Ama bak translate Russian
9,363 parallel translation
Ama bak.
Но смотри.
Çocuğun darp edilmesi ile hiçbir alakam yok ama bakın size ne diyeceğim. Onu yapan adamın elini sıkmak isterdim.
- Я не знаю ничего про мальчика и не имею к этому отношения, но, знаете я бы пожал руку тому, кто это сделал.
Isodyne bu yanlışın arkasındaki bilimi anlamak için gece gündüz çalıştı ama bak.
Isodyne заставил своих людей работать сутки напролет, чтобы выяснить причину этой аномалии, но...
Söyle ama bak.
Просто дай мне знать.
İnan bana benim kaderim falan yok. Ama bak.
Поверь, у меня нет веры, но смотри.
Bak ama.
Так, смотри.
Bak, belki bu doğru bi zaman değil ama... Senin için bir şeyim var.
Послушай, может сейчас и не лучшее время, но у меня для тебя кое-что есть.
Ama iyi tarafından bak Pounds kadar kötü değil.
Но, что хорошо, и не Паундс.
Ama jüri bakıyor, o yüzden siz de bakmalısınız.
И вам придется.
Para burada. Şu anda bakıyorum. Ama ölürse hiçbir şey alamazsın, anladın mı beni?
Да я на деньги прямо сейчас смотрю, но, если он сдохнет, ты их не получишь, понял?
Bak, işi böyle de yürütebiliriz ama karışık ve sıkıcı olur, nihayetinde yine sen kaybedersin.
Слушайте, мы можем пойти этим путём, но он сложный и скучный, и вы всё равно проиграете.
Ama Cutler'ın gözleri kapının üstüne bir noktaya bakıyor. Tim Duncan boyunda bir seviyede.
Взгляд Катлера направлен выше двери, рост баскетболиста.
Ama... Anasına bak oğlunu al işte sanırım.
Ну, тогда... какая мать, такой и сын, я полагаю.
Bak, sana bunu söylemeyecektim ama görünen o ki, "Once Up Him" ile servet kazanacağım.
Слушай, не собирался говорить, но раз уж я буду испытывать удачу с "One Up Him"...
Bak, biz birlikte olabiliriz ama birbirimize dokunmadan.
Слушай, можем мы... можем мы быть вместе, но при этом не прикасаться друг к другу?
Bak, onun bir banka memuru olmadığından haberim vardı. Ama parayı faiziyle geri ödedim. Hikayenin sonu.
Послушай, я знала, что он не сотрудник кредитного отдела банка, но я вернула ему долг с процентами и всё.
Bak, senin işinde de bir dolu boktan şey var... ama sen bırakıp gitmiyorsun.
У тебя тоже работа не подарок, но ты ведь её не бросаешь.
Bakın Bayan Allen, çektiğiniz sıkıntılar için üzgünüm ama bu bir kanıt değil.
Миссис Аллен, послушайте, я сочувствую вашим неприятностям, но это не доказательство.
Bak, adam bizim patronumuz olabilir ama söylediklerine köri körine bağlanma.
Слушай, он, конечно, формально наш босс, Но я считаю, зря он тебя у-КАРР-яет.
Siz keyfinize bakın ama.
А вы, конечно, оставайтесь. — Оставайтесь. — О чём ты говоришь?
Bak, sana yalan söylemeyecek ve Ekvator'un yaşam değiştiren bir tecrübe olmadığı gibi davranacağım ama bilmiyorum, belki de onu entelektüelleştirir.
Слушай, я не собираюсь врать тебе и притворяться, что поездка в Эквадор - это опыт, меняющий взгляд на жизнь, но знаешь, это может немного пролить свет на его натуру.
Bak, aklında yüzlerce telefon var biliyorum, pek heyecan verici bir iş değil ama daha bir şey bulamadın mı?
Слушай, я знаю, проверка сотен телефонов - не самая захватывающая работа, но ты что-нибудь нашел?
Bak, bu biraz tuhaf gelecek ama dışarı çık.
Послушай, это прозвучит немного странно, но мне нужно, чтобы ты вышла наружу.
Bütçeniz ne bilmiyorum ama burada da bakır ve tunçtan olanlar var.
Понимаете... я не в курсе, какой у вас бюджет, но здесь, у нас... у нас медь и бронза.
Bak. Karen, yemek için teşekkürler. Ama gitmeni istiyorum.
Послушай, Карен, спасибо тебе за запеканку, но мне нужно, чтобы ты ушла.
Bak, yanlış yaptığını biliyor ama...
Видишь, ты можешь сказать, что он знает, как это нехорошо, но...
Bak, ne gördün bilmiyorum ama öyle bir şey değildi.
Я не знаю, что ты увидел, но всё было не так, как ты думаешь.
Bakın ben eskiden hafta sonları futbol bahsi oynardım, ama...
- Вы что-то знаете об их отношениях с Голдом?
Ama olaya tersten bakıyorsunuz.
