English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ H ] / Hakkı var

Hakkı var translate Russian

7,560 parallel translation
- O zaman öğrenip toplanma hakkı var.
Тогда он может помочь нам разобраться в этом
Herkesin suçlu ya da masum lehine oy kullanma hakkı var.
Всеобщее голосование за вину или невиновность обвиняемого.
Bilmeye hakkı var.
Он имеет право знать.
İnsanların bilmeye hakkı var.
Люди имеют право знать.
Jemma'nın ailesinin öldüğünü bilmeye hakkı var.
Родители Джеммы должны знать, что она пропала.
Bunun ne olduğunu bilmiyorum, ama bunların ne için olduğu hakkında müthiş bir fikrim var.
Я не знаю, что здесь все это делает, но прекрасно представляю, для чего это всё.
Sana kızgın olma hakkım var herhalde?
Я же имею право злиться?
Sebastian'ın mermiler hakkında bir haberi var.
У Себастьяна есть информация по пулям.
Nerede olduğumuz hakkında fikrin var mı?
Ты хоть знаешь где мы?
Okulu asmaya hakkın var.
Прогуляй. У тебя есть право на это.
Karakurt hakkında bilgi toplarken ölen meslektaşlarımızı gösteren yıldız oymalı mermerler var Langley'de.
Мраморные звёзды в Лэнгли увековечивают память наших коллег, которых убил Каракурт.
Leonard Caul hakkında bir ipucumuz var.
Мы напали на след Леонарда Кола.
Kim oldukları hakkında fikrin var mı?
Есть идеи, кто они?
Kanunen bir saat yemek vaktim, 15'er dakikalık iki mola hakkım var.
По закону у меня есть право на обед плюс два 15-минутных перерыва каждый день.
Hakkı var ya da yok, böyle düşündüğü için insan öldürüyor.
Он убивает людей, чтобы добраться до Джо.
Her türlü hakkım var.
Я знаю.
- Onu kimin öldürdüğü hakkında bir fikrin var mı?
Неизвестно, кто его убил?
Patronunuzun sıra dışı yaşantısı hakkında bir görüşünüz var mı?
Как-нибудь прокомментируете делишки вашего босса на стороне?
Burada bulunmaya hem hakkım hem de iznim var.
Ой, я имею полное право быть здесь.
Açıkça bu konu hakkında güçlü hisleriniz var.
Вас это очень трогает.
Onun öldüğü gün hakkında her şeyi hatırlamana ihtiyacım var.
Мне нужно знать всё, что ты помнишь о том дне, когда он умер.
Anlatmak istersen... buna seninde sonuna kadar hakkın var.
Хочешь рассказать... у тебя есть на это право.
Her hakkımız var.
У нас есть все права.
Aslında bu durum hakkında bazı şüphelerim var. Muhtemelen bulaşıcı.
Сказать по правде, подозреваю, что, чем бы это ни было, это, наверное, заразно.
Aslında hakkın var.
Хотя, нет, ты прав.
Neden bahsettiğin hakkında hiçbir fikrim yok. Evet, var.
Понятия не имею, о чём ты.
- Alex hakkında bilmen gerkeen bir şey var.
Ты должен знать кое-что об Алексе.
- Buna güvenebilirsin. Senin hakkında bilmediğim hâlâ çok fazla şey var.
Знаешь, я ещё столького не знаю о тебе, понимаешь?
Eğer oğlum hakkında bu kadar endişeleriniz varsa, burada en yeteneklerinizi uygun bir görev var.
Если ты озаботилась моим сыном, выполняй работу под стать положению.
Kurucumuz George Sibley hakkında söylenebilecek ne var?
Что ещё сказать об основателе, Джордже Сибли?
-... ama onun hakkında söylediğin tek bir şey var.
- Но в одном ты абсолютно уверен.
Riley'in ölümünün, onun ruhsal dengesini etkildeğini hakkında endişelerim var.
Боюсь, смерть Райли повлияла на её психическое состояние.
Saldıranlardan 2'si hakkında bir ipucum var.
У меня есть зацепка по двум оставшимся стрелкам.
Çocuğumu iyi bir papaz tarafından işletilen güzel bir kampa göndermek istiyorsam yasal olarak bunu yapmaya hakkım var ve sizi ilgilendirmez.
Если я хочу отправить своего ребенка в красивый лагерь под руководством прекрасного пастора... то у меня есть на это полное право, и это вас не касается.
Ben de burada yaşıyorum. Demek ki benim de söz hakkım var.
Я тоже здесь живу и значит, могу сказать.
- Hiçbir şeyle suçlamadan bütün gece burada tutmak... - Buna hakkımız var.
Удерживание его всю ночь без предъявления обвинений в наших правах
Bu vakaya geniş bir erişim hakkın var anlaşılan.
Похоже, у тебя есть значительный доступ к этому делу
- Senin tarafın yok, seçme hakkın var.
А у тебя её нет. У тебя есть выбор
Dr. Graham, Kentucky'deki salgın hakkında ne gelişmeler var?
Доктор Грэм, что известно о вспышке в Кентукки?
- Eline geçen her şansta üstüme geliyorsun ve doğuştan kazandığın bilmem gereken bir hakkın mı var diye merak ediyorum.
Не понял, чего? При каждой возможности ты переступаешь через меня, и мне интересно, у тебя есть какое-то право на это, о котором я не знаю.
Açıkçası Geon Woo hakkında beni endişelendiren bir şey var.
я волнуюсь за Кон У. Почему?
Geon Woo, hakkında seninle konuşmam gereken bir şey var.
Я хотела кое-что обсудить.
Stevie'nin ikinci telefonunda bulduğunuz numara hakkında bir gelişme var mı?
Есть новости о другом номере с телефона Стиви?
Konuşmama hakkın var. Fakat bu savunmana zarar verebilir. Eğer konuşursan, söyleyeceğin herşey mahkemede aleyhine delil olarak kullanılabilir.
Вы имеете право хранить молчание, но если вы не упомяните что-то, на что будет опираться ваша защита в суде, это может сказаться не вашу пользу.
Bu dosyaların içinde sizi işe alırken FBI'ın hakkınızda topladığı tüm bilgiler var, biri hariç.
Внутри этих папок информация, которую ФБР собрало на вас... один факт отредактирован.
Sessiz kalma hakkınız var. Söyleyeceğiniz her şey aleyhinizde delil olarak kullanılacaktır.
У вас есть право хранить молчание, всё, что вы скажете, может быть использовано против вас
- Bizim hakkımızda hikayeler var.
- О нас слагают легенды.
Ama önce hakkımda bilmen gereken bir şey var.
Но сначала ты должна кое-что узнать.
Liderimiz hakkında bilmediğimiz çok şey var.
Мы много чего не знаем о нашем лидере.
Petra'nın bile nehre gelmeden önceki hayatı hakkında çok az bilgisi var.
Даже Петре мало известно о его жизни до появления в наших краях.
Suçlular hakkında bilgi var mı?
Уже нашли виновных?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]