes a isso?
Akşam yemeğine davetli değilsin, buna ne diyeceksin?
Então, olha! Não estás convidada para o almoço! Que tal?
Peki buna ne diyeceksin?
Então e esta?
- Buna ne diyeceksin?
Que negócio é esse?
Buna ne diyeceksin?
O que é que tu chamas a isto?
- Peki buna ne diyeceksin?
Quer dizer alguma coisa em sua defesa?
Ne diyeceksin buna?
E esta?
"Buna ne diyeceksin, Trevor?"
"O que acha disso, Trevor?"
Buna ne diyeceksin?
Precisa do pai, é teu filho!
- Buna ne diyeceksin?
E agora?
Buna ne diyeceksin, Callaghan?
Que tal isto, Callaghan? Consegues viver com isso na consciência?
buna ne diyeceksiniz 16
buna ne dersin 495
buna ne demeli 38
buna ne dersiniz 119
buna ne diyorsun 131
buna ne diyorsunuz 38
ne diyeceksin 63
diyeceksin 119
diyeceksiniz 34
buna bayıldım 84
buna ne dersin 495
buna ne demeli 38
buna ne dersiniz 119
buna ne diyorsun 131
buna ne diyorsunuz 38
ne diyeceksin 63
diyeceksin 119
diyeceksiniz 34
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna bayılıyorum 48
buna göre 57
buna ihtiyacım yok 72
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna bayılıyorum 48
buna göre 57
buna ihtiyacım yok 72