English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Onlar benim çocuklarım

Onlar benim çocuklarım translate Portuguese

136 parallel translation
Onlar benim çocuklarım, ailem, kendi etim ve kanım.
São os meus filhos, a minha família, o meu sangue!
- Onlar benim çocuklarım.
- São meus filhos!
Onlar benim çocuklarım!
São os meus filhos!
Onlar benim çocuklarım ve engel olmazsak, ölecekler.
São meus filhos e o Gancho mata-os se não fizermos nada.
Onlar benim çocuklarım.
Estas são minhas crianças.
Onlar benim çocuklarım!
São meus filhos!
Onlar benim çocuklarım.
Estes são os meus filhos!
Onlar benim çocuklarım.
São os meus filhos.
- Onlar benim çocuklarım.
- Trata-se dos meus filhos, Lois.
Bu benimle ilgili değil Clyde, onlar benim çocuklarım.
Já não se trata de mim, mas dos meus filhos e ninguém lhe vai tocar!
Onlar benim çocuklarım.
Eles são meus filhos.
Onlar benim çocuklarım ve istediğim gibi büyütürüm.
São os meus filhos, crio-os como mais me aprouver. E que cheiro é este?
"Ama artık onlar benim çocuklarım değil. " Onun çocukları. " Onları tanımıyorum.
Mas já não são os meus filhos, são os filhos dela, não os conheço, não conheço ninguém.
Onlar benim çocuklarımı götürürler ve...
Ele tirava-me os meus filhos.
Onlar benim çocuklarım.
Eles são minhas crianças.
Onlar benim çocuklarım, lanet olsun!
São meus filhos, bolas!
Onlar benim çocuklarım, o yüzden ne kadar sattıklarını öğrenmek istiyordum.
Preocupo-me com eles, por isso gosto de saber se estão a vender bem.
Onlar benim çocuklarım değil.
Eles não são meus filhos.
Burası benim evim, onlar benim çocuklarım ve sen benim misafirimsin.
Esta é a minha casa, este é o meu filho, e você é meu convidado.
Onlar benim çocuklarım.
Meus garotos.
Biliyorum, yaptığım yanlıştı ama onlar benim çocuklarımdı.
Sei que o que fiz é errado, mas eram as minhas meninas.
Onlar benim çocuklarım değil, Joy.
- Eles não são meus filhos, Joy.
Onlar benim çocuklarım değil, Joy.
Eles não são meus filhos.
Ama bu çocuklar ve tabii Rif Dağlarındaki diğerleri artık onlar benim çocuklarım gibi oldu.
Mas estes miúdos e alguns lá nas Montanhas do Rif, considero-os meus filhos.
- Onlar benim çocuklarım.
- Eles são as minhas crianças.
- Onlar benim de çocuklarım.
- Também são meus filhos.
Sanırım benim çocuklarım şatoda büyükbabalarıyla birlikte bir yerlerde tutuluyor. - Onları gördün mü?
# # Diz adeus às inquietudes do dia
Onların hepsi benim çocuklarım.
Estes aqui são todos meus filhos.
Benim çocuklarım - onları burda bırakmak -
As minhas.
Bayan Tadlock, bunlar benim çocuklarım ve onları götüreceğim.
Sra. Tadlock, estes são os meus filhos e vou levá-los comigo.
Benim çocuklarım burada yaşıyorsa istediğim zaman buraya gelip onları göremeyeceğimi kim söyleyebilir?
Se os meus filhos cá vivem - os meus filhos! - quem diz que não posso vir cá vê-los sempre que me apetecer?
"Onlar benim de çocuklarım."
Também são meus bebés ".
benim çocuklarım gibiler, sanırım herhangi bir baba gibi, onlar için sadece en iyisini istiyorum.
Bem, acho que são quase como meus filhos. E como qualquer pai, quero o melhor para eles.
Diğer çocukları yolladık onlar kaptı, ama benim küçük Kyle'ım bir türlü hastalanmıyor.
Mandámos os outros rapazes para lá e todos ficaram doentes, mas não consigo fazer com que o meu Kyle apanhe.
- Benim çocuklarım var. Asla onları göremem.
Ele nunca me deixaria levá-los comigo.
Onlar benim çocukları için kötülük kaynağı olduğumu düşünüyorlar... çünkü kendi evladım sürgüne gönderildi.
Eles acham que lhes vou amaldiçoar os filhos porque o meu foi banido.
Çünkü bir zamanlar... bu yıllardakinden öte... buraya ailenizle geleceksiniz... ve benim yaptıklarımı göreceksiniz... ve yaptıklarımı çocuklarınıza ve onların çocuklarına anlatacaksınız... işte ben bu yüzden'Başkanım. Beni yeniden seçime sürükleyecek... ve beni politikadan ilelebet uzaklaştıracak.
Porque um dia, daqui a alguns anos, virá aqui com a sua família e olhará para o meu retrato e poderá dizer aos seus filhos e aos seus netos : "Naquela altura desafiei o meu presidente, o que me custou a reeleição e me arredou da política para sempre".
Onlar benim de çocuklarım değil mi?
Isso é surpreendente... Tu estragaste as minhas filhas...
Ben, kuvvet için dua ederim... Bütün geçim şeylerini öldürmem için beni zorlayan içgüdülerin üstesinden gelmek için kuvvetli... Onları benim yiyeceğim, veya benim çocuklarım için ev sahipliği yapmak.
Eu rezo por força força para suplantar os instintos que me compelem a matar todas as coisas vivas e fazer delas a minha comida, ou hospedeiros para a minha prole.
Benim çocuklarım tüm hikâyelerimden bıktı. Ama onlar anlattıklarıma doyamıyorlar.
Os meus filhos estão cansados de mim, mas eles adoraram-me.
O andan itibaren onlar benim dostum, çocuklarım ve grubumdu.
Mas daquele momento em diante, eram meus amigos, meus filhos, minha banda.
Ayrıca, onların benim çocuklarım olması da benim için ayrı bir gurur kaynağı.
Também estou orgulhoso de afirmar, é claro... que são meus filhos.
Karımı ve çocuklarımı seviyorum. Benim yerim onların yanında ve eve gelmek istiyorum.
Estou apaixonado pela minha esposa e pelas minhas crianças... e o meu lugar é com eles.
Ama benim çocuklarım olduğu zaman onları oraya götürdüm.
Mas quando tive filhos, levei-os lá.
Onlar benim de çocuklarım.
Eles também são meus filhos.
Onlar benim de çocuklarım. Onları geri istiyorum.
Elas também são minhas filhas, quero-as de volta!
- Onlar, benim de çocuklarım.
- Também são meus filhos.
Biliyorum ki benim çocuklarım, onları özleyecektir.
Sei que os meus filhos sentiriam a falta deles.
O halde onlar, benim de çocuklarım.
Então, acho que também são meus.
Onlar benim çocuklarım.
Tenho doze anos, e tenho três filhos.
- Onlar benim çocuklarım.
- São os meus miúdos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]