English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ N ] / Ne gittim

Ne gittim translate Russian

232 parallel translation
Ben Schultz'un Yeri'ne gittim.
- Эй! Эй!
Tahmin edin geçen Noel ne yaptım.Bir otomattan yemek yedim ve hayvanat bahçesine gittim.
Угадайте, что я делал на прошлое Рождество.
Ben de Astwell Kimya Şirketi'ne gittim.
И тогда я обратился на фирму Эствилл Кемикалс.
Bunu söylememeliyim, ama ben Zefram Cochrane Üniversitesi'ne gittim.
Я не должен говорить это, но я учился в школе имени Зефрана Кохрейна.
Böylece ben de Hukuk Fakültesi'ne gittim, ve babam buna çok sinirlendi, fakat o her halukarda sinirlenirdi.
Я поступил на юрфак. Это разозлило отца, но его все злило.
Fena halde bıkmıştım. Hukuk Fakültesi'ne gittim.
Мне надоело, и я решил стать юристом.
Sonrada Chewley'nin Büftek Yeri'ne gittim...
Тогда я пошёл в "Бифштексный жвачник"...
Macy's Şükran Günü Geçidi'ne gittim bu yıl.
Я в этом году был на параде дня благодарения.
Onun evine gittim çünkü benden ne kadar nefret ettiğini bildikleri için kimsenin beni orada aramayacağını düşündüm.
Я пришел в ее квартиру, потому что был уверен, что там меня никто искать не будет... потому что она меня ненавидит.
O beni terk edince Kumarcılar Derneği'ne gittim.
- Когда она оставила меня, я пошел в Анонимные Игроки.
- Ne? Kalkıp evine gittim. Kapısını çaldım.
- Пришёл к ней домой, постучал в её дверь.
18 ay kayıt dondurdum ve Shiatsu Enstitüsü'ne gittim.
Я полтора года изучала шияцу в институте.
Hastalıklı randevular için, kötü ısıtılmış East End Daireleri'ne gittim.
Все мои истории кончались в плохо обогреваемых комнатах на плато Монт-Ройяль.
Santa Cruz'daki Kaliforniya Üniversitesi'ne gittim.
Я ходила в школу в Санта-Круз.
Bugün Capeside Lisesi'ne gittim.
Я сегодня ходил в Кэйпсайдскую школу.
Bugün Callahan Kliniği'ne gittim ve Dr. Keats'le konuştum.
Сегодня я съездила в клинику и побеседовала с доктором Китсом.
Herkes ne yapıyorsa, hep aksi yöne gittim.
Всю свою жизнь я всегда была сама по себе.
Yatağıma gittim, ne kadar sürdü bilmiyorum,
Я легла спать. Я не знаю, сколько прошло времени...
Ne yaptığını görmek için yanına gittim.
Я зашёл посмотреть, что она там делает
Babamın ne zaman ona ihtiyacım olursa gel dediği hana gittim.
Отец называл мне гостиницу, в которой жил, на тот случай, если вдруг понадобится его помощь.
# Ne bir söz ne bir haber vermeden Terk edip gittim onu #
Раздражающая фамилия, которую я уже не могла вынести.
Neden Küba'ya gittim, ne yaptım.
Зачем я полетел на Кубу? Что там делал?
Ne olduğunu görmek için gittim.
Я пошел посмотреть, что случилось.
Ne yapmamı bekliyorsun? Hastaneye gittim..
Может быть, ч твоей мамы есть знакомые...
Leo, ayakkabıcıya gittim... fişi gösterdim ve bak bana ne verdiler.
Лио, я сходил в обувной магазин, показал им квиточек - и вот, погляди, что они мне дали.
Ne demek istiyorsun? - Stüdyoya onu görmeye gittim.
Когда я пошла в студию повидать его, он уже занимался этим с другой!
Oğlunuzun babaannesini görmeye gittim. Ne sizin ne de oğlunuzun Meksika'ya gitmediğini söyledi.
Я говорил с вашим сыном, я говорил с его бабушкой, которая сказала, что он никогда не жил в Мексике.
Gitmedim. Yani gittim, ama sonra bana ne dediysen onu yaptım ve döndüm.
Вернее, делала, но когда ты сказал что мне делать, я вернулась.
- Ben oraya içmeye gittim, ne suç ama.
- Я выпил немножко. С ума сойти.
