English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Ya o

Ya o translate Portuguese

102,251 parallel translation
Ya otobüs kullanan siyahinin filmi?
E o tipo negro que conduzia o autocarro?
Amerika'ya seyehatinizin amacı nedir, Profesör?
Qual é o objectivo da sua viagem aos EUA, Professor?
- O ya da sen.
- Tu ou ele.
Liseye başlamadan önce babam beni Kanada'ya kurt avlamaya götürürdü.
Antes de ir para o liceu, o meu pai levou-me à caça de lobos no Canadá.
Bir insan ya da hayvanın kaçınamayacağı tek bir tuzak vardır demişti babama. Bizim durumumuzda Lawrence Boyd için.
Para usarmos a armadilha que não pode ser evitada por homem, besta ou o Lawrence Boyd.
Birch ya da siz olsanız da olmasanız da.
Sem o Birch e sem vocês!
Ya da bana ne bok yemeye çalıştığını direkt söylersin.
Ou podes dizer-me o que se passa.
Ya moleküllerin varlığını kanıtlamanın yolu buysa?
E se for o modo de provar a existência de moléculas?
O delikanlıya akıl hocalığı yapmak için her çabayı gösterdim.
Fiz tudo para ser mentor desse jovem.
Ya bilim dünyasına katılmak için o dinozorların sana izin vermesini bekleyebilirsin ya da hayal gücü olmayanların senin fikirlerini söndüremeyeceğini onlara gösterebilirsin.
Podes esperar que esses dinossauros te autorizem a entrar no mundo científico ou podes mostrar-lhes que as tuas ideias não podem ser ignoradas por quem não tem imaginação.
Anne olmaya bu kadar uygun değilsem Aarau'ya siz gidebilirdiniz ve Albert benimle evde kalabilirdi.
Se sou tão incapaz como mãe, a senhora podia ter ido a Aarau e o Albert podia ter ficado em casa, comigo.
Fakat ya asansör yukarı çıkıyor olsaydı?
E se o elevador subisse?
Ya Jesse?
E o Jesse?
Ya diğeri?
- O BRAD está a caminho.
Tanrı'ya göre, gelen cemaat orayı kilise yapar, bina değil.
Para Deus, a igreja é o rebanho e não o edifício.
Peki ya Joshua Şef?
E o Joshua, chefe?
Peki ya genç bayan Molly'nin babası?
E o pai da jovem Molly?
Kayzerin Rusya'ya savaş ilan edeceğini nereden bilebilirdik?
Como podíamos saber que o Kaiser declararia guerra à Rússia?
Ya gökyüzü kararırsa ve bütün mahsuller kurursa?
E se o céu ficasse escuro e as colheitas morressem?
Maria'ya söyle, Neşeli Dev Gey geri geldi.
Avisa a Maria de que o Gigante Maricas Alegre voltou.
- Ya Caputo gelmek istemezse?
E se o Caputo não quiser vir?
Ne diyorsun ya?
O que estás a dizer?
Ya Assault on Precinct 13'teki siyah adam?
E o negro em Assalto à 13.ª Esquadra?
O şarkıya bayılırım.
Adoro essa música.
- O ne demek ya?
O que é isso?
Acılı Cheetos, Takis ve tampon aynı havayı vermiyor ya.
Cheetos, Takis e tampões não têm o mesmo interesse, entendem?
New York Metro'ya hoş geldiniz, Litchfield Federal Cezaevi'nde yaşanmakta olan olayları takip etmeye devam ediyoruz.
Bem-vindos de volta ao New York Metro, onde continuamos a acompanhar o desenrolar dos acontecimentos na Prisão Federal de Litchfield.
Ya sonra?
E depois o que aconteceria?
Değil mi? Ya atıştırmalık krizim gelirse ya da regl olursam?
O que vou fazer se me apetecer snacks quando estiver com o período?
Altı portakallıya satmazsan paramparça edip ıskartaya çıkarırım.
Dou-te seis de laranja e não o desfaço, tornando-o num pedaço de lixo.
Ya diğer sevgilin?
E o teu outro namorado?
Dışarıya.
Para o exterior.
Kızlar berbat ya.
As mulheres são o piorio.
Saçlarını sarıya boyat.
Pinta o cabelo de loiro.
Ailenin çocuklarını evde unutup tatile gittiği ve çocuğun hırsızlarla mücadele ettiği film var ya?
Aquele filme em que os pais vão de férias, esquecem-se de levar o filho e ele tem de lutar contra assaltantes?
Var ya, herkesin o olayın suçunu bana atmasından bıktım.
Sabes que mais? Estou farta que me acusem dessa merda.
O kadar merak ediyorsanız gelin, Doktor Velasco'ya kendiniz sorun.
Se está tão preocupada, venha falar pessoalmente com o Doutor Velasco.
O ketçabı bırakmazsan burayı asıl Guantánamo'ya çeviririm.
Vou transformar isto em Guantánamo, se não largares essa embalagem.
Mahkumların üçte biri dışarıya taşındı.
Um terço da prisão mudou-se para o pátio.
Peki İtalyancama göre ya atıma binecekler ya da üzerimden dondurma yiyecekler.
Certo segundo o que sei de italiano, elas vão andar no meu cavalo ou comer gelado em cima de mim.
O program neden askıya alınmıştı, söyler misin?
Digam-me : porque suspenderam o programa?
Konumuz, eğitim programımızın, sözde bir cinayetten ötürü askıya alınmadan önce bile bir eğitim programı olmamasıydı.
O que importa é que o programa de formação nunca foi um programa de formação, mesmo antes de ser suspenso devido a um alegado assassinato.
Ya da Maria ve Arnold!
Ou a Maria e o Arnold!
Sizden önceki patron vardı ya?
A que ocupava o seu cargo antes.
Kalbime nişan alıyor ya da zihnime.
Está a tentar atingir-me o coração ou a mente.
Ona Külkedisi numarası çektirsek ya?
Vamos fazer-lhe o mesmo que fizeram à Cinderela.
- Amerika'ya gittiğimizde kendi yoluna gidebilirsin.
- Quando chegarmos à América podes seguir o teu caminho, se quiseres.
Şu kahveci muhabbeti gerçek miydi ya?
O café existiu mesmo?
Nasıl ya?
- O quê?
Sana diyorum ya T, beyazlar her şeyin içine ediyor.
É o que estou sempre a dizer, T, os branquelas estragam tudo.
Bu puto'nun para ya da el altında ne varsa onun için sikişmeyi sevdiğini herkes biliyor.
Todos sabem que este cabrão gosta de foder por dinheiro ou por seja lá o que for que lhe ofereça.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]