Konuşmam translate Russian
12,651 parallel translation
Jay, uçmadan önce seninle konuşmam gerek.
Джей, мне нужно поговорить с тобой до того, как ты полетишь.
Clive'la konuşmam gerek.
Мне нужно поговорить с Клайвом.
S, Ferdinand'la konuşmam gerek.
Эс, мне нужно поговорить с Фердинандом.
Konuşmamız gereken önemli bir şey var.
У меня есть серьезная проблема для обсуждения.
Konuşmamız gerek.
Нужно поговорить.
Konuşmamız gerek demek!
Это значит, надо поговорить!
Gregory'yle daha önceden konuşmam gerekirdi.
Нужно было раньше поговорить с Грегори.
Rick hakkında konuşmamız lazım.
Хочу поговорить о Рике.
Seninle konuşmam gerek.
Надо поговорить.
Brendan ile konuşmam gerek.
Я хочу поговорить с БрЭндоном.
Axel, o zaman kaçış taktiğimizi konuşmamız gerek.
Тогда пора обсудить стратегию отступления, Аксель.
Bay Pelinotu, konuşmamız gerek.
Мистер Горький, нам надо поговорить.
Megan'la liseden beri neredeyse hiç konuşmamıştım ve bir anda ansızın beni arayıp hemen gelmem gerektiğini söyledi.
Ж : Я почти не общалась с Мэган со школы, Ж : и тут она мне звонит,
Konuşmamız gerek.
Ж : - Нам нужно поговорить. Ж :
Connor'la konuşmam gerek.
Я поговорю с Коннором.
- Travis, konuşmamız gerek.
- Трэвис, нам нужно поговорить.
Açık konuşmam gerekirse. Buraya kadar geleceğime dair hiçbir fikrim yoktu, lafın özetine gelirsek, Ben başkan olmamalıyım. Tamam mı?
Честно говоря, я и не подозревал, что заберусь так высоко, и пора признать, что мне нельзя становиться президентом.
Bilirsin, okulunuz çocuklarımızla internet trolleri ve bu konunun ciddiyeti hakkında sizlerle konuşmamızı istiyor.
В школе настаивают, чтобы мы почаще говорили с детьми о вреде Интернет-троллинга.
Barker'la konuşmamı istemeni istiyorum.
Я хочу, чтобы ты попросил меня.
- Konuşmamız gerek.
Нам надо поговорить.
- Onunla konuşmamız gerek.
- Нет. Нам надо поговорить с ним.
Konuşmamı mı istiyorsun?
- Хочешь выйти раньше? - Да, думаю, мы готовы.
Dinesh'inkiler mesela. İnsanların mahremiyetine saldırmadan önce etik üzerine konuşmamız lazım.
- Давайте обсудим этическую сторону вторжения в частную жизнь людей.
Onlarla konuşmamız gerekiyor.
Ты должен им объяснить.
Özür dilerim. Seninle konuşmam lazım. Çok önemli.
У меня к тебе важный разговор.
Klasik tıklama çiftliği hareketi. Sonra banyo küvetindeki konuşmamız aklıma geldi. - Sen olduğun açıktı yani.
Характерный почерк клик-фермы, и памятуя, о том разговоре в ванной, ты - единственный подозреваемый.
Seninle konuşmam gereken bir şey var.
Мне нужно с тобой кое-что обсудить.
Demek istediğinizi anlıyorum ama onunla konuşmam gerek.
Да, я понимаю, но если можно... если бы можно было с ней поговорить.
Konuşmamız gerek Jeremy.
Надо поговорить, Джереми.
Seninle konuşmam gerek.
Я должна с тобой поговорить.
Kabul konuşmamı mahvetmek istemiyorum.
Не хочу запороть свою благодарственную речь.
Gidip konuşmamızın üzerinden geçelim mi?
Кстати, идем повторим слова.
Biz de sarhoş konuşmamızı prova etmeliyiz.
А мы пойдем отрепетируем нашу пьяную речь.
Konuşmamız gereken önemli bir şey var.
Я хочу обсудить важные новости.
Rebecca'yla konuşmam gerek.
Мне нужно поговорить с Ребеккой.
Hemen Bay Du Clark ile konuşmam lazım.
Мне нужно поговорить с мистером Дю Кларком немедленно.
Arabayı durdur yoksa yemin ederim ki seninle bir daha konuşmam.
Останови машину или, клянусь богом, больше никогда не заговорю с тобой.
Arnold konuşmamız gerek.
Арнольд, нам надо поговорить.
Konuşmamız gerek.
Нам нужно поговорить.
Dün gece konuşmam için beni gönderdiğin adam bu.
Это тот парень, к которому вы отправили меня поговорить вчера.
Oğlunuzla bir daha konuşmam lazım, Bay Dannon.
Мне нужео поговорить с вашим сыном, мистер Дэннон.
O dinlediği sürece konuşmam.
Я ни слова больше не скажу, пока он слушает.
Konuşmamız biter bitmez her şeyi ona anlatırım.
Когда мы закончим, я всё ему расскажу.
Konuşmamız gerek.
Мы должны поговорить.
180'den kısa erkeklerle konuşmam çok zor.
Извини, но мне трудно разговаривать с мужчинами ниже 180 см.
Siobhan, sanırım gerçekten konuşmamız gerek.
Шивон, я правда думаю что мы должны поговорить.
Carol'la konusmam gerek ama sag ol.
Мне нужно поговорить с Кэрол. Но спасибо.
Is arkadasimla konusmam gerek.
Мне нужно переговорить с моим помощником.
Sizinle konuşmam gerek.
Ж :
Konuşmamız gerek.
Надо поговорить.
Josh, seninle konuşmam lazım.
Джош, мне надо поговорить с тобой.
konuşmamız gerekiyor 75
konuşmamız lazım 165
konuşmamız gerek 171
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşmamız lazım 165
konuşmamız gerek 171
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18