Problem yok translate Portuguese
492 parallel translation
Astor'un köpeklerinden daha zenginiz! Artık hiç problem yok.
Somos mais ricos do que o Astor!
- Problem yok Kent. Burası sizindir.
- O rancho é seu, Kent.
- Hiç problem yok.
- Estou bem à vontade.
Problem yok.
- Tudo em ordem.
Emin olun, bir problem yok.
Garanto-Ihe que nada...
Biraz yemek ya da iyi yatak için düşmanla iş yapmam gerekiyorsa Sefton için problem yok demektir.
E se tiver de negociar com o inimigo alguma comida ou um melhor colchão, o Sefton não se importa.
Evet Madam, problem yok.
Sim, senhora. Sem dúvida nenhuma.
Problem yok o zaman. Görüşürüz.
Bem, está tudo bem então.
Bildiğim kadarıyla teknik bir problem yok ve Bancroft ve yerliler hiçbir zaman Müzakere etmediler.
Por isso sei que não deviam haver essas dificuldades técnicas. E também sei que o Bancroft nunca negociou com os índios.
Çok dikkatlice okudum ve problem yok.
Já o li todo e está tudo em ordem.
Problem yok.
Sem problema.
Problem yok. 48 saat içinde gemiye dönmüş olacağız.
Não há problemas. Voltamos à nave dentro de 48 horas.
- Problem yok.
- Tudo.
Bir problem yok.
Não estou magoado.
Problem yok ya da kumandanlık kararları.
Sem problemas, nem decisões de comando.
- Neyse ki bizim açımızdan bir problem yok.
- Felizmente que não é problema nosso.
Problem yok, Anna. Gerçekten.
Esta tudo bem, a sério.
Hepimiz güven içerisinde davranabileceksek benim için bir problem yok.
Enquanto todos nós agirmos de boa fé,
laboratuarla bir problem yok, ama dışarıyla bağlantı kuramıyorum.
Agora estamos a funcionar dentro do laboratório, mas não consigo falar com o exterior de forma alguma.
- Tamam, problem yok.
- Está bem, não há problema. - Tudo bem.
- Kararı kendisi verecek. - Öyleyse problem yok.
- Estamos de acordo?
Problem yok. Senin için de her şey yolunda mı?
Está de acordo com tudo?
- Bir problem yok.
Está tudo bem.
- Koç problem yok diyor.
- O treinador diz que näo há problema.
Problem yok. İyi o.
Não há problema.
Elleriniz başınızın üzerinde olarak derhal sudan çıkın. Problem yok.
Saiam da água com as mãos bem levantadas.
- Problem yok.
- De boa vontade.
- Arkadaşının kişilik problemi mi var? Problem yok ve vaktimiz yok hemşire.
O seu amigo tem algum problema de identidade?
Problem yok o zaman.
Entäo näo deve fazer mal.
Rüzgar ve su her zamanki gibi, hiçbir problem yok.
As águas e os ventos estão limpos e calmos
Problem yok, okey?
Nada de confusões. Aqui não.
Problem yok.
Claro que sim.
Problem yok.
Tá limpo.
Tamam, hayır... problem yok.
Ok, não... não há problema.
Onda bir problem yok.
Não tem nada de mal com ele.
- Problem yok mu?
Nenhum problema?
Hiçbir problem yok.
- Tudo bem.
- Kartınızda problem yok.
- Não se passa nada com o cartão.
Problem yok, ben bunu yapabilirim.
É fácil, eu consigo fazer isso.
- Problem yok.
- Esteja descansado.
Bill yalnızca problem yok diyebilir, Çünkü başka İngilizce bilmiyor.
O Bill diz sempre que está bem. Ele não fala Inglês.
Problem yok.
Tudo bem. Desculpe.
Yemek yok - problem yok!
- Se não comerem, não comem.
- Problem yok herşey yolunda
Básicamente não há problema. Não há problema. Está limpo.
Kokuda problem yok.
Para mim está normal.
Sizinle aramızda hiçbir problem yok.
- Temos alguma coisa um contra o outro?
- Eğer var olmamışsa, problem de yok.
Ora, se não existe, então não há problema.
Öyleyse problem yok.
- Está tudo em ordem?
- Problem yok.
Ela não parece ser maior.
Problem yok.
Sem problemas.
İş ile ilgisi felan yok. Frank'in problem çıkartan... Bir kaç şey hakkında önerisi var.
O Frank fez algumas apostas que lhe saíram furadas.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65