Но вы смотрите на неё наоборот.
Bak, o noktaya geldiğimizden değil ama bir uyuşmazlık çıkması hâlinde ne yapacağımızı konuşmuştuk.
Слушай, до этого ещё не дошло, но мы всегда говорили, что этот день может наступить, когда возникнет конфликт интересов.
Arkadaşız diye daha önce yediğin halt için seni ihbar etmediğimi biliyorsun ama belli ki kesinlikle kötü bir kararmış ama fark ettiğim sonraki şeye bak!
Я не сдал тебя с твоей лажей, ведь мы друзья, но это я точно зря.
Sik gibi kalkıyoruz. Ama mühendislik bakımından harika olduğumuz söylenemez.
Мы подняли кучу бабла, растем с оглушительной скоростью, но вот качество инжиниринга нас пока не радует.
Tabii ya. Ama sanki bize bakıyor gibi, değil mi?
Но она все-так пялится на нас, да?
Bak ne istiyorsunuz bilmiyorum ama seni uyarıyorum.
Послушай, я не знаю, что вам от него нужно, но я предупреждаю вас.
Bana bakıcılık yapmak zorunda olmandan nefret ediyorum. Ama burada olduğun için gerçekten mutluyum.
Мне ненавистно, что ты должна за мной присматривать.
'Emily'yle birlikte Allison'a bakıcılık yapıyoruz''ama bir şeye ihtiyacınız olursa...' Hey, Han.
Я сижу с Элисон и Эмили, но если тебе что-то нужно...
Bak tatlım, New York'ta işler nasıl gidiyor bilmiyorum ama burada Chadwick'in peşine düşersek gazeteler yanıldığımızı anladığı an bizi mahveder.
Слушай, милая, я не знаю, как вы работаете в Нью Йорке, но здесь, если мы пойдем против Чадвика, пресса казнит нас, когда узнает, что мы ошиблись.
Bakın, bu sorun üzerine biraz daha düşünmem gerek ama kısaca anlatırsak, size yardım etmek istiyoruz.
Послушайте, мне нужно еще подумать об этом, но помните, что мы вам поможем.
Bakın, kim olduğunuzu bilmiyorum ama gizli operasyonları tartışma konusunda hiç rahat değilim.
Мне неудобно обсуждать секретные операции.
Ama sana kurtarıcı değil de istilacı gözüyle bakılıyorken bu iş biraz zor.
Но это немного сложнее, когда на вас смотрят, как на захватчиков, а не как на освободителей, когда местные власти продаются тому, кто больше заплатит и ты понимаешь, что война, в которую ты ввязался,
Bak, konuşman konusunda sana baskı yapmıyorum ama bazı şeyler gözümden kaçmadı.
Слушай, я не давила на тебя, чтобы ты рассказывал об этом, но я кое-что замечаю.
Ama bir bakıma birlikte çalışmıyor muyuz?
Ну, ведь мы в некотором смысле, работаем вместе, разве нет?
Ama, ah... bak, e-eğer bu arkadaşlarınla tanışmayacağım bir ilişkiyse... ben, ah... bu hiç sorun değil.
Но... если у нас такие отношения, Когда ты не знакомишь меня с друзьями... То я не против.
Bak çok şey geçirdiğimizi biliyorum. Ama bana güvenirsen, bizi tekrar ayağa kaldıracağım.
Да, ты многое от меня вытерпел, но, твою мать, поверь, я нас приведу к успеху.
Bak, aramızda kalsın ama, dün gece evime geldi, ve berbat durumdaydı.
Между нами, вчера вечером она пришла ко мне, она была сама не своя.
Yani, öyle bakınca biraz saçma gözüküyor ama, bu adam, seçkin bir müşteri arayan özel bir tedarikçi.
Ну, когда вы поставили вопрос так, все выглядит довольно глупо, но этот человек - особенный поставщик, который ищет такого же особенного покупателя.
Bak, burada olmanın benim kabahatim olduğunu biliyorum ama sen bu değilsin.
Слушай, я понимаю, что ты стала такой из-за меня, но ты ведь на самом деле совсем другая.
Fotoğrafta bakınca parlaklığını göremeyebilirsin ama... Aydınlıkta çok uyumlu oluyor.
На фотографии не виден блеск, но ткань хорошо играет со светом.
Bak bunu duymayı istemediğini biliyorum, ama Ajan Maxwell yarın seni merkeze alıp... birkaç soru soracaktır.
Слушай, я знаю, что ты не хочешь этого слышать, но агент Максвелл хочет отвести тебя в оперативный отдел и задать пару вопросов.
Bellamy, ben de onu bulmak istiyorum. Ama bacağına bir bak.
Беллами, я тоже хочу ее найти, но посмотри на свою ногу.
Ama bak ne diyeceğim?
Но знаете, что?
ama bakın 30
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakacağım 88
bakar mısın 103
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakacağım 88
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakmadım 27
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakmadım 27
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40