Sorun yok translate Portuguese
18,334 parallel translation
Aynı şeyleri hissetmiyor olabiliriz. Benim gibi hissetmeye hazır değilsen, sorun yok.
Se não queremos as mesmas coisas, se não estás pronta para querer o que eu quero, tudo bem.
Sofia ile tanışmama hazır değilsen, yine sorun yok.
Se não estás pronta para que conheça a Sofia, óptimo.
- Sorun yok.
- Tudo bem.
Sorun yok.
Está tudo bem.
- Kapıyı kapat. - Hayır, gidin! Tamam, sorun yok.
O Karev trouxe-o, mas não sabemos o que se passou.
- Öyle olsun. Sorun yok.
Está bem.
Daha kötü zamanlar geçirdik. Sorun yok.
Já passámos por cenas piores.
- Tamam, ben söyledim ama sorun yok.
Pronto, fui eu. Mas não é grave.
İkimizin de kendi tarzı, havası falan var. Sorun yok.
Nós temos as nossas próprias peculiaridades.
Beğendiysen sorun yok.
Gostaste? Fixe.
- Hiçbir sorun yok.
Super bem.
Sorun yok, hallettik.
Estamos bem.
Sorun yok.
Está tudo bem. Esta é...
Rachel, sorun yok.
Rachel, está tudo bem.
Sakin ol. Sorun yok.
Está tudo bem.
Hayır sorun yok.
- Não, está tudo bem. Bem, como achas que estiveste na tua prova?
Bence sorun yok gibi tabii ki saçmalamaya falan başlamazsan.
Eu diria que estás a salvo, a menos que tu, tipo, te metas nessa.
O zaman sorun yok.
Ok.
Sorun yok.
Não há problema.
Evet, sorun yok.
Sim! Nós estamos bem.
Sorun yok, iyisin.
Está tudo bem, está tudo bem...
Sorun yok Efendim.
Está tudo bem, senhor. Eu estou bem.
Aaron, sorun yok.
Aaron, está tudo bem.
Oğlum uzak durduğu sürece sorun yok.
Desde que o meu filho não se meta nisso.
- Şehirde sorun yok.
A cidade não tem problemas.
Sorun yok. Sorun yok.
Está tudo bem.
Oh, sorun... sorun yok tamam.
Tudo bem.
- Sorun yok.
- Não faz mal.
Hayır, sorun yok bebeğim, bu meseleyi çözeceğiz.
Está tudo bem, querida, vamos resolver isto.
Tamam sorun yok.
Estou mesmo aqui.
Sorun yok.
Certo, está tudo bem.
Sorun yok.
Está bem.
- Banka sorun yok diyor.
- O banco diz que tem cobertura.
Tamam sorun yok.
Está bem, óptimo.
Sorun yok.
Não faz mal.
Hayır, sorun yok.
Não, está tudo bem.
Sanırım sorun yok.
Foi por pouco. Acho que estamos bem.
Benim için sorun yok.
Estou bem.
- Tamam, sorun yok.
- Está bem.
Şimdilik sorun yok.
Até aqui, tudo bem.
Silahta sorun yok.
Não há nada de errado com a arma.
Buz silahında sorun yok.
Não há nada de errado com a arma do frio.
- Sorun yok.
Calma.
Sorun yok değil mi?
Está bem?
- Hey, sorun yok.
- Está tudo bem.
Asıl sorun ders verilmesi gereken insanları. Ve benim rakibim yok!
São as pessoas que precisam de ser ensinadas que não tenho rival!
Eğer buranın sahipleri bunca şeyin ortadan kaybolmasını sağlayabiliyorsa emin ol bizi yok etmekte hiç sorun yaşamazlar.
Se estes tipos conseguem fazer tudo isto desaparecer, não terão problemas em fazê-lo connosco.
Ve hiç sorun değil çünkü burada bir şey yok.
Estou confortável, pois não há nada aqui.
Sorun yok.
E tu?
Yok ya, sorun değil dostum.
- Está tudo bem. - Não há problema.
Sorun yok.
Estamos bem.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65
yok hayır 73
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65
yok hayır 73