Bir keresinde translate Russian
3,960 parallel translation
Bir keresinde bana "Ne için bekliyorsun?" demiştin.
Однажды ты меня спросила : "Чего ты ждешь?"
- Bir keresinde bir zeplin, limuzini otel havuzuna batırmıştı.
- Да. Знаешь, Лед Зеппелин однажды утопили лимузин в бассейне отеля.
Küçüğü bir keresinde üç gün aralıksız hapşırdı.
Младший чихает уже три дня подряд.
Bir keresinde, benim elimi bıraktı üç kat aşağı ön bahçedeki çitlerin birinin üstüne düştüm.
Я пролетел три этажа и упал на забор во дворе.
Sioux Falls'ta bir keresinde birlikte iş yapmıştık.
Мы с ним как-то работали вместе в Суокс Фоллс.
Bir keresinde onunla çalışmıştım.
Я раз занималась с ним.
Tehlikeli ve kafesli hayvanlarda uzman. Kokarcayla kalmamış, rakun ve bir keresinde devasa bir piton yakalamış.
Специализировался на опасных и экзотических животных, в числе прочих скунсы, еноты, один раз был даже гигантский питон.
Bir keresinde kuduz bir tilki bana saldırmıştı.
Однажды на меня напала бешеная лисица.
Annen de bir keresinde böyle demişti.
Ваша мать однажды сказала это.
Bir keresinde General Washington'la beraber gizli bir görevdeydim. Bu görevi İngiliz komplosunu önlemek sanıyordum.
Однажды я был на миссии с генералом Вашингтоном, которую, я думал, проводили, чтобы остановить британский заговор.
Bir keresinde, Adams * beni süpürge odasında saklanırken bulmuştu
Однажды, Абрамс нашел меня в шкафу для веников.
Bir keresinde Versay'daki saraya "antika" demişti.
Однажды он назвал Версаль "старомодным".
Thomas Jefferson bir keresinde şöyle demiş "Şirketlerin parasal işlerini yapmak ordulara göğüs germekten daha tehlikelidir."
Томас Джефферсон однажды сказал, "Банковские учреждения более опасны чем регулярная армия."
Bir keresinde bana kardeşinin hastalığının kaynağını söylemişti.
Да... Он однажды сказал мне, что, по его мнению, было причиной недуга брата.
Quiznos'daki patronum bir keresinde, karısının ölmeden önce onu göğsüme bastırmama izin verdiğini söylemişti.
Мой босс в "Куизнос" мне однажды заливал, что его жена перед смертью пожелала, чтобы я ему разрешила нырнуть между своих близняшек.
Vivian'a bir keresinde "anne" demiştim ve kendisi benim nişanlım.
Однажды я назвал Вивиан мамой, а она - моя невеста.
Gerçek bir hikaye, Bir keresinde Bill'e tatilde New Mexico'ya gidelim dedim ve o olmaz ülkeyi terk etmek istemiyorum dedi.
Правдивая история... Я предложила Билу отдохнуть как-то в Нью-Мексико, но он сказал "нет", потому что не хочет ехать в деревню.
Ya da Brett. Bir keresinde onun oğlunu karakol yerine evine götürmüştün.
Или Бретт, за тот раз, когда ты привез его сына домой, а не в участок.
Pekala, hediyelik eşya dükkanında bana söylenen buydu... Bir keresinde başkan yardımcısı olacağımı bulmuştu.
Ну, так сказала мне служащая в сувенирном магазине после того, как узнала, что я вице-президент.
Bir keresinde birini hastanelik etmiştim.
- Нет, я сильнее, чем вы думаете. Я покалечила кое-кого из больницы.
Bir keresinde beş hafta boyunca dişlerimi fırçalamadım.
Однажды я целых 5 недель забывал чистить зубы.
Bir keresinde kuğunun birine bira tükürmüştüm, ve sonra nişanlım Rebecca'ya saldırmıştı.
Однажды я бросил банку пива в лебедя, а он напал на мою племянницу Ребекку.
Lahima bir keresinde içgüdünün bir yalan olduğunu yazmıştır. İçgüdü hatalı olmayı uman korku içindeki bir bedenin eseridir.
Лахимо писал : "Инстинкт - это ложь, идущая от тела, которое полно страха и надеется, что этот страх обманчив."
Bir keresinde annesinin Dr. Entwiste'ye'kendisini becermesini'söylediğini duymuştum.
Я как-то раз слышала, как её мать послала доктора Энтвисла на три буквы.
Bir keresinde yanlışlıkla bir halk müziği şarkısı indirmiştim.
однажды я случайно скачал песню "Lumineers".
Teyzem bir keresinde 12 saat şezlongta mahsur kalmıştı.
Это моя тетя, которая застряла в солярии на 12 часов.
