English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Y ] / Yemek yiyorum

Yemek yiyorum translate Russian

160 parallel translation
Günde bir öğün yemek yiyorum ve onun mahvolmasını istemem.
А я ем только один раз в день.
- Aşağıda yemek yiyorum.
Я буду обедать внизу.
Bir gün, Venedik'teyim... Şu Amerikalı yazarla yemek yiyorum. Neydi adı...
Однажды, в прошлом году, в Венеции я пригласил этого американского писателя... этого, как же его?
Ara sıra dışarıda da yemek yiyorum, ama evde yemek yapmayı tercih ediyorum.
Редко захожу в рестораны, предпочитаю готовить сам.
Ben 75 alıyorum, bir de yiyebildiğim kadar yemek yiyorum.
А мне 75 и право съесть сколько влезет.
Yemek yiyorum.
Я кушаю.
Söyle ona yemek yiyorum!
Скажи ему, что я ем.
Amerika'nın bir ucundan diğerine bedava yemek yiyorum... ve daha uzaya gitmemişim bile.
У меня бесплатные обеды от одного конца Америки к другой... и я всё ещё не был там наверху.
- Yemek yiyorum.
Тогда почему бы тебе не сделать первый шаг?
Yapma ama, Tanrı aşkına, yemek yiyorum!
Ѕога ради, только не за столом!
Allah aşkına yemek yiyorum.
Господи, я же ем!
- Yemek yiyorum.
- Обедаю. Чего тебе?
- En iyi restoranlarda yemek yiyorum.
- Я ем в лучших ресторанах.
Sadece okuyorum ve burada çalışıyorum ve uyuyorum ve yemek yiyorum... ve film izliyorum.
Я просто читаю, хожу сюда на работу, сплю, ем и смотрю кино.
Yemek yiyorum.
- Не могу говорить.
Yemek yiyorum.
Я ем.
Görmüyor musun, şu an da yemek yiyorum, hergele!
Ты что, не видишь, я ем, урод!
- Kız arkadaşımla yemek yiyorum.
Сидим тут с подружками.
- Hâlâ yemek yiyorum.
- Я пока что ем. Не кури.
Gerçekten harika bir adamla yemek yiyorum.
Я на свидании с очень хорошим парнем.
tabilide.. ben seninle birlikte yemek yiyorum.
дЮ, Х Б ЦНКЭТ РНФЕ.
- Hadi, yemek yiyorum burada.
- Ребята, я тут ем вообще-то.
Çek şu suratını. Yemek yiyorum.
Полегче со своим лицом.
Senin partinde tanıştığım bir kızla yemek yiyorum.
Я ужинаю с девушкой, с которой познакомился на твоей вечеринке.
Sadece arkadaşlarımla yemek yiyorum, tamam mı?
Я просто ужинал вместе со своими друзьями, ясно?
O masadan yemek yiyorum, Allah kahretsin.
Ради Бога, я же ем с этого стола.
- Yemek yiyorum. - Biliyorum.
- Я ем, черт подери.
Aynı insanları görüyorum, aynı dükkanlara mal götürüyorum. Oradaki aynı tipleri görüyor, aynı yerlerde yemek yiyorum. Oradaki aynı insanları görüyorum.
Прихожу сюда, вижу те же лица, вожу товар в те же магазины, ем в тех же местах, везде те же лица.
- Bay Baldi! - Yemek yiyorum.
- Сеньор Бальди!
Papaya yemek yemiyor. Onun kabından yemek yiyorum. Beni taklit etsin diye.
Папайя не ест, и я притворяюсь, что ем с ее миски тогда она повторит за мной
- Seninle aynı hızda yemek yiyorum.
Я ем с такой же скоростью, как и ты.
Burada yemek yiyorum ben.
В этом помещении я ем!
- Her akşam orada yemek yiyorum.
— Да? — Там я ем каждый день.
Kusura bakma, bir yandan da yemek yemeye çalışıyorum. Yemek yiyorum da.
Извини, но я, между прочим, пытаюсь пообедать.
Çünkü hoş bir restaurantta... hesabını ödeyemediğim bir yemek yiyorum.
Я в чудесном ресторане наслаждаюсь обедом, за который не могу заплатить
Yemek yiyorum, ne gibi görünüyor?
А на что это похоже?
Carl's Jr. "Siktir git. Yemek yiyorum."
Карлз Джуниор, пошли нахуй, я ем.
Hadi ama dostum, yemek yiyorum burda.
Ниггер, шевелись. Я хочу поесть.
Yemek yiyorum burada!
Яже ем!
- Ne? Yemek yiyorum.
Я наслаждаюсь булочкой.
- Yemek yiyorum burada.
- Я тут ем.
Yemek yiyorum.
Я же ем!
Yemek yiyorum.
" ак что, пока жив, скажи спасибо, что пока всЄ только печально.
Yemek yiyorum.
Полюбуйся, мамочка.
Burada yemek yiyorum.
Дай мне нормально поесть!
Yemek yiyorum.
- Я ем.
- Şu anda oyuncu seçmiyorum. Anladın mı? Yemek yiyorum.
Если Вы можете дать мне пообедать, вы на своей планете тоже едите?
Hayır, yemek yemekten bıktım artık. Domuz gibi yemek yiyorum.
Не знаю, меня уже мутит от еды.
- Yemek yiyorum.
- Я ем.
Çiftleşmek için yiyorum ve tekrardan yemek için çiftleşiyorum.
Я жру, чтоб трахаться, И трахаюсь, чтоб жрать.
- Pen, yemek yiyorum.
-... то возможно. - Пен, я ем.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]