English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Ne olduğu önemli değil

Ne olduğu önemli değil translate Portuguese

244 parallel translation
Ama anlamının ne olduğu önemli değil.
Mas não é só isso que significa.
"Her ikinize de tüm vücudumla ve kalbimle geri döneceğime söz veriyorum, ne olduğu önemli değil."
"Prometo voltar para vocês duas, de corpo e coração intactos, não importa o que aconteça."
Ne olduğu önemli değil.
Qualquer uma.
Amacının ne olduğu önemli değil.
Não me parece que importem, os motivos que o levaram a agir.
Aslan terbiyecisine ne olduğu önemli değil?
Que é que aconteceu à domadora? À? Ah.
Bir bahane bul, ne olduğu önemli değil.
Arranja um pretexto qualquer.
Şu çocuğa göz kulak oluyorum, ne olduğu önemli değil.
Cuide desse garoto, não importa o que aconteça.
Ne olduğu önemli değil, beni bir sonraki gemiyle adalara yollayacaklar.
De certeza que me vão mandar para as ilhas.
Planın ne olduğu önemli değil! Bizi buradan defetmediğin sürece.
Não importa qual seja o plano, contanto que nos tire daqui.
Ne olduğu önemli değil. Ne yapıldığı.
Não interessa, é passado...
- Ne olduğu önemli değil.
Não interessa!
Topper, ne olduğu önemli değil, şunu bilmeni istiyorum Seni hiçbir zaman sevmekten vazgeçmedim.
Topper, aconteça o que acontecer, quero que saibas que eu nunca deixei de te amar.
Ne olduğu önemli değil bana sadece talimat verin, yardıma istekliyim
Não importa. Dê suas ordens, eu quero ajudar.
Erkekler için televizyonda ne olduğu önemli değil. Erkekler için önemli olan, başka ne var.
É que os homens não querem saber o que está a passar na televisão, só querem saber que mais está a dar.
Hemen sonra ne olduğu önemli değil. Konu, o gece ne olduğu.
O que aconteceu depois não é importante, mas sim o que aconteceu naquela noite.
Ne olduğu önemli değil.
Não me interessa o que é.
Ne olduğu önemli değil.
Não importa o que era.
Ne olduğu önemli değil.
Não importa o que ele é.
Merdivenleri sileriz falan. Ne olduğu önemli değil.
Em qualquer coisa, mesmo que seja limpando escadas.
"Ne olduğu önemli değil, yeter ki sana zarar vermesin." diyebilir.
Disse : " Não importa o que seja, não vai lhe fazer mal.
Ne iş olduğu önemli değil.
Qualquer trabalho.
- Hayır, ne kadar mükemmel olduğu önemli değil iyi olmadığını söyleyeceksin.
Por muito bom que tenha sido, tens que dizer "não".
Kim olduğu önemli değil ve onlara ne aşılıyorsa aşılasın bu çocuklar ne şekilde büyürse büyüsünler buna ihtiyaçları oldukları yaş tam da bu yaş.
Portanto, o que ela é e o que ensina a eles... é como estas crianças vão crescer... e é nessa idade que eles precisam disso.
Bana ne olduğu... önemli değil.
O que me ocorreu... carece de importância.
- Uzerindeki uniformanin ne oldugu onemli degil...
não me importa quem diabo é ele.
Bu geceki gösterinden sonra adının ne olduğu hiç de önemli değil.
Depo ¡ s de sua apresentação esta no ¡ te, seu nome não ¡ nteressa.
Ne oldugu önemli değil, salam, ne olursa, bir ceket.
Aceito qualquer coisa. Presunto, qualquer coisa, bolachas!
- Ne olduysa ne kadar küçük ya da konu dışı olduğu önemli değil.
- Tudo o que aconteceu não interessa se for pequeno e irrelevante.
Ne kadar para olduğu önemli değil, bunu yapamıyorum.
Não consigo justificar isto, seja qual for o dinheiro envolvido.
Yani birisinin ne almış olduğu o kadar önemli değil, öyle mi?
Então, o que cada um recebe não é o mais importante, pois não?
Basının ne kadar iyi olduğu önemli değil...
Quero dizer, dá-me igual que imprensa nos trate bem ou quem...
Ne gibi olduğu önemli değil. Sonsuz Pis Koku Çukuru bu.
É o Pântano do Fedor Eterno.
Önemli olan elinde ne olduğu değil, nereye koyduğundur.
Não importa o que tens, mas onde o enfias.
Bir erkeğin sana ne kadar çok hayran olduğu önemli değil.
No me interessa o quanto um homem te "admira"...
- Ne yaptığı değil, kim olduğu önemli.
- Não é o quê, é quem.
Ne bok olduğu veya nerden geldiği önemli değil.
Não me importa donde veio o cabrão. É um homem morto.
Ve işlerin ne kadar önemli olduğu hiç önemli değil.
Por muito importante que o compromisso seja.
o zaman bana, ne zaman ve ne şekilde olduğu önemli olmayan bir iyilik borcun olduğunuda hatırlarsın ama bu sadece boş bir sözdü benim için değil senden, selma'ya bir koca bulmanı istiyorum bir koca bulmak mı?
Para o reivindicar quando e porquê eu quisesse. - Era só uma promessa a fingir! - Não para mim!
Chale, vato, ikinizin arasında ne kadar nefret olduğu önemli değil... hala bağlısın.
Não importa quanto ódio há entre vocês ainda estão relacionados
Ne olduğu önemli değil.
Venham depressa, por favor.
Adının ne olduğu hiç önemli değil.
Não importa qual era o nome dele.
Adınızın ne olduğu Laura için pek önemli değil Bay Randall.
Não interessa à Laura qual é o seu nome, Mr. Randall.
Erkekler için televizyonda ne oldugu önemli degil. Erkekler için önemli olan, baska ne var.
É que os homens não querem saber o que está a passar na televisão, só querem saber que mais está a dar.
Bu gece çalışıp parayı bana getireceksin. Ne kadar geç olduğu önemli değil.
Trabalha esta noite e traz-me dinheiro, seja a que horas for.
Ve çalışma stilinin de ne olduğu önemli değil.
Não importa que estilo se tenha.
"Yıllar önce, tam olarak ne zaman olduğu önemli değil..."
"Há alguns anos, pouco importa há quantos..."
Hayır. Dediği değil, ne olduğu önemli.
Não foi o que ele disse, mas o que ele é.
Gökyüzü parlak ve temiz olmalı, ne kadar uzak olduğu önemli değil.
O céu azul tem de estar límpido não importa o quanto longe esteja.
Gentatsu, gökyüzü temiz ve berrak, ne kadar uzak olduğu önemli değil.
Gentatsu, o Céu azul tem que estar sempre limpído, não interessa o quanto esteja longe.
Gentatsu, gökyüzü temiz ve berrak, ne kadar uzak olduğu önemli değil.
O céu azul tem de estar límpido não importa o quanto longe esteja.
Ne olduğu hiç önemli değil Yeter ki gerçek olsun.
Poderia ser qualquer coisa, desde que seja verdadeiro

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]