Savcı bey translate Portuguese
59 parallel translation
Efendim, savcı bey tanığı sorgulamıyor.
Meritíssimo, o procurador público não está a interrogar.
Savcı bey kötü niyetini sergiliyor.
O procurador público está a ser incorrecto.
Memur Peters, ben de bu konuyu pek önemseyen savcı bey gibi... sizi karınız ve çocuklarınızdan uzak tutmak istemem... ama size bir tek soru sormak istiyorum.
Não quero mantê-lo afastado da sua mulher e filhos, tal como o procurador público, que estava tão preocupado com eles, mas gostava de lhe fazer uma pergunta :
Savcı bey değerlendirme yapıyor...
O procurador está a discursar...
Efendim, lütfen jüriye şunu açıklar mısınız? Savcı bey beni tanık kürsüsüne oturttuğuna göre... savunma avukatı olarak, kendi kendimi sorgulamaya da hakkım olmalı.
O Meritíssimo importa-se de explicar ao júri que, uma vez que o procurador público me colocou na posição de testemunha, tenho o direito, como advogado de defesa, de me interrogar a mim próprio?
Savcı Bey bana yardım edin.
Você tem que me ajudar, juiz.
Savcı bey! Frak giymiş!
O Procurador de smoking!
Savcı bey boşanmanın nedenini bilmek istiyorsa, soruyu öyle sorsun.
Se o advogado quer saber o motivo do divórcio, que faça essa pergunta.
- Evet, Savcı Bey.
- Sim, senhor fiscal.
Rooster... Yine benim en iyi komiserim olabilirsiniz. Bu hesap çoktan kapandı savcı bey.
Rooster, você foi o meu melhor xerife.
Aldığımız sonuçlara göre değerlendiriliyoruz, savcı bey.
Somos avaliados pelos resultados, doutor.
Hayır, savcı bey.
Não estou lista para ele?
Bilmiyorum savcı bey.
Não sei, Doutor.
Savcı bey, burada neler oluyor?
O que é que se passa, Doutor?
Çok iyiydin savcı bey.
Fizeste um bom trabalho, Doutor.
Gel buraya savcı bey.
- Vem cá, Doutor!
- Size gelince Savcı bey size göstermek istediğim bir şey var. Ceza Kanunu'nun C fıkrasının, 22. maddesi.
- E você, Sr. Promotor, chamo a sua atenção para o código penal, artigo C, parágrafo 22.
O sabah Savcı Bey eşiyle tartışmışsa başın belada demektir.
Por isso, se a esposa do Sr. Promotor lhe chateou a cabeça nessa manhã, estás fodido. Vais de vez.
Savcı bey, bu şerefi neye borçluyuz?
Sr. Procurador, a que devemos a honra?
Affedersiniz savcı bey, majör hiç açıklama istemedi.
Desculpe, Sr. Procurador, mas o major não me pediu qualquer explicação.
Savcı bey?
O que pensa, procurador?
15 saatten fazla orada, savcı bey.
Ele está lá há mais de 15 horas.
Koruma görevinden dolayı göz altına alındı savcı bey.
Foi por causa do protocolo de protecção.
Burada benimle birlikte oturmanız bile sakıncalı. Savcı bey.
Tu nem sequer estás autorizado a estar aqui comigo... senhor procurador.
Ayrıca adli psikiyatrist, De Haeck'ın arkadaşıydı... Onu siz mi atadınız, savcı bey?
Aquele amigo do barão, o psiquiatra forense... indicado pelo senhor procurador?
Savcı bey, garip kadınların telefonlarına cevap vermiyor.
O promotor público não recebe chamadas de mulheres estranhas.
- Savcı bey.
- Sr. Procurador.
Savcı Bey, sizinle konuşmam gerek.
Sr. Procurador, quero-lhe falar.
Saygınlığınızı sarsmak çocuk oyuncağıdır, savcı bey.
Desacreditá-lo vai ser canja, Doutor.
Arızalı cihazlarla ilgili bir sorununuz varsa bunu teknik servisle konuşun, savcı bey.
Se as nossas avarias o incomodam, sugiro que chame a Manutenção, Sr. Dr.
Savcı Bey.
Sugimoto Kenji.
Dinliyorum, Savcı Bey.
- Bom dia, Sr. Procurador.
Emredersiniz, Savcı Bey.
Sim, Sr. Procurador.
Daha nazik lütfen, Savcı Bey.
Vá devagar, Sr. Promotor.
Savcı Bey?
Sr. Promotor?
Kutunun içine gireceksiniz. Altmış saniye kalacaksınız, Savcı Bey ve büyülü yeni bir dünyanın parçası olacaksınız.
Você entrará nesta caixa em apenas 60 segundos e fará parte de um mundo mágico.
Altmış saniye, Savcı Bey.
60 segundos, Sr. Promotor.
Sadece altmış saniye, Savcı Bey.
60 segundos, Sr. Promotor.
Çok hoş, savcı bey. Silvan Luka'nın aleyhinde açılan haraççılık ve ağır suç davaları hususunda jüri olarak bizler, sanığı suçsuz bulduk.
conselheiro. o júri acha o réu inocente.
Ama pek akıllıca değil savcı bey.
conselheiro.
Belgeleri hazırlayın, savcı bey.
conselheiro.
Savcı Bey, ilk tanığınızı çağırabilirsiniz.
A acusação pode chamar a primeira testemunha.
Savcı Bey Cinayet Masası'nı olay mahallinde istiyor.
Pediram-me que enviasse um elemento da equipa.
- Savcı Bey.
- Sr. Promotor.
Savcı Bey.
Sr. Promotor,
Savcı bey!
Advogado!
Evet. Bu bey de kraliyet savcısı.
Sim, e este monsieur é o promotor público.
Neden narkotik, savcı bey?
Porquê os Narcóticos?
Şurada oturan bey savcı.
Aquele homem é o advogado de acusaçäo.
Saygınlığınızı sarsmak çocuk oyuncağıdır, savcı bey.
- Tente.
Bu bey Bölge Savcısı Rodin.
Este aqui é o promotor Rodin.
beyefendi 782
beyaz 290
beyler 4544
beyazlar 25
beyin 112
beyim 187
beyaz saray 195
beyaz adam 58
beyinsiz 40
beyaz diş 24
beyaz 290
beyler 4544
beyazlar 25
beyin 112
beyim 187
beyaz saray 195
beyaz adam 58
beyinsiz 40
beyaz diş 24
beyaz çocuk 22
beyaz şarap 29
beyzbol 41
beyfendi 31
beyaz mı 31
beyefendiler 51
beyrut 53
beysbol 33
beytüllahim 20
savcı 50
beyaz şarap 29
beyzbol 41
beyfendi 31
beyaz mı 31
beyefendiler 51
beyrut 53
beysbol 33
beytüllahim 20
savcı 50