Diğer yandan, bir keresinde reçel kavanozunu açmamda bana yardım edecek diye birini ameliyat masasında bırakmıştı.
С другой стороны, однажды он оставил кого-то на операционном столе, чтобы помочь мне открыть банку.
Bir keresinde köpeği kimin alacağına karar veremediler sonra da mahalledeki sinagoga bıraktılar.
Как в тот раз, когда они не могли решить, кому достанется собака, так что они просто оставили её в местной синагоге.
Sen de bir keresinde benden iyilik istemiştin.
Однажды ты попросила меня об услуге.
Bir keresinde Manny beni otele götürmüştü...
Мэнни водил меня однажды в "Марриот", и...
Yalnızca bir anı. Bir keresinde buradan bahsettiğiniz bir hafta sonunun anısı.
Просто память выходные здесь, Я имел в виду.
Bir keresinde burada bir kuş yakalanmıştı.
Я как-то вошла птица здесь.
Bir keresinde denizin kıyısındaki bir evde kalmıştık.
Мы остались однажды в доме рядом с морем.
Bilmiyorum. Bir keresinde emzirirken üç çocukla birlikte uçmuştum.
Ч Ќе знаю. я однажды полетела одна с трем € детьми, и кормила одного грудью.
Bir keresinde Jack'ı başkalarına verdim.
Однажды... Я бросила Джека, я хотела чтобы у нас все получилось.
- Bir keresinde hayatımı kurtarmıştı. - Nasıl?
- Однажды он спас мою жизнь.
Evet, Nick bir keresinde bana doğum günü yemeği yapacağım diye evi yakıyordu.
Ущерба нет. Да. Ник однажды чуть не сжег дом, пытаясь приготовить ужин ко дню рождения.
Bir keresinde arabanı çalmıştım. Bir keresinde de banyonuzda küçük bir sürpriz bıraktığım için özür diliyorum.
ак-то раз € разбил тебе машину, и мне очень жаль за тот сюрпризик, что € оставил у вас в туалете дл € гостей.
Tammy 2, bir keresinde uçak biletinden indirim alabilmek için bir adli tabibi ayartıp beni ölü ilan ettirmişti.
Тэмми Вторая однажды соблазнила коронера и заставила его официально признать меня мёртвым, чтобы получить скидку на билет на самолёт.
Bir keresinde gazozuma uyku ilacı atmıştın hatırlıyor musun?
Помнишь тот раз, когда ты подсыпала мне в газировку снотворное?
Ben bir keresinde Kyra Sedgwick'in indiği taksiye binmiştim. Hadi canım!
Говори за себя, я однажды поймал такси, из которого вылезала Кира Седжвик.
Bu olaydan sonra Boston'ın her yerinde aylar boyunca o adamı gördüm. Bir keresinde Fenway Parkı'nda bankta oturuyordu.
После этого, я видел его в Бостоне несколько месяцев... сидящим на скамейках, один раз даже в Фенвей парке.
Bir keresinde yoga sırasında iki gün bu şekilde beklediğimden bahsetmiş miydim?
Я упоминала, что однажды я уединилась для занятий йогой, где я провела два дня в позе воина?
Amanda bir keresinde David'in tuttuğu günlükleri bana göstermişti.
Аманда однажды показывала мне записи Дэвида
Bir keresinde tiyatromuz yerinden olduğunda'A Chorus Line'ı metroda sahnelemiştim.
Я однажды поставила "Кодебалет" на платформе метрополитена, когда наша компания лишилась зала.
Bir keresinde operada biraz konuşmuştuk.
Я видел его в опере.
Bir keresinde polise gelmiştim.
Однажды я пришел в полицию
Bir keresinde ona geliştirdiği ilaçlardan birinin araştırma fonunu kesmem gerektiğini söyleyecektim!
Однажды я должен был... Я должен был ей сказать, что мы прекращаем финансирование одного из лекарств, над которым она работала.
Biliyor musun, bir keresinde konuşma yaptığı Fort Tryon Park'ında bir tabela var.
Ты знаешь, что в парке Форт Трайон есть памятная доска, в том месте, где она однажды выступала.
Bİr keresinde bağımsız bir filmde oynadım.
Однажды я снималась в альтернативном кино.
Bir keresinde Mısır'a gittim.
Ч я побывал разок в ≈ гипте.
bir keresinde bana 17
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kere daha 137
bir kahve 26
bir kez 117
bir kere 190
bir katil 56
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kere daha 137
bir kahve 26
bir kez 117
bir kere 190
bir katil 56
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir kitap 34
bir kız var 17
bir karar verdim 25
bir karar ver 16
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kuş 32
bir kelime 22
bir kız vardı 25
bir kız var 17
bir karar verdim 25
bir karar ver 16
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kuş 32
bir kelime 22
bir kız vardı 25