Bakın bana translate Russian
2,075 parallel translation
Bana bakın. Güzel vücudum var.
Я к тому, что взгляните на меня.
Çift taraflı olmakla suçlanan bir casusu oynuyorum. Dietrcih'in senaryosunu okuduğumda bana bakın, "Vay!" falan oldum.
Я сыграю шпионку, которую обвиняют в том, что она - двойной агент и она вынудежна спасать свою жизнь, и когда я прочитала сценарий Дитриха я была вся такая, глядите все, я такая "ваааау"!
Bana bak adını Q-U ile yazan Quendra, çoğumuzu öldürebilirler, ama kimse pes etmedikçe birileri hayatta kalacaktır.
Эй, Куэндра через У-Э, они могут убить многих из нас, но пока никто не сдаётся, кто-то дойдёт до конца.
Bana bakıyor olmalısın.
Ты должно быть смотришь на меня.
Bana bakın, şu anasını siktiğimin Travis Marshall'ını yakalamamız lazım.
Так парни, у нас два ебаных дня на поимку Трэвиса Маршалла.
Bakın, fotoğraf gün yüzüne çıksaydı fakültenin bana zerre güveni kalmazdı.
Слушайте, если этот снимок всплывёт... я буду выглядеть идиоткой перед моим... моим факультетом.
Bana bak. Paylaşın.
Смотри сюда!
Size yalvarıyorum. Bana bakın.
Умоляю вас, посмотрите на меня.
Bana bakın bayım.
Смотрите на меня, сэр.
Bak, bana hiçbir şey bilmiyormuşum gibi davranamazsın.
Знаешь, что... не веди себя так, будто я ничего не соображаю.
Bana bakın, beyinsizler!
Слушайте сюда, дибилы
Bak, nasıl olsa öyle ya da böyle dışarı çıkacağına göre bana bir iyilik yapar mısın?
Слушай, если ты едешь.. .. можешь сделать для меня кое-что?
Bak, bana kulak ver, Stefan'ın bir ilgisi var. Sadece nasıl bir ilgi olduğunu bulmalıyız.
Послушайте, Стефан причастен, попомните мои слова.
Bana eskiden baktığın gibi bakıyorsun.
Ты смотришь на меня, как раньше.
Bak ne yaptırdın bana?
Смотри, что ты заставил меня натворить!
Bana bak, söz konusu olan bugün burada ne yaptığınız ya da amacınız değil. O kitlenin içerisinde insanların can güvenliğini tehdit eden unsurlar var.
Там была твоя комната... с розовыми и желтыми бабочками на обоях.
Bana bak... Arkadaşın Pippy'nin hayatı, önümüzdeki 30 saniyede vereceğin kararlara bağlı.
Чо...?
O yüzden yavaş konuşmanız gerekiyor. Konuşurken bana bakın.
Поэтому мне нужно, чтобы вы говорили медленно, смотрели на меня, когда говорите.
Bak, kızgın olduğunu biliyorum ama yine de bana saygı göstermek zorundasın.
Слушай, я знаю ты в бешенстве. но всё равно должна относиться ко мне с уважением.
Şimdi bana bak o bir bir "g" ( gangster ) ile dolaşıyor Flynn, şunu kapar mısın?
'линн, да выруби уже!
Bakın... Bana her şeyin kitabına uygun olduğunu söyledi.
Послушайте... он сказал мне, что с семьями было все улажено.
Sonra hatırladı ve alttan almaya çalıştı tabii, ama ama, o bana bakışını bir türlü aklımdan çıkaramadım.
Потом он вспомнил, чуть позже, он был таким обаятельным, конечно, но я просто не могла забыть тот взгляд, будто меня удалили из памяти.
Bak, öğle yemeği için sadece bir saatim var ve onu kullanmam. Bana gerçekten ihtiyacın var mı?
Послушай, у меня есть час в день на обеденный перерыв, и я его никогда не использую.
Ala ala, arkasında zemberek olan "Bak bana, robot ayakkabısı" diye dolanan.. .. bu gülünç cırtlak renkli antrenman ayakkabısını mı aldın.
Ты привез один из этих удивительно безвкусных спортивных кроссовок с пружинами сзади, которые движутся.
