Yalnız yaşıyorum translate Portuguese
123 parallel translation
Bakın, bir konserve açacağıyla yalnız yaşıyorum.
Veja como consigo viver com um abre latas.
- Evet, yalnız yaşıyorum.
- Sim, moro sozinho.
Aslında yalnız yaşıyorum sayılır.
É praticamente como viver sozinho.
- Hayır, yalnız yaşıyorum.
- Nâo, nunca paguei nada.
Bu yüzden yalnız yaşıyorum.
É por isso que vivo sozinho.
Evet.yalnız yaşıyorum.
Sim. Vivo sozinho.
- Ben de yalnız yaşıyorum.
- Vivo isolado.
Ben daha çocukken öldü babam. Ondan bu yana burada yalnız yaşıyorum.
Mas ele morreu quando eu era pequenino, e desde então tenho estado sozinho.
Evet, şu aralar bayağı yalnız yaşıyorum.
Sim, vivo completamente só, de momento.
Yalnız yaşıyorum. Ayrıca size borçluyum.
Estou sozinha e eu dívida para convosco.
Yalnız yaşıyorum.
Eu moro sozinha.
17 yıldır ilk defa yalnız yaşıyorum.
Estou a viver sozinho pela primeira vez em 17 anos.
Bazen yalnız yaşıyorum, bazen yalnız yaşamıyorum demek.
Que às vezes vivo só outras não.
Bazen yalnız yaşıyorum, bazen yalnız yaşamıyorum dedin.
Disseste que às vezes vives só, outras não!
Yalnız yaşıyorum şekerim.
Moro sozinha.
Yalnız yaşıyorum.
Vivo sozinho.
Artık yalnız yaşıyorum.
Agora, vivo sozinho.
Kocam öldüğünden beri burada yalnız yaşıyorum.
Tenho estado aqui sozinha desde que o meu marido morreu.
Ama bildiğiniz gibi, yalnız çalışıyor, yalnız yaşıyorum.
Mas, como sabe, eu trabalho só, vivo só. E essas coisas que... me constrangem, ao não ter luz que me guie, nem poder aliviar minha carga... Não tenho ninguém.
Yalnız yaşıyorum.
Há já muito tempo que vivo sozinho.
Ben de yalnız yaşıyorum.
Também vivo sozinho.
Yalnız yaşıyorum.
Eu vivo sozinho.
Yalnız yaşıyorum ve birinin evime girip bana trakeotomi yapacağına dair nükseden bir kabusum var.
Vivo sozinho e tenho um pesadelo recorrente de que alguém entra na minha casa e me faz uma traqueotomia.
- Yalnız yaşıyorum.
- Eu vivo sozinha.
- Yalnız yaşıyorum.
Vivo sozinho.
Burada yalnız yaşıyorum.
Moro aqui sozinho.
Şu anda yalnız yaşıyorum.
Eu moro sozinho, agora.
- Artık yalnız yaşıyorum.
Agora vivo só.
Çok uzun zamandır yalnız yaşıyorum!
Tenho vivido sozinho desde... Sempre.
- Yalnız yaşıyorum.
- Vivo sozinho.
Burada kalabilirsin. Ben yalnız yaşıyorum.
És muito bem-vindo a ficar, eu vivo sozinha.
15'imden beri yalnız yaşıyorum.
Emancipei-me aos quinze.
- Tabii ki yalnız yaşıyorum.
- Claro que sim.
Unuttun mu? Ben yalnız yaşıyorum.
Já te esqueceste que vivo sozinho.
Her neyse, cevap evet, yalnız yaşıyorum.
Mas a resposta é sim, vivo sozinha.
Ben de yalnız yaşıyorum.
eu também vivo só.
Yalnız yaşıyorum ve yalnız öleceğim, ve ne zaman birisi ile birlikte olacak olsam
Eu vou viver sozinha e vou morrer sozinha.
Nişanı attığımdan beri, büyük, boş bir dairede yalnız yaşıyorum.
Desde que acabei o meu noivado que vivo sozinha naquela casa grande e vazia.
Korkularından tuvalete yalnız gidemeyen bir sürü kadınla yaşıyorum ben.
As mulheres na minha casa estão com medo de ir ao banheiro sozinhas.
5 yıldır burada yaşıyorum, yalnız.
Vivo aqui faz 5 anos. Sozinha.
- Ben yalnız yaşıyorum.
- Eu moro sozinha.
Çocukluğumdan beri burada yaşıyorum. Bu evde tek başıma kendimi çok yalnız hissediyorum.
Vivo aqui desde miúdo e sinto-me muito sozinho, com a casa toda para mim.
Beni yalnız bırakalı 4 dakika oldu, çok korkuçtu ama hala yaşıyorum.
Esteve tremido durante os quatro minutos em que estive sozinha, mas sobrevivi.
Ben yalnız ve rahatsız edilmeden yaşıyorum.
Vivo circunscrita e em intima comunicação comigo mesma.
Yalnız... Bu evi bu kadar çabuk bulabileceğimi düşünmüyordum, ve ödemede küçük bir sıkışıklık yaşıyorum.
O problema é que... não estava à espera de o encontrar assim tão rapidamente, e estou um bocado aflito com o dinheiro de entrada.
Burada yaşıyorum çünkü seni seviyorum ve yalnız bırakmak istemiyorum!
Vivo aqui porque te amo e não te quero ver sozinha.
Gitmelisin. 18 senedir bu evde yalnız kalabilmenin hayaliyle yaşıyorum.
Querida, têns que ir. Eu esperei 18 anos por este dia. - Podia ter comprado uma casa.
"Yalnızca hayalimi yaşıyorum." Bu kızı nereden buldun?
"Viver um sonho." Onde arranjaste aquela rapariga?
Küçük bir şehirde yalnız yaşıyorum.
Numa cidade pequena.
Yalnız yaşıyorum.
- Não.
Annemle yaşıyorum çünkü bana uygun biri o ve ayrıca yalnız yaşarsam başımın... çaresine bakamam.
Vivo com ela porque me convém e porque é difícil, para mim, tomar conta de mim próprio.
yaşıyorum 130
yalnız 545
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnız mısın 235
yalnızca 183
yalnızdım 64
yalnız mısınız 41
yalnızsın 42
yalnızız 36
yalnız 545
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnız mısın 235
yalnızca 183
yalnızdım 64
yalnız mısınız 41
yalnızsın 42
yalnızız 36