Parmak izi yok translate Portuguese
423 parallel translation
- Bay Larrue. Parmak izi yok.
- Não há impressões digitais.
Parmak izi yok mu?
Sem impressões digitais?
Cesetler çok kötü tahrip edilmiş. Belge yok.Parmak izi yok. Yüzleri yok.
Sem papeis, sem as pontas dos dedos sem rostos.
- Düşünün.Parmak izi yok.Yüz yok.
Concentrem-se. Todos sem impressões ou rostos.
Parmak izi yok mu?
Não há impressões?
- Saç analizi, Jacobi olayındaki saçın aynısı olduğunu gösteriyor. - Parmak izi yok.
- Não há impressão.
Fidye isteği yok, parmak izi yok, hiçbir şey yok.
Não há pedido de resgate, impressões digitais - nada.
Hiç parmak izi yok, envanterde hiçbir şey yok.
Não há impressões digitais nem inventário.
Parmak izi yok. Zorlama yok. Çalınan bir şey yok.
Não há impressões digitais, entrada forçada ou roubo.
Buz bıçağında da parmak izi yok.
O picador não tem impressões.
Parmak izi yok ama.
Nenhuma impressão digital.
Silahta parmak izi yok.
Ele não admitiu. O padre não viu nada.
Parmak izi yok.
Não há impressões digitais.
- Parmak izi yok.
- Não tinha impressões digitais.
Parmak izi yok, yaşlı adamınkiler dışında.
Encontrei apenas as impressões digitais do velho.
Parmak izi yok, diş kaydı yok, hiçbir şey yok.
Não tem impressões digitais, registos dentários, nada.
Parmak izi yok. Zehir yok.
Sem impressões digitais ou venenos.
- Parmak izi yok.
- Nenhumas.
Hiç parmak izi yok.
Nenhuma impressão digital.
Dur. Buna inanamayacaksın. Hiç parmak izi yok.
Espere, eu sei que não vai acreditar nisto mas... ainda não encontramos uma única impressão digital.
Kimlik yok, yüz yok, parmak izi yok.
Sem identificação, sem cara, sem impressões digitais.
Nathan'ı öldüren silah bulundu. Gölde. Parmak izi yok.
Encontraram a arma que o matou sem impressões digitais.
Aracı bulmuşkar. Üstünde parmak izi yok gibi.
Encontraram a carrinha, mas até agora não há impressões digitais.
- Görecek ne var ki? Elimizde saç, kumaş, parmak izi yok.
Não há cabelos, fibras, nem impressões.
- Hayır. Parmak izi yok. DNA malzemesi yok.
Não há impressões digitais, material para ADN, cabelo, nem fibra.
Parmak izi yok. Tükürükte DNA malzemesi de bulunmadı.
Não há impressões digitais nem ADN da saliva.
Parmak izi yok. Ama elimizde iki ayrı diş izi var.
Não há impressões digitais mas encontrámos dois tipos de marcas de dentes.
Dosyalarda böyle bir parmak izi yok.
Nenhum criminoso nos nossos ficheiros.
- Parmak izi yok.
- Não há impressões digitais.
DNA yok, parmak izi yok. Tek ipucu buydu.
Sem ADN, ou impressões, é a única pista que temos.
Tutan parmak izi yok ama kanda tuhaf bir şey çıkmış.
Atenção aos dedos dos pés.
Bu kadar zamandır köpek onunla oynadığı için... parmak izi bulma şansımız da yok.
Não há grandes hipóteses de haver impressões, depois do cão andar a brincar com ela não sei há quanto tempo.
"Ölünün parmak izi kaydı yok."
"Não há registo de impressões digitais do morto."
Bu olayda hiçbir ipucu..... hiç parmak izi, sebep, şüpheli yok.
Agora, tem um caso onde não há pistas, impressões digitais, motivos nem suspeitos.
- Bakın. Parmak izi de yok.
- Olha, sem impressões digitais.
Bir tek parmak izi bile yok.
Não há sequer uma única impressão digital.
Üç : Silahın üzerinde onunkiler dışında parmak izi yok. Ve dört :
Três - as unicas impressões digitais na arma do crime eram as dela, e quatro - o pessoal doméstico dos Ballon tem alibis perfeitos.
Yok etme işlemini sonlandırmak için, Bill kartı ve parmak izi ile kendini tanıtmak zorunda.
Para abortar a sequência de auto-destruição, o Bill identificar-se-á através do polegar e do seu cartão.
Parmak izi de yok.
Não tem impressões digitais.
Daha önce parmak izi alınmamış, çünkü kayıtlarımızda yok.
Ele nunca terá tirado as impressões, porque não estão no nosso arquivo.
Tanımlanabilecek parmak izi veya fotoğraf yok onun için biz de eski yöntemlere başvuracağız.
Na ausência de impressões e fotografias identificáveis teremos de contar com o trabalho de Polícia à moda antiga.
Parmak izi yok.
Não há impressões.
Suç aleti üstünde parmak izi bile yok.
Não temos sequer uma impressão digital na arma do crime.
Elimizde kayıp olan elmaslar, üzerinde parmak izi olmayan tabancalar boş bir evrak çantası ve delilleri yok eden bir patlama var.
Temos uma lista de diamantes desaparecidos, armas sem impressões digitais, uma pasta sem nada dentro e uma explosão que destruiu quase todas as provas.
Ehliyet, parmak izi, tutuklama, hiçbir şey yok.
Carta de condução, impressões digitais, mandados... nada.
Kimlik yok, parmak izi kaydı yok, arayüz hesabı yok.
Nem BI, nem impressões digitais, nem conta no Interface.
Parmak izi kayıtları yok.
Não têm registo. Ilegais.
Zorla girilme izi yok. Yarısı içilmiş iki kadeh şarap. İki temiz parmak izi.
Não há sinal de entrada forçada, dois copos de vinho a meio, dois conjuntos de impressões digitais...
Parmak izi yok.
Sem impressões digitais.
Silahta parmak izi ya da seri numarası yok.
A arma não tinha impressões digitais ou número de série.
Fidye notu, parmak izi ya da kan örneği yok.
Não há bilhete de resgate, nem impressões digitais ou sangue.
parmak izi 20
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65