Bak, eğer Mason Lockwood bu olayın dışına çıkarsa, onu öldürürüm bana küçük bir parça kesemez misin, Ric?
Послушай, если Мэйсон Локвуд смог смириться с тем фактом, что я убил его, ты можешь сделать мне скидку, Рик?
Bana bir bakın, etrafımda ünlü insanlar cirit atıyor.
Посмотрите, я всегда волнуюсь рядом с известными людьми.
Bak, kabul etmekte zorlandığının farkındayım..,... ama Marla'nın son zamanlarında onun yanındaydım. O da bana para bırakmaya karar verdi.
Знаешь, я понимаю, тебе сложно это признать, но именно я была с Марлой до конца её дней, и она хотела оставить деньги мне.
Sabah uyandığımda yatağın başucunda bir kuş vardı. Bana bakıyordu.
И я проснулся с птичкой, сидящей над моей головой, которая смотрела на меня.
Bakın, bana isim veremezsiniz biliyorum. Ama beni dinlerseniz...
Я поняла, что вы не можете сказать мне имя, но пожалуйста, выслушайте...
İnsanların bana bakış şekli böyle.
Такой меня видят люди.
Siz çoçuklar bana ayak uydurmaya bakın yeter.
Смотри, чтобы твои парни за мной поспевали.
Ama sizleri yönetmek bana güvenişiniz bana bakışınız ve beni dinleyişiniz hayatımda ilk defa bir yetişkin gibi hissettim.
Но быть вашим режиссером... То, как вы доверяете мне, то, как вы смотрите на меня, слушаете меня, я первый раз в своей жизни чувствовал, что расту.
Bunca zaman sonra bana attığın bütün o gizli bakışlardan sonra beni bir kenara mı atacaksın?
После всего этого, после всех этих таинственных взглядов - ты решила, что со мной покончено?
Bana bakın.
Посмотри на меня.
- Bana bakın ben o uçağa Domalana ile birlikte bineceğim. Yeter bu kadar.
Слушайте, сейчас я сяду в этот самолёт вместе с ХреноМерзотой.
Bak, bana ne kadar kızgın olduğunu biliyorum, tamam mı?
Я понимаю, насколько ты взбешен.
Bak, oğluma yapmak istemediği bir şeyi, ne zamanlar yapması gerektiğini anlattım. - Bana nasıl kızarsın?
Слушай, я старался убедить сына делать то, что он не хотел, ради тебя.
Bak, bana ihtiyacın olduğu sürece senin için buradayım, tamam mı?
Слушай, я буду здесь с тобой столько, сколько тебе будет нужно. Хорошо?
Sanırım bu bana gözlerinin içine bakıp, ona beni dövmediğini ve kazanamadığını söyleme hakkı veriyor.
Я думаю это значит, что я заработал право хотя бы посмотреть ему в глаза и сказать ему, что он не сломал меня, что он не победит...
Bana Arthur'un yerini söyle ya da küçük arkadaşımın tadına bak.
Скажи, где Артур... или лично насладишься её воздействием.
Hadi, bana bakın.
Бросьте, посмотрите на меня.
Hey, bana bakın.
Эй, взгляните на меня.
Bana bakın, değirmen gibiyim.
Маршалл ( на видео ) : Посмотрите на меня! Я ветряная мельница!
Bana bakın!
Видали?
Bak, bana faydası olmadığını söylersem yalan olur.
Слушай, я бы солгал, скажи, что я от этого не выиграл.
Eğer bana inanmıyorsanız masanın üstündeki defterlere bakın.
Если не верите, проверьте бухгалтерские книги на столе.
Bak, ya bana dün gece nerede olduğunu kanıtlarsın, ya da hapse gidersin.
Слушай, либо ты докажешь, что был там прошлой ночью, либо тебя посадят.
Eskiden o kadar utangaçtın ki o kocaman mavi gözlerinle bana bakışın...
А был такой стеснительный, особенно когда смотрел на меня своими большими голубыми глазами.
Bakın, babamın bana kuruş verdiği yok.
Он вообще мне не платит.
Bana bakış tarzın diğerlerinden hiç farklı değil.
То, как вы на меня смотрите, не отличается от того, как смотрят они все.
Bana bakışınız, beni hayal etmeniz.
То, как вы на меня смотрите, как обо мне фантазируйте.
bana 1773
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53