English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Ne dediğimi biliyorum

Ne dediğimi biliyorum translate Portuguese

202 parallel translation
Bunu hak etmiyoruz derken... ne dediğimi biliyorum, inanın bana.
Quando digo que não a merecemos, acreditem, sei o que estou falando.
Ben ne dediğimi biliyorum.
- Eu sei do que falo.
Ne dediğimi biliyorum.
Eu sei o que disse.
Oradaydım, ne dediğimi biliyorum.
Já estive ali, sei do que falo.
Ben ne dediğimi biliyorum.
Sei aquilo que estão a falar.
- Ne dediğimi biliyorum.
- Sei o que penso.
- Ben ne dediğimi biliyorum. - Bakın...
Eu disse que me lembro...
Ben ne dediğimi biliyorum.
Eu sei do que estou falando.
Ne dediğimi biliyorum.
Sei muito bem o que digo :
- Doktor, ne dediğimi biliyorum.
Doutor, sei o que sei.
Ben ne dediğimi biliyorum.
Ele sabe tudo sobre nós. Sei o que estou a dizer.
Ne dediğimi biliyorum!
Sei o que disse!
Ne dediğimi biliyorum.
Sei o que digo.
Ne dediğimi biliyorum.
Sei o que estou a dizer.
Ne dediğimi biliyorum George.
Eu sei o que estou a dizer, George.
Hayır, ne dediğimi biliyorum ben.
Não, sei bem o que quero dizer...
- Ne dediğimi biliyorum.
- Sei o que digo.
- Ne dediğimi biliyorum kahrolası!
- Eu sei o que disse, que raios!
Ben ne dediğimi biliyorum.
Eu sei o que disse.
Ben bir tükürük hokkası olabilirim ama inanın ben ne dediğimi biliyorum!
É uma viagem sem destino. E se julgam que é divertido, estão muito bem enganados.
- Ne dediğimi biliyorum.
- Eu sei.
Bakın, ne dediğimi biliyorum!
Olhe, sei o que digo!
Hayır, ne dediğimi biliyorum.
Não, sei o que estou a dizer.
Ben ne dediğimi biliyorum.
Eu sei do que é que estou a falar!
Ne dediğimi biliyorum, çünkü ben de biraz fahişelik yaptım.
Sei do que estou a falar porque andei um pouco metido nisso.
Ne dediğimi biliyorum.
Eu escolho as palavras.
- Ama siz dediniz ki... - Ne dediğimi biliyorum.
- Mas o senhor disse...
- Ben ne dediğimi biliyorum.
- Sei do que estou a falar.
Ben ne dediğimi biliyorum.
Eu sei do que estou a falar.
Ne dediğimi biliyorum. Canın cehenneme.
Sei do que estou a falar, por isso, vai-te lixar!
Ne dediğimi biliyorum ama yeni bir türle karşı karşıyayız.
Eu sei o que disse, mas agora estamos perante uma nova cadeia.
Evet, onun hakkında ne dediğimi biliyorum.
Sim, eu sei o que eu disse sobre Buster Douglas.
Bak, ne dediğimi biliyorum...
Ouve, estou a dizer...
- Ben ne dediğimi biliyorum.
- Eu sei do que falo.
Ne dediğimi biliyorum.
Eu sei o que estou a dizer.
Ne dediğimi biliyorum.
Sei o que disse.
Ne dediğimi biliyorum.
- Sei o que falei.
Merak etmeyin, ne dediğimi biliyorum.
Não se preocupe. Sei o que digo.
Ben ne dediğimi biliyorum.
Eu sei daquilo que estou a falar.
Ne dediğimi biliyorum ama bu çok aşırı
Mas isto me parece uma passada!
Evet, ne dediğimi biliyorum.
Sim, eu sei o que disse.
- Ama dedin ki... - Ne dediğimi biliyorum. Ama elimde değil.
Sei o que disse, mas é mais forte do que eu.
Kitty ben ne dediğimi biliyorum.
Kitty, eu sei do que estou a falar.
Ne dediğimi biliyorum, gençliğimde Floransa'da sanat eğitimi aldım.
Sei o que digo. Quando jovem, estudei arte em Florença.
- Biliyorum... Ne dediğimi biliyorum.
- Eu sei o que disse.
Tanrım, ne dediğimi biliyorum.
Meu Deus, eu sei o que estou a dizer!
Ne dediğimi çok iyi biliyorum.
Eu sei do que estou a falar.
Bu adam bir politikacıya göre çok dengesiz ve inan bana ne dediğimi iyi biliyorum Jack.
Aquele homem é muito instável para político. E acredita em mim, eu sei do que estou a falar, Jack.
Ne dediğimi iyi biliyorum.
Sei do que estou a falar.
Ne dedigimi biliyorum, ama altin buldum.
- Sei o que disse. Mas acabo de encontrar ouro!
- Ne dedigimi biliyorum.
- Sei o que disse.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]