Ilgisi yok translate Portuguese
4,302 parallel translation
Elmaslarla ile ilgisi yok.
- Nada com diamantes.
- Ve Sue'nun kurula dönmesinin bununla hiçbir ilgisi yok?
O regresso da Sue à Comissão nada tem que ver...
Bunun parayla bir ilgisi yok.
Não tem a ver com dinheiro.
Konuyla bir ilgisi yok.
Está descontextualizado.
Konuyla bir ilgisi yok, Nick.
Descontextualizado, Nick.
Kızımın bununla bir ilgisi yok.
A minha filha não tem nada a ver com isto.
Myka, bunu nasıl ima edersin- - kızımla hiç bir ilgisi yok.
Não é possível que uma parte de ti ainda queira reaver a Christina? Myka, como podes sugerir... Isto nada tem a ver com a minha filha.
Yani diyorsunuz ki sitenin çalıştırılmasıyla hiçbir ilgisi yok.
Então ele não tinha qualquer envolvimento com a administração do site.
Genç bit kız konuştu : "Bu olup bitenlerin genç insanların suç işlemek istemesiyle ilgisi yok."
Uma rapariga disse : "Isto não é sobre jovens a querer cometer crimes".
- Bunun fiyatlarla ilgisi yok, hesaplarla ilgili.
Não se trata de preços, trata-se de contabilidade.
Brian, kar kuşunun zaman ya da kaderle ilgisi yok.
Brian, o tentilhão branco não tem nada a ver com o tempo ou o destino.
- Bunun bu konuyla ilgisi yok.
- Isso não tem nada a ver com isto.
Cevabı biliyorum ama bu davayla ilgisi yok.
E eu tenho a resposta, mas não é relevante para este caso.
Bunun işle bir ilgisi yok.
Não tem nada a ver com o trabalho.
Hiç birinin cinayetle bir ilgisi yok.
Parece que nenhum deles tem alguma coisa a ver com o assassínio. - Pessoal.
Mac, Timothy Brown'ın soygunla hiçbir ilgisi yok.
Mac, o Timothy Brown não teve nada a ver com o roubo.
- Bununla bir ilgisi yok. - Evli misiniz?
- É casada?
Cibrex Plastiklerin zehirliliğiyle annesinin hastalığının hiçbir ilgisi yok mu?
E o envenenamento da "Cibrex Plastics" não tem nada a ver com a doença da mãe dela?
Seni sevmemin bununla hiçbir ilgisi yok.
Não tem nada, não tem nada a ver com isso.
Acil olan soruşturmamız ile hiçbir ilgisi yok.
Não têm importância alguma, na nossa investigação imediata.
Hayır, tanrının bu durumla hiçbir ilgisi yok.
Não, Deus não tem nada a ver com esta equação.
Bunun senin Kanunsuz olmanla ilgisi yok. Bunun Oliver Queen olmanla ilgisi var.
Não se trata do Arqueiro, trata-se do Oliver Queen.
Şansla bir ilgisi yok, beyim.
Não houve sorte nenhuma, hombre.
- Benimle ilgisi yok.
- Não tem nada a ver comigo.
Bunun bu işle bir ilgisi yok.
É uma abordagem sem tretas sobre a razão pela qual entrei neste negócio.
- Bunun Amanda'yla hiçbir ilgisi yok.
- Não tem a ver com ela.
- Soruşturmanızla bir ilgisi yok ki.
Porque não tem a ver com a investigação.
Saçmalama. Bununla hiçbir ilgisi yok. Mary zaten dahil olmak istemeyecektir.
Não diga disparates, isto não fará qualquer diferença, ela não quererá envolver-se.
Konunun bununla ilgisi yok. Onlar parayı aldıkları sürece nasıl aldıklarına bakmayacaklar.
- A questão não é essa, não lhes interessa como recebem o dinheiro, desde que o recebam.
8 sayısını kast ediyorum. Daha önceki davalarla ilgisi yok ve bu adam şimdiye kadar hiç hata yapmamış.
Não fez parte de nenhum outro caso, e ele não comete erros.
Onunla bir ilgisi yok!
Ela não tem nada a ver com isto!
Hayır efendim. Bunun babamın itfaiyeciyken yaptıkları ve yapmadıklarıyla bir ilgisi yok.
Não tem nada a ver com o que o meu pai fez ou deixou de fazer no tempo dele no CBC.
Vivian, hayır ilgisi yok.
Vivian, não é isso.
- Kibarlıkla falan ilgisi yok.
- Não foi nada gentil.
Söyledim ya, adamlarımın köpekbalığı teknelerinin yakılmasıyla bir ilgisi yok.
Disse-te, os meus rapazes não têm nada a ver com os incêndios dos barcos da Shark.
Annemin penisimle bir ilgisi yok.
A minha mãe não tem nada a ver com o meu pénis.
Hayır, ilgisi yok.
Não. De todo.
- Amanda'nın bununla bir ilgisi yok.
- A Amanda não está envolvida.
Bunun onlarla bir ilgisi yok.
Isto não os envolve.
Oh, yapamaz. çünkü mıknatısı ve bana ilgisi yok.
Espere.
Ve görünüşe göre Erişilenler'e karşı bir ilgisi de yok.
E parece ter um interesse na Trincheira.
- Bununla hiçbir ilgisi yok onun.
Ela não tem nada a ver com isto.
Hayır, bunun robotikle hiç ilgisi yok.
Não, isto não tem nada a ver com robótica!
- Burada olanların onunla bir ilgisi yok.
- Nós sabemos.
Uzaktan yakından ilgisi yok.
Nem de perto.
Onun bununla hiçbir ilgisi yok.
Ele não tem nada a ver com isto.
Çünkü benle hiç ilgisi yok.
Porque não tenho nada a ver com isso.
Bunu ne kadar istesem de artık yok bildiğimiz Kara Stanton'la bir ilgisi olup olmadığını merak etmiyor değilim.
Gostava que fosse isso, mas acho que está relacionado com a falecida Kara Stanton.
Babanla bir ilgisi yok mu yani?
Não, senhor.
Ama Muirfield'la bir çeşit ilgisi olduğunu gösteren hiçbir şey yok.
Mas nada que sugira o envolvimento da Muirfield.
Jeromir Tomsa adlı birinin bu cinayetleri işlemesi için şebeke tarafından tutulduğunu düşünüyoruz. Fakat cinayetlerle ya da şebekeyle ilgisi olduğuna dair en ufak kanıtımız yok.
Acreditamos que um homem chamado Jeromir Tomsa foi contratado pelo sindicato para realizar os assassinatos, mas não temos provas que o liguem ao crime ou ao sindicato.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65
yok hayır 73
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65
yok hayır 73