English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ H ] / Hatırladığım kadarıyla

Hatırladığım kadarıyla translate Portuguese

1,061 parallel translation
Bir banka soymak hatırladığım kadarıyla oldukça yüklü para demektir.
Organizar assaltos a bancos? Não me lembro disso fazer parte do juramento.
Hatırladığım kadarıyla bunu Roma'da yapıyorlardı.
Sabe que faziam isso na época dos romanos.
Bu, hatırladığım kadarıyla manzara oluyor hanımefendi.
Se bem me lembro, a vista é esta mesmo, minha senhora.
Hatırladığım kadarıyla her zaman uçaklara karşı bir ilgin olmuştur.
Lembro-me que sempre lhe interessaram muito os aviões.
Hatırladığım kadarıyla oldukça azdı.
Muito pequena, se bem me lembro.
Biliyorsun Pegasus'ta bulunduğum süre içersinde yaklaşık yarım düzine araştırma istasyonu kurdum Hatırladığım kadarıyla hiçbirine erzak taşımak için gönüllü olmamıştın.
Sabe, desde que chegamos a Pégasus, já preparei, o quê, meia dúzia de estações de pesquisa em planetas, e não me lembro de você nunca ter se voluntariado para uma missão de entrega de suprimentos a nenhum deles.
- Hatırladığım kadarıyla 53.
- 53, se bem me lembro.
Hatırladığım kadarıyla Efendimiz Kawanakajima'da Kenshin'in kılıcıyla yaralanmıştı.
Lembro-me que o meu Senhor foi ferido em Kawanakajima pela espada de Kenshin.
- Hatırladığım kadarıyla çok acıklıydı.
- Muito comovente, se bem me lembro.
Hatırladığım kadarıyla dörtüler.
- São quatro, se não me engano -
Yani hatırladığım kadarıyla.
Nunca acordado, quero dizer.
Hatırladığım kadarıyla, yalnız başına toparlanıp gider ve günlerce seyahat ederdi. Bu onun için alışılmadık bir şey değildi.
Se bem me lembro, não era invulgar ela fazer as malas e desaparecer por uns dias.
Hatırladığım kadarıyla, gece yarısı gibi kokuyor.
Cheira a meia-noite, se bem me lembro.
Hatırladığım kadarıyla, kısa bir süre sonra ofisime döndüğümde Yard'dan müfettiş Forbes önemli dosyaları hızlı bir şekilde alıp götürdü.
Se bem me recordo, pouco depois de voltarmos ao meu escritório, chegou o inspetor Forbes da Yard para cheio de energia tomar conta do caso.
Benim hatırladığım kadarıyla bu bilgi medyaya verilmemişti.
Se bem me lembro, os media não passaram essa informação. Pois não.
Hatırladığım kadarıyla hiç kavgamız olmadı seninle.
Nunca tivemos uma discussão, tanto quanto sei.
Hatırladığım kadarıyla hayır.
Que eu me lembre, não.
Hatırladığım kadarıyla....... bir öpücük.
Eu lembro-me. ... um beijo.
Hatırladığım kadarıyla, annemin yüzünün güldüğünü görmedim...
Desde que me lembro, nunca a ouvi rir...
- Hatırladığım kadarıyla, Escobar'ların benim bildiğim... dört sene öncesinden bile kokainden tutuklamaları var.
Se bem me lembro, os Escobars têm cadastro com cocaína desde há uns quatro anos, que eu saiba.
- Hatırladığım kadarıyla 14 yıldır.
14 anos, pelo que sei.
Adetlerini hatırladığım kadarıyla, "Yaşlı Deniz Kurdu" nun yanındadır.
Se me lembro dos seus velhos hábitos, costuma estar no Velho Lobo-do-Mar.
Hatırladığım kadarıyla o işi ben istiyordum.
Se bem me lembro, eu queria muito esse trabalho.
Hatırladığım kadarıyla, kredimizi garajımızın çatısını onarmak için harcamıştık. Hani bilinmeyen bir uzay gemisi tarafından yok edilmişti ya!
Penso que a nossa conta foi usada para reparamos o telhado da nossa garagem que ficou danificado por uma nave espacial
Hatırladığım kadarıyla adaylıktan atılmıştı. Benim birliğime nakledildi.
Começou como cadete, se bem me lembro, sob o meu comando.
