English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ç ] / Çok hızlısın

Çok hızlısın translate Portuguese

304 parallel translation
Çok hızlısınız, üstelik çolaksınız.
Mexe-se rapidamente para um aleija...
Çok hızlısın. Gerçekten hızlısın.
És de raciocínio rápido.
- Çok hızlısınız.
- É bastante rápida.
Çok hızlısın.
Foi tudo rápido demais!
Vay be! Çok hızlısınız.
Foram rápidos.
- Çok hızlısın, değil mi?
- Não perde tempo, pois não?
Çok hızlısın, Tommy.
És muito rápido.
Çok hızlısın.
Você é rápido...
Çok hızlısın.
Que rápido.
Çok hızlısın.
Foi rápido.
Çok hızlısın.
És rápido.
Hey, çok hızlısın. Naber?
Vêem muito rápido, como vai isso?
Çok hızlısın.
Não tão rápido.
Çok hızlısın, evlat.
Aguente aí, amigo.
Çok hızlısın.
- Foste rápida.
- Sen benim için çok hızlısın.
- És demasiado rápida para mim.
Sen çok doğal birisin. Simetrik birisin. Sen çok hızlısın, değil mi?
É espontâneo, é simétrico, é é rápido, não é?
Çok hızlısın, Mr. Finnegan.
Muito esperto, Sr. Finnegan.
- Çok hızlısınız.
- Vocês são muito rápidos.
Hayır, sen çok hızlısın. Parçayı geçiştiriyorsun.
Você está rápido demais.
Ben onların çalışından çok daha hızlı dans edebilirdim.
Eu podia dançar mais depressa do que eles conseguiam tocar.
Sizin silah çekmede ne kadar hızlı olduğunuzu çok işittim ve daha hızlısının olmadığını da duydum.
Ouvi muito sobre a sua rapidez com uma arma. Ouvi dizer que não havia ninguém mais rápido.
Çok hızlısın.
- Não, outra. Que trabalheira!
O gölü attığında senin çok hızlı olduğunu anlamıştım,... hem devamlılığın da varmış.
Boa corrida Achei que era um velocista, mas tem resistência.
Senin şu çok hızlı ve gizlice evlendiğin, apar topar Güney Pasifik'e kaçırmaya çalıştığın, kumral saçlı sarışın, Mary-Marnie'nin senin de hapse girmeye niyetin olmadığını ve bazı şeyleri düzeltmeye çalıştığını anlamam için kulak misafiri olmam gerekmezdi.
Não era preciso ouvir que não tencionas ir preso também para saber que estás metido num sarilho.
Ve silahınla umulandan çok daha hızlısın.
Eles também sabem! A tua arma ficou certeira, e rápida de mais.
- Çok hızlısın.
- Devagar.
Çok hızlısın.
Onde é que a conheceste?
Oh, Robin, sen çok cesur ve hızlısın.
Robin, és tão valente e impetuoso!
Çok hızlı olmalısın.
Uma velocidade demoníaca.
Mars'ın seyrek atmosferinde, kumu uçurabilmek için rüzgârlar çok hızlı olmalıdır ve hızları bazen, ses hızının yarısına yaklaşır.
Para que a areia seja soprada em volta na ténue atmosfera Marciana, os ventos têm de ser rápidos, por vezes aproximando-se de metade da velocidade do som. ( 165 m / s )
Bu sadece çok yüksek sıcaklıklarda, parçacıkların çok hızlı hareket ettiğinden elektriksel kuvveti uygulayacak zamanı olmadığında gerçekleşir.
Isto só pode suceder a temperaturas muito elevadas, em que as partículas, se deslocam tão depressa que a força de repulsão não tem tempo para actuar.
Şimdi çok hızlı konuşmalısın. Onu geri sayıma devam etmesi için ikna et.
Diga-lhe que não pare, que prossiga a contagem.
Çünkü sınırı çok hızlı geçmemiz gerekecek.
Por quê? Temos de atravessar a fronteira.
Çok hızlısın, MacGyver.
És muito perspicaz, MacGyver.
Bence nefes alışın çok hızlı.
Eu acho que estás a hiperventilar.
Uzman görüşüne göre bu defterler çok hızlı kaleme alınmış ya da çok yavaş, ya kadın ya erkek, ya öfkeli ya dingin. Yazan solak ya da sağlak, o bir bilim adamı ya da değil.
A opinião dos peritos diz, que este caderno foi escrito muito depressa ou muito devagar, por um homem ou uma mulher, com raiva ou por brincadeira, o autor era destro ou canhoto, cientista ou não...
- Benden çok daha hızlısın.
- Você é mais rápido do que eu sou.
Çok hızlı ilerlemeye çalışıyordum. Çoğu bilim adamındaki o tedbirli huy bende yok. Hep sınırlarda gezip, riskler alıp duruyorum.
Doutora, se deseja dominar a arte da espada bat'leth, aprenda a atacar e a esquivar no mesmo movimento.
Tedavim altındaki hastaların sayısı çok hızlı artıyor düşünmek bile istemiyorum.
Cada vez tenho mais doentes com isso. Algo aconteceu em Washington?
Çok da hızlısın.
Mexes-te muito bem!
Yüzey çok hızlı yaklaşıyordu. Bir sıcaklık duvarının içimden geçtiğini, hissettim. İtiraf etmeliyim, ben...
A superfície aproximava-se tão depressa.
Bu işte çok hızlı konuşuyorlar... söylediklerinin yarısını kaçırdım.
Uma coisa política. Falam tão depressa, que perco metade. Dan.
Çok hızlısın.
És tão rápida.
Ama babamla sürekli çalışıyorduk çok hızlı bir şutun sırlarını bulabilmek için.
Mas isso não impediu o meu pai de me ensinar o segredo de um grande remate.
Yataktan çok hızlı kalkıp kalçasını kırmış.
Saiu da cama depressa demais e partiu a anca.
Çok hızlı biri olmalısın.
Deves ser muito rápido.
Olağanüstü birinci sınıf öğrencisi 4500 metreyi çok hızlı kat etti.
Caloiro Fantástico Regista Os Mais Rápidos 4500 Metros
Şah damarının kesilmesiyle, kan beyne sıçramış ve bu da kurbanın çok hızlı bir şekilde bilincini kaybetmesine yol açmış.
Com a carótida cortada, a vítima rapidamente perderia a consciência.
Güneş, yaklaşık birkaç dakika içinde kuyrukluyıldızın yüzeyini 200 derece kadar ısıtacak ve çok hızlı gaz fışkırmalarına neden olacak.
O Sol que atingirá o cometa provocará em minutos um aumento de temperatura de 350 graus e activará os jactos de gás de alta velocidade.
Sanırım bu gemi ışık hızının on katından çok daha hızlı gidiyor.
Parece que esta nave pode viajar mais depressa que dez vezes a velocidade da luz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]