Dokunmak yok translate Portuguese
245 parallel translation
Herkes görebilsin diye Rüyalar Evi'nde duruyor, ama dokunmak yok!
Todos o podem ver, mas sem tocar.
Tamam, şöyle bir bakacağız ama... hiçbir şeye dokunmak yok!
Bem, se é só para ver... Mas não toquem em nada. Não tirem nada do lugar.
Hey! Dokunmak yok!
Não vale tocar!
- Hop, memur bey. Dokunmak yok.
- Senhor agente, nada de agressöes...
Dokunmak yok.
Não lhe toquem.
Dokunmak yok, tadına bakmak yok, bahsetmek yok.
Não tocar, não provar, não falar.
Bakmak serbest, ama dokunmak yok.
Olhem, mas não se atrevam a tocar.
Ama Papa'ya dokunmak yok. Anlaşıldı mı?
Não toques no papá, que eu...
Ethan! Dokunmak yok demiştim.
Ethan, não te esqueças do que disse, não toques em nada.
Bakmak var, dokunmak yok.
Ver não é tocar.
Unutma, Stanley, saça dokunmak yok.
Não te esqueças que não podes tocar-me no cabelo, Stanley.
Parayı dökülmeden dokunmak yok.
Não lhe toques até fazeres um depósito.
Dokunmak yok.
Sem se tocarem.
Ayrıca domuzuma dokunmak yok.
E não vai ser o meu porco.
Bakmak var, dokunmak yok.
Falo em olhar, não em tocar.
Dokunmak yok.
Não se podem tocar.
Dokunmak yok.
Sem contacto.
Biz gidene dek dokunmak yok.
Não podes tocar até termos partido.
Kuralları biliyorsun. Camlara dokunmak yok.
Conhece as regras, não toque no vidro.
Fakat dokunmak yok.
Mas não podes tocar.
- Bakmak ve dokunmak yok. Biz hırsız değiliz.
- Sim, não se pode nem olhar nem tocar.
Ona dokunmak yok, anlaşmıştık!
Ninguém o magoa.
Rahatsız etmek yok, hiçbir şeye dokunmak yok yoksa kıçıma girer.
Não mexa em nada não leve nada ou estou frito.
Dokunmak yok yani.
Então não posso tocar.
Size söyledi, dokunmak yok!
Avisei-te para não nos tocares!
Hayır, dokunmak yok.
Não, não toque isso!
Dokunmak yok!
Não tocar!
Dokunmak yok.
Não tocar.
Dokunmak yok.
Não. Perdão, Vossa Alteza
Dokunmak yok.
Não mexer.
Dokunmak yok.
Não toques.
Dokunmak yok. Sadece...
Não toque em nada. simpl- -
- Dokunma, dokunmak yok.
- Não nos toquemos!
Dokunmak yok.
Sem mãos.
- Dokunmak yok.
- Sem mãos.
Dokunmak yok, dedim.
Eu avisei que não podias tocar.
Dokunmak yok!
Nada de tocar!
Nota dokunmak yok, tamam mı?
Não toque no bilhete, certo?
Kural 1 : Yarı ölmüş hayvanlara dokunmak yok.
Primeira regra... não podes apanhar animais meio-mortos.
- Hey, hey, hey! Dokunmak yok.
- Não me toques!
Kolyeme dokunmak yok.
Ninguém tocará no pingente.
Stokes'a dokunmak yok, ama beni burada ipe dizebilirsiniz?
Não toques no Stokes, mas ele pode enforcar-me?
Vergi ödeyen masumlara dokunmak yok.
Nada de contribuintes a serem apanhados na confusão.
Ancak bir erkeğin eline dokunmak, bunun kadar önemli olan bir şey yok.
Mas tocar a mão do homem... Nada é mais importante.
Görüntü yok, ses yok. dokunmak, koklamak veya tatmak için hiçbirşey yok.
Não há visão, nem som... tacto, cheiro ou gosto.
Tamam ama dokunmak yok.
O que dizes, Marce?
Bu başkanlık dalgasının güçle bir ilgisi yok. Amaç insanlara erişebilmek dokunmak, onları mıncıklamak.
O segredo de um Presidente é comunicar com as pessoas, tocar-lhes, chegar até elas.
Dokunmak yok.
Sem tocar!
Dokunmak yok, dokunmak yok!
Não toques...
Dokunmak yok, bebeğim.
Noli me tangere, querida.
- Unutma dokunmak yok.
Lembre-se, não tocar.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65