Başpiskoposa gittim ve dedim ki, "Bu insanlara ne yapıyorsun?"
Я пошёл к Архиепископу и сказал, "Что же ты делаешь с этими людьми?"
Sana söylediklerimi yapmadın mı? "demiş. İkinci pire" Ne dediysen aynen yaptım. Bara gittim, bir iki duble içki içtim.
Вторая отвечает : " Я пошла в бар аэропорта, выпила пару напитков,... поднялась по ноге стюардессы,... нашла укромное местечко, устроилась, но тут началась давка и я потеряла сознание.
Çok sıkıldım, eve gittim. Kapıyı açtım. Babanla Sherry'nin ne yaptığını görünce notaya kendim bastım.
Мне надоело, я ушёл, поехал домой, вошёл в квартиру и когда увидел, что папа с Шерри там делают, то издал пронзительный крик.
Robert, bugün alışverişe gittim... ne banka kartım ne de kredi kartlarım çalışmadı.
Роберт, я была в магазине, мои кредитные карточки не принимаются.
Hatta o gece erkeğimi bulmuş olabileceğimi ve bu yüzden ne kadar şanslı olduğumu düşünerek yatağa gittim.
И даже идя спать, я думала об этом. Думала о том, что какая же я счастливая, что нашла такого мужчину. Шерил, он не...
İllüzyonlarından söz edelim. "Öz Büyücüsü" ne gittim Dorothy'ye vurulup döndüm. Biriyle tanışıp evleneceğimi düşündüm.
Я думала, что встречу мужчину, выйду замуж.
o çiçekçiye hergün gittim ofisteki divanda yatarken senin de... nerde olduğunu bilmiyorum ama ne yapmamız gerektiğini...
А я каждый день ходил к тому Цветочнику! Спал в кабинете, ожидая, что вы придете. Я не знал, где вы, но знал, что мы встретимся!
Dodd'a gittim ve ona ne Jimmy'nin parasının ne de uyuşturucusunun ben de olmadığını söyledim.
Я приехала к Додду и сказала ему, что у меня нет ни денег Джимми ни наркотиков.
Bu yüzden bir eczanaye gittim biraz "Ayıltan" almak için. - Biraz ne? - "Ayıltan" işte.
В следущей двери вы найдете ответ.
Sana teşekkür hediyesi almak için Cordelia'yla birlikte alışverişe gittim ama zaten herşeyi görmüş bir erkek ne ister ki?
Я ходила по магазинам с Корделией, хотела купить благодарственный подарок но что можно купить парню, который видел все?
Ne bakıyorsun? Hoşuna mı gittim?
Что ты на меня так смотришь, нравлюсь?
Onunla ne kadar ileri gittim bilmek ister misin?
Хочешь узнать насколько далеко мы с ним зашли?
Vatikan'a gittim, tuhaf biçimde zengin biryer. Sistine Kilisesi'ne girmek için 2 saat ayakta bekledim.
Похож на Лос-Анджелес, только с руинами.
Ben de gittim, ne var bunda?
Я сходил, ничего в этом особенного.
Oraya gittim, bilirsin ona senin ne kadar... ... harika biri olduğunu söylemek için.
Я ходил к нему, чтобы рассказать о о том, как я ты замечательная.
Ne ömrümde metroya gittim ne de gitmeyi düşünüyorum.
Я никогда не подходил и никогда близко не подойду к метро.
Tabii, Tarsian Harabeleri'ne de gittim.
Разумеется, видела Реликты Тарсиса.
Büyük kedi ne söyleyecek diye Beyaz Oda'ya gittim.
Я только что ходил в Белую Комнату, узнать, что скажет большая кошка.
Yeniden metroya gittim ve yine elimin üzerine birisi oturdu... ... ama bu kişi ne kadındı ne de pantolon giyiyordu.
Я спустился в метро, и на мою руку опять сели но это была не женщина, и у него не было штанов.
Yemciye gittim ve martıların en çok ne yemekten hoşlandıklarını sordum.
В зоомагазине мне сказали, чайки это обожают.
Mahkemeye hızlıca gittim ve Cross hakkındaki ne bilgi varsa vermelerini söyledim.
Я заглянула в суд и попросила их достать любую информацию относительно Кросса.
Ne anlatabilirim ki? "Sihirbazlık kursuna gittim."
Что я должен сказать? "Я ходил в волшебный лагерь"? "Я чревовещатель"?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]