Hepsi yalandı translate Portuguese
136 parallel translation
Sen, bunlar... Hepsi yalandı.
Tu, isto, era tudo uma mentira!
- Evet. - Hepsi yalandı.
- Mentiras.
- Hepsi yalandı, Marta.
Era mentira, Marta!
Onların hepsi yalandı! Yalan olduğunu biliyorsun!
Era tudo mentira e sabe disso.
Hepsi yalandı. Seninle yapmaktan asla hoşlanmadım.
Menti quando disse que tinha gostado de estar contigo nalgum sítio!
Sen benim oğlum değilsin ve seni denizde bulmadım, hepsi yalandı.
Não o encontrei no mar. Foi mentira o que contei.
Bir kez izin verdim ve hepsi yalandı.
Fê-lo uma vez e eram mentira ;
Hepsi yalandı!
Era uma mentira!
Hepsi yalandı. Arabama beyaz bir kız almıştım.
Levei uma pequena branca no meu carro.
Hepsi yalandı.
É mentira.
- Hepsi yalandı.
- Era tudo mentira.
Sürekli suçlayıp ondan korkuyormuş gibi davrandınız. Kocanızın kötü yaratılışlı olduğunu söylediniz. Hepsi yalandı!
A senhora teima em acusá-lo, em fingir que tem medo dele, diz que ele tem mau feitio, tudo mentiras!
- Hepsi yalandı, değil mi? - Hayır.
- Foi tudo mentira, não foi?
Hepsi yalandı, değil mi?
Foram tudo mentiras, não foi?
Aynı yavan, kinci yaklaşıma teslim olabilirsiniz Teğmen Stewart gibi ve onun gibi "Hepsi yalandır zaten" diyebilirsiniz.
Podem render-se à mesma espécie de cinismo que o tenente Stewart e pensar, "Raios, eles mentem todos."
Asla Robert ile beraber uyumadın. Hepsi yalandı.
Nunca dormiste com o Robert.
Az önce söylediklerimin hepsi yalandı.
Estava a mentir totalmente lá atrás.
Oh, tatlım, onların hepsi yalandı.
Fofinho, isso era tudo mentira.
Söylediklerinin hepsi yalandı.
Tudo o que disseste era mentira.
Hepsi yalandı, değil mi peder?
Foi tudo uma mentira, não foi, padre?
Hepsi yalandır eminim.
Um monte de mentiras, certamente.
hepsi yalandı.
Foi tudo uma mentira.
Onların hepsi yalandı.
Isso é tudo mentira.
Hepsi yalandı.
Era todos uma mentira.
Bence senin cömetliğin, iyiliğin hepsi yalandı.
Que toda a tua generosidade e aceitação não passa de um monte de tretas.
Onu sevdiğini söylediğinde Jasmine sana inanmıştı ama hepsi yalandı.
Jasmine acreditou em ti quando lhe disseste que a amavas... -... mas isso foi uma mentira.
Hepsi yalandı, değil mi?
É tudo mentira, não é?
Seni koruyacağım ve aileni güvenli bir yere götüreceğim. - Hepsi yalandı.
"Vou proteger-te, pôr a tua família a salvo." Só mentiras.
lt hepsi yalandı.
Era tudo mentira.
Oh, hepsi yalandır, eminim.
Tudo mentira, tenho a certeza.
Max'in benim köpeğim oluşu, Kuşlardan nefret edişim çocukça şeyler yapmayı sevişim, kasabada yeni oluşum, hayalimin yarışmak olması hepsi yalandı.
Que Max é o meu cão, que odeio os pássaros que gosto de fazer coisas infantiles. Que sou novo na cidade. Que o meu sonho é correr.
Bütün hayatım... Niki'yle birlikte sahip olduğumuz her şey... Hepsi yalandı.
A minha vida, eu e a Niki, tudo o que tivemos, foi...
Her bakış, her öpücük, her kelime, her gece hepsi yalandı.
Cada olhar, cada beijo, cada palavra, cada noite. Não foi nada.
En eski anılarımızın hepsi yalandır. Aile efsaneleri biz gerçek olduklarına inanana kadar defalarca kulağımıza tekrar edilip durur.
Todas as nossas memórias recentes são mentira, mitologias familiares abraçadas a nós repetidamente até se tornarem reais como na verdade se passaram.
Sadece ifademin baskı altında verildiğini söyleyebilirim ; hepsi yalandı ;
Posso dizer que dei o depoimento sob pressão.
Aldatıldım. Hepsi yalandı.
Esta porra é só mentiras.
Hepsi yalandı.
Eram tudo mentiras.
Hepsi yalandı.
A Rebecca fez um teste.
Hepsi yalandı.
Uma mentira.
Hepsi yalandı.
Era tudo mentira.
Hepsi yalandı.
Não passam disso.
Hepsi bir yalandı.
Era tudo mentira.
Nişan törenindeki söylediklerim hepsi yalandı
E para eu mentir o seu pai deu-me 2.000.000 rúpias.
Belki... bunların hepsi bir yalandı.
Talvez... fosse mentira.
Hepsi büyük bir yalandı.
É tudo uma grande mentira.
Geldiğine çok sevindim! Yalandı hepsi!
Que bom que estás aqui.
Hepsi başından beri yalandı.
É tudo mentira!
- Hepsi bir yalandı.
- Foi tudo uma mentira.
Ama hepsi bütünüyle yalandı. Çünkü Auschwitz gibi bir yerde Kumandan Rudolf Hoss, yozlaşmanın had safhada olduğu bir organizasyonu yönetiyordu.
Mas não passavam de mentiras pois, num lugar como Auschwitz, o Comandante Rudolf Höss era responsável por uma instituição que se encontrava enredada em corrupção -
- Hepsi yalandı.
Do que é que estás a falar?
Anlattıklarımın hepsi yalandı.
Menti sobre tudo.
yalandı 35
hepsi 500
hepsi burada 182
hepsi bu 3203
hepsini 400
hepsi bu kadar 752
hepsi yalan 92
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin 86
hepsi 500
hepsi burada 182
hepsi bu 3203
hepsini 400
hepsi bu kadar 752
hepsi yalan 92
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin 86
hepsi senin olsun 16
hepsini istiyorum 28
hepsi mi 80
hepsine 52
hepsi o 61
hepsi doğru 60
hepsi bitti 104
hepsi o kadar 88
hepsi gitti 84
hepsi geçti 70
hepsini istiyorum 28
hepsi mi 80
hepsine 52
hepsi o 61
hepsi doğru 60
hepsi bitti 104
hepsi o kadar 88
hepsi gitti 84
hepsi geçti 70