English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ E ] / Etrafa bak

Etrafa bak translate Russian

524 parallel translation
Beyaz adam ne zaman etrafa bakınır ne zaman bakınmaz, ben anlarım.
Я знаю, когда у белых что-то на уме. Я ухожу.
Ben etrafa bakınıp, bir kız bulmaya çalışacağım.
А я осмотрюсь. Может, с девушкой познакомлюсь.
- Etrafa bakın lütfen.
- Так проверьте!
Şey, ben... Sadece etrafa bakıyordum.
Я, это смотрю, что к чему.
Eğer etrafa bakmak istiyorsanız rahatınıza bakın.
- Осмотритесь, будьте, как дома.
Sen dışarıda kal ve etrafa bak.
Останься здесь и наблюдай.
Sebebini anlamak için etrafa bakıyordum.
Я прочесывал местность, чтобы выяснить, в чем дело
Birbirimizin etrafa bakınmasına karışmayız.
Мы разрешаем друг другу смотреть по сторонам.
- Etrafa bak. Herkes sağ mı?
Пойди, посмотри, всё ли в порядке.
- Etrafa bakınabilirim, değil mi?
- Я имею право глаза от книжки оторвать. - Я тоже.
Ona seslendim ama o devam etti, etrafa bakınmıyordu.
Зову его, Матеуш! А он идет, не смотрит.
Hayır, etrafa bakınıyordum.
Что ты, я просто ошивался поблизости.
Ama etrafa bakındım.
Я разнюхал кое-что.
Billy, burada bekle ve etrafa bak.
Билли, сиди здесь и наблюдай.
Etrafa bakınıyorsun, değilmi?
Ты теперь осматриваешься?
Franco, Fritz, Cesedi merdivenlerin altına götürün..... ve etrafa bakın.
Франко, Фриц, уберите тело из поля зрения.
Bağırmak üzereydim ki, bir şey beni etrafa bakınmaya itti. Odanın diğer tarafında bir perde kıpırdadı, ve kalbim duracak gibi oldu.
Я хотела уйти, но заметила, что портьеры на другом окне колыхнулись и мое сердце остановилось.
Etrafa bakın ama göze batma.
Далеко не уходи, но и на виду не болтайся.
Etrafa bakınırken lekesiz şekilde korunduğunu fark etmenin mutluluğunu yaşadım.
Проходя, я с удовольствием заметил, что дом содержится в идеальном порядке.
Buraya neden geldin, etrafa bakınmaya mı?
Что ты пришел сюда для, чтобы осмотреться?
Patrona, geldiğinizi bildireyim. Siz etrafa bakın. İyi eğlenceler.
я предупрежу босса что вы здесь. ќсмотритесь.
Etrafa bakıp, "İşte şimdi biraz daha küçüldü." diye düşünüyorum.
Я осматриваюсь вокруг и думаю, "ну вот, теперь она еще немного меньше."
Etrafa bakın. - Hadi!
Проверить тут всё!
Çünkü, etrafa bakıyorum ve tek gördüğüm bu posterler, afişler, dergiler ve TV şovlarının hepsinde iri göğüslü kadınlar var. Sanırım ben...
Потому что я оглядываюсь и все что я вижу, это эти плакаты и афиши и журналы И видеокассеты, все с этими женщинами с огромными сиськами.
Ben Bay House'dan şüphelenmiştim etrafa bakıyordum, birden yerde bir el gördüm.
Вышло так, что я подозревала г-на Хауса... Я осмотрелась и вдруг - рука на полу...
Şimdi git ve etrafa bak.
Встань на стражу.
- Rahatça etrafa bakınabilirsin.
- Двойная? Это то, что он потребовал.
Yalnızca etrafa bakıyorduk.
Нет. Ходим, любуемся местными красотами.
Burada pekçok insan yalnızca etrafa bakıyor.
Значит, отдыхаете. Туристов у нас много.
Etrafa bak. Oda cesetlerle dolu.
Осмотритесь... здесь полно трупов.
Etrafa bak.
Осмотри здесь все
Etrafa bak. 10 dakika sonra barda buluşalım.
Осмотрись Встретимся у бара через 10 минут
etrafa bakıyorum...
l'm смотрящий вокруг...
Etrafa bakıyorum, komutlar savuruyorum.
l'm смотрящий вокруг, бросая команды.
Etrafa yeterince bakın para araklayan bazı adamlar bulacaksınız.
"ы огл € дывалс € достаточно часто... " ы найдЄшь парн €, который запустил лапы в кассу.
- Sadece etrafa mı bakıyordun?
Вы просто хотели осмотреться?
Wilson, etrafa iyice bir bak bakalım.
Иди и осмотри это помещение.
Etrafa bir bakın Bay Wilson.
Действительно, пройдитесь.
Etrafa bak.
Проверь.
Getirdiğinde, etrafa bakıyorsun... ve beyaz var mı diye soruyorsun, beyaz sandık gelince de,... başka bir renk istiyorsun...
И когда он принесет, я хочу, чтобы Вы начали оглядываться... - И попросили... простите, дорогая... - Извините.
Her yere bakın! Etrafa dağılın!
Ищите здесь, вы наверх.
Etrafa bir göz at, hemşireler neye benziyormuş bir bak.
Оглядись тут. Посмотри на медсестер.
- Etrafa bakınacağım. Bugün sakin bir gün.
Пойду прогуляюсь.
Etrafa saçılan parçaların sebep olduğu etkiye bakılırsa..... çok uzun zamandır burada olmalı.
Ну, учитывая то время, которое требуется на то, чтобы вытеснить предмет наверх, я бы сказал, что очень давно.
Etrafa bakınıyorum, ama ortada kimse yok gibi.
Я ищу людей, но там, кажется, никого нет.
Birşey daha var, Derek, etrafa iyice bir bak.
И ещё одно, Дерек, держи ухо востро.
Etrafa bir bak.
Погуляй пока.
Ama etrafa bir bak, istediğini al.
Впрочем, осмотритесь, берите, что понравится.
Etrafa bir bakıp onun için geri geleceğim.
Я проверю все вокруг, потом вернусь к ней.
Durmayın, etrafa bir bakın.
Посмотрите вокруг.
Sen burada etrafa bak.
Я проверю комнату Сираха.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]