Evet, hatırladığım kadarıyla oldukça iyi vakit geçirmiştik.
Sim, mas calculo que nos divertimos quando estávamos lá.
Hatırladığım kadarıyla Yıldız Filosu'na girmene karşı çıkmıştım.
Como me recordo, Opus-me ao seu alistamento na Frota Estrelar..
Noel kartıydı. Ve hatırladığım kadarıyla mesaj da "Mutlu Noeller" di.
Era um cartão de Natal e a mensagem dizia "Feliz Natal".
Yani, hatırladığım kadarıyla oldukça nemliydi.
De facto, pareceu-me bastante húmida.
'Semiz bir buzağı'yı hatırlıyorum, ama, hatırladığım kadarıyla, hayli hassas bir hayvandı.
Lembro-me de um bezerro gordo, mas era um animal bastante sensato.
Hatırladığım kadarıyla öyleydim.
Bem, fui, se me lembro bem.
Her erkeğin bir hayali vardır... Hımmm ben de çocukluğumda, bataklık kuşlarını seyreder, annemin kabrine çullanır, hatırladığım kadarıyla şöyle düşünürdüm :
Qualquer homem tem um sonho... e quando era um pequeno rapaz, costumava observar os pássaros à beira mar a mergulharem na cripta da minha mãe, e lembro-me de pensar,'será o homem capaz do mesmo?
Hatırladığım kadarıyla, o bölge yakın zamanda kolonize edilmişti.
Essa área foi colonizada recentemente se bem me lembro.
Hatırladığım kadarıyla, neredeyse göreceklerdi.
Se bem lembro, quase viram.
- Benim hakkımda bir şey var mıydı? Hatırladığım kadarıyla senin onun hayatını kurtardığından bahsediyordu.
Sim, não recordo bem, reconhece que Ihe salvou a vida.
Hatırladığım kadarıyla çok az şey yedi.
Pelo que me lembro, quase não comeu.
Hatırladığım kadarıyla hiçbir şey duymadım.
Na verdade, não me lembro de ouvir nada.
Hatırladığım kadarıyla... Çok iyiydi.
Que eu me lembre, era muito bom.
Hatırladığım kadarıyla hayır.
- Que me lembre, não.
Hayır Doktor, hatırladığım kadarıyla buraya geldiniz, bir kaç dakika bakındınız ben "Yardım edebilir miyim?" diye sordum.
Não, doutora. Conforme me lembro, você entrou e esperou um momento. Perguntei-lhe se podia serví-la e você só disse "Obrigado".
Hatırladığım kadarıyla hayır.
Que me lembre, de nada.
Hatırladığım kadarıyla, Donanma Cerrahı Amiral Kenney... bu konu hakkında konuşmamamızı özellikle belirtti.
Se bem me lembro, o Almirante Kenney, o Cirurgião-Geral, ordenou especificamente que não comentássemos nada.
Hatırladığım kadarıyla Foster'ların evinde kimse yaşamıyordu.
Ninguém vive na casa dos Foster desde que me lembro.
Hatırladığım kadarıyla bayağı derin bir şey...
Lembro-me de teres uma coisa mais...
Hatırladığım kadarıyla... Rachel, keklerin üzerindeki çilekleri seviyor ama... benim de içlerinde olduğum resimleri görmeme rağmen Rachel'in doğum günü partilerini hatırlamıyorum.
Por exemplo lembro-me... que a Rachel gosta de morangos nas panquecas, mas não... me lembro de nehuma das suas festas de aniversario, apesar de ter visto em fotografias que estive lá.
Hatırladığım kadarıyla yoktu.
- Não que eu me lembre.
Bir süreliğine hergün gelirdi hatırladığım kadarıyla sürekli öğleden sonra, ve hep aynı beyefendiyle.
Por um tempo ela vinha todos os todos os dias. Sempre à tarde, e sempre com o mesmo Senhor.
Well, hatırladığım kadarıyla hayır.
Acho que, não.
Hatırladığım kadarıyla beni FBI'ın sivil hakları kayıtları konusunda bayağı sıkıştırmıştın.
Recordo que apertou comigo, nos direitos civis e a actuação do FBI nos anos do Hoover.
Hatırladığım kadarıyla, eve erkek getirip dururdu.
Lembro-me de que quando era pequenino trazia homens para casa.
- Hatırladığım kadarıyla öyle.
Que me lembre